Bir Yazarın Saklı Cevheri: Victor Hugo’nun Soyut Mürekkebi

Fransız yazar, şair ve drama oyun yazarı olan Victor Hugo, yazdığı eserleriyle, Sefiller, Notre Dame’ın Kamburu gibi romanlarıyla dünya çapında tanınmaktadır. Kimselere çaktırmadan, neredeyse üç binin üstünde yaptığı soyut hareketlerin mürekkep çizimleriyle aynı zamanda yetenekli bir görsel sanatçısı olduğunu da bizlere kanıtladı.

UCLA Müzesi, Taşlardan Boyalara: Victor Hugo’nun 75 “deneysel ve gizemli” işlerini gösteren çizimlerini sergilemeyi amaçlamıştır.

1802’de dünyaya gelen Hugo, en başından beri bir yazardı. İlk romanını 21 yaşındayken, şiir koleksiyonunu ise ondan bile önce yayınlamıştır. Art & Antiques dergisinin söylediğine göre Hugo, hayatı boyunca resimler çizmiş ve boyamış ancak 1848 ile 1853 yılları arasında ve özellikle 1852’den 1870’e kadar siyasi sürgün nedeniyle Guernsey ve Jersey adalarında kaldığı süre boyunca büyük miktarlarda görsel çalışma üretmiştir.

Bu mürekkep çizim tarzı, yazma tarzının tam tersini yansıtıyordu – anlaşılması güç örülen olay örgüsü, fazla karakterler ve sosyopolitik yorumlara sahip olan romanlarının aksine çizimleri anlık, akışkan, soyut, Ruhanilikten ilham alınmış ve siyasetten ziyade doğal dünyayı yansıtmasından ibaretti.

Bu akışkanlık, Hugo’nun son derece deneysel yaratıcı sürecinin bir sonucudur; su ve mürekkebin doğal olarak akmasına ve fona girmesine izin vermiştir. Parmak izi, dantel, yaprak ve kendi kendine yapılan şablonlar gibi çeşitli malzemeleri örüntü oluşturmak için kullanmıştır. Bu teknikler sayesinde, Hugo’nun çalışmaları eşzamanlı olarak tanınabilir formlar ve soyut şekiller içerir. Bu nedenle Los Angeles Times, Hugo’ya olası bir soyut sanat mucidi olarak öneride bulunuyor.

Victor Hugo, Vosges Burgası hatırası, 1857, Metropolitan Sanat Müzesi

Görsel ve yazılı eserlerinin stilleri farklı olsa da, kasvetli, sinsi ve fırtınalı oluşları benzerdir. Fransız Devrimi’nin zorluklarını ve dışlanmışlığın yalnızlığını betimleyen aynı adamın karanlık kaleler, pürüzlü kayalıklar ve çökmekte olan dalgaların görüntülerini yarattığını hayal etmek zor değil.

Hugo istediği renkleri elde etmek için kömür ve kahve kullanmış. Yazar ayrıca siyah ve kahverengi mürekkebin katmanlarının yayılmasıyla yapılan “izleri” veya lekeleri de resmetmiştir. Şüphesiz daha soyut olmasına rağmen, bu parçalar diğer eserleri kadar eşit derecede gölgelidir.

Hugo’nun sanat eserleri yaşamı boyunca hiç sergilenmemiştir – onları sadece aile ve arkadaşlarla paylaşmıştı. Bu parçalar da onu ünlü yapan romanları kadar merak uyandırıcı ve gizemlidir.

Kaynakça: http://www.dailyartmagazine.com/victor-hugos-ink-abstractions/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir