Ebru Sanatı Nedir? Eski Tekniklerle Su Üzerinde Resim Sanatını Keşfedelim

Günümüzde birçok sanatçı, resim üretmenin yeni yaratıcı yollarını bulmaya çalışıyor. İster parmaklarını ister minicik yiyecekleri kullanıyor olsunlar, uygulamanın kıllı fırçalardan ve geleneksel tuvallerden çok daha fazlası olduğunu yaratıcılık ortaya koyarak kanıtlıyor. Bu, yeni bir yaklaşım gibi görünse de, su, boya ve tığ kullanılan bir sanat türü olan Ebru sanatı, yüzyıllardır bu ilgiyi sergiliyor.

Ebru Sanatı Nedir?

Ebru sanatı, büyüleyici eserler üretmek için kullanılan farklı bir sulu sanat türüdür. Türkiye ve Orta Asya’da özellikle popüler olan Ebru resimleri; boyalar, su bazlı bir çözelti ve bir dizi benzersiz araç kullanılarak üretiliyor. Baskı resimde olduğu gibi, Ebru sanat eserleri de tasarımların, desenler ve motiflerin kağıt, kumaş ve diğer tuvallere aktarılmasıyla yaratılır.

Bitmiş eserin çizgili ve kıvrımlı estetiği nedeniyle, Ebru sanatı formu “kağıt ebru” olarak da bilinir.

Ebru Sanatının Tarihçesi

Ebru sanatının dayandığı tarihçesi ile ilgili net bir bilgi olmamasıyla birlikte günümüze ulaşan eserlere dayanarak belli tahminlerde bulunmak mümkün. Bazı batılı araştırmacılar Ebru sanatının kökenlerinin benzer bir Japon sanatına dayandığını ileri sürüyor fakat ulaşılan eserler bize Ebru sanatının 14. ve 15. yüzyıllarda Semerkand, Buhara civarında ortaya konulduğunu gösteriyor. Nitekim saray kütüphanesi bize Topkapı Sarayı’ndaki bazı Ebru eserlerinin 15. ve 16. yüzyıla dayandığını kanıtlıyor.

17. yüzyılın başlarında Türkistan’dan İran’a oradan da Anadolu’ya geçerek Osmanlı’da ilgi gören sanatlardan biri hâline gelmiştir Ebru sanatı. Ayrıca Ebru sanatı fetihler gibi çeşitli sebeplerle batıyla sürekli etkileşim içinde olan Osmanlı’dan Avrupa’ya “Türk Kağıdı adıyla geçmiştir. Avrupalılar bu sanat için “Marbling” kelimesini kullanıyorlar. Ebru sanatı Avrupa’da da icra edilmeye başlayınca doğal olarak endüstrileşmenin etkisinden Ebru sanatında kullanılan malzemeler de nasibini aldı; doğal toprak boyalar yerine kimyasal boyalar, doğal kitre yerine yine kimyasal kitreler Ebru sanatında kullanılmaya başlandı.

18. yüzyılda Osmanlı’da Lale Devri’nin başlaması ile birlikte batılı akımların çokça etkisinde kalınmış, bu durum kendisini sanat alanında da yoğun bir şekilde göstermiştir. Nitekim batıda ortaya çıkan Natüralist ve Realist sanat akımları etkisini klasik İslam sanatları üzerinde ve İslam mimarisi yapılarında göstermiştir. Mezar taşlarından kitapların ciltlerine ve Ebru sanatındaki desenlere kadar birçok alanda çiçekli, meyveli desenler kullanılmaya başlanmıştı. Bu durum etkisini 19. ve 20. yüzyıllar boyunca da gösterdi.

Ebru Sanatı Çeşitleri ve Temsilcileri

Ebru sanatının birçok çeşidi vardır fakat battal ebrusu, somaki ebrusu, gelgit ebrusu, taraklı ebru, kumlu ebru en bilinenleridir. Bir de bunlardan başka bir ebru çeşidi daha vardır ki tanınmış ebruculardan olan Ayasofya Camii hatibi Mehmed Efendi (ö. 1773) tarafından icat edildiği için hatip ebrusu denmektedir.

Ebru sanatını icra eden birçok sanatkâr çiçekli motifleri eserlerinde kullanmışsa da çiçeklerin doğal şekline en yakın motiflerini Necmettin Okyay (ö. 1976) eserlerinde işlemiş ve çiçekli ebrular, sanat tarihimizde “Necmettin Ebrusu” ismi ile anılmaktadır. Bu ekolün devamını hem öğrencisi hem de yeğeni olan Mustafa Düzgünman (ö. 1990) devam ettirmiştir.

Mustafa Düzgünman’ın hercaî menekşe ebrusu (Muhittin Serin koleksiyonu)

Ebru sanatı ve diğer klasik İslam sanatları gelişimini daha çok İstanbul’da göstermiştir. Dolayısıyla ebru sanatının en meşhur temsilcileri de İstanbul’dan çıkmıştır. En bilindik Ebru sanatkârı üstadlara şu isimler sayılabilir; Şeyh Sadık Efendi (ö. 1846), Şebek Mehmet Efendi (17. yüzyıl), İbrahim Ethem Efendi (ö. 1904), Bekir Efendi (19. Yüzyıl), Hattat Sami Efendi (ö. 1912).

Uygulanışı

Sanatçı, bir Ebru resmini oluşturmak için diğer sanat türlerinden farklı bir yöntem izler.


İlk olarak sanatçı, boyayı üretmek için suyu pigment ve doğal bir sakız olan kitre ile karıştırır.

Boya daha sonra yüzeye eklenir, bir selüloz solüsyonunu ve renkleri tasarımlara ve desenlere dönüştürmek için bir tığ kullanılır.

Sanatçı, bu benzersiz “boyama” işlemini tamamladıktan sonra, görüntüyü aktarmak için çalışmasının üstüne dikkatlice bir yaprak kağıt yerleştirir.

Bu tabaka sıvıdan ayrıldıktan sonra kurumaya bırakılır.

Ve şaheseriniz hazır!

Kaynakça: 1: M. UĞUR DERMAN, “EBRU”, TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ebru
23

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir