Gotik Mimaride Gargoylelerin Sıradışı Tarihçesi

Gotik mimarisinin en gözde kompozisyonlarından biri olan gargoyle*, oluklarda biriken suyu tahliye etmek amacıyla kullanılır. Gargoyleler, gerçek dışı ve korkunç olmaları ile birlikte Gotik mimarinin en karakteristik özelliklerinden biri hâline gelmiştir. Şeytanlara karşı savunma amacıyla inşa edilen taş heykellerin temelinde dinî ve batıl inançlar yatar. Göründüğünden daha ürkütücü olan bu figürler, Orta Çağ katedrallerinin dış yüzeyini bezemişlerdir ancak bu binaların tepesine tünemiş koruyucu edasındaki yapılarla karıştırılmamalıdırlar, zira onlar gargoyle değil grotesklerdir.


Çeviren: Beyza Şimşek

Milvus via Wikimedia Commons CC BY-SA 3.0)

Her iki Gotik heykel türü korkutma amacı güderek tasarlandıysa da gargoyleler, biriken yağmur suyunu boşaltma amacıyla kullanılarak mimari bir amaca da hizmet ederler. Bu uğuldayan figürler farklı kültürlerde daha önceden yer edinmiş olsa da Orta Çağ Fransa’sında oldukça revaçtaydı.

Gelin gargoylenin önemli işlevini göz önünde bulundurarak tarihçesini ve zamanla ne gibi değişimlere uğradığına bir göz atalım.

Bayeux Katedralinde bir gargoyle Normandiya, Fransa (Fotoğraf: Jebulon via Wikimedia Commons CC0 1.0)

Gargoyle Nedir?

Gargoyle, su oluğu görevi üstlenen grotesklere denir. Sanat tarihinde grotesk, Antik Roma’da mağara ve mağara benzeri kalıntıların duvarlarına çizilmiş resimleri anımsatan hayali figürleri temsil eder. Gotik dönemde ise grotesk terimi kiliselerde, katedrallerde ve diğer Katolik yapılarda bulunan tuhaf görünümlü heykelleri tanımlamak amacıyla kullanılmıştır.

Notre Dame Katedralinde bir grotesk Paris, Fransa (Fotoğraf: Julian Fong via Wikimedia Commons CC BY-SA 2.0)

Farklı işlevleri olsa da hem gargoyleler hem de groteskler korumak ve korkutmak amacıyla tasarlanmıştır. Böylece korkutucu hayvanlar, egzotik melezler (kimera), efsanevi yaratıklar hatta rahatsız edici insan figürleri -her ne kadar bazıları tüyler ürpertici olmaktan ziyade komik gözükse de- heykellerin temel kaynağını oluşturmuştur. 

Gargoyleler Nasıl Çalışır?

Gargoyle veya gargouille kelimesi, Fransızca boğaz anlamına gelen gorge kelimesinden türemiştir. Çünkü gargoylenin bir tarafı binanın oluk sistemine bağlı içi boş bir boynu vardır. Yağmur yağdığında su çatıdan oluğa akar, sonra gargoyleye iletilir. Su boru benzeri taş yapıdan geçer ve sonra yaratığın açık ağzından dramatik bir şekilde dışarı akar.

Photo: Four Seasons Mom via YouTube

Oldukça teatral olmasına rağmen, bu etkileyici olayın daha işlevsel bir amacı var. Yağmur suyunu binadan uzaklaştırarak gargoyleler duvarların ve çatının taş dokusunun zarar görmesini engellemeye yardımcı olur, özellikle Gotik dönemde bu noktanın üzerinde durulmuştur. Suyu cepheden mümkün mertebe uzağa taşımak adına gargoyleler genellikle yatay olarak konumlandırılır ve bu da onları dik duran grotesklerden ayırır.

Notre Dame’dan gargoyleler (Fotoğraf: Dennis Jarvis via Wikimedia Commons CC BY-SA 2.0)

Tarihçe

Antik Kültürler

Gargoyle benzeri yapılar antik kültürlerde de yer bulmuştur. Yapıların biçimi ve amacı döneme ve yere göre değişiklik göstermiştir.

Antik Mısır’da gargoyleler aslan başları suretinde tapınakların çatılarını bezemiştir. Gotik gargoylelerden farklı olarak bu heykeller suyun getirdiği zararı engellemiyordu; bunun yerine tapınakları, kaosla bağdaştırılmış bir tanrı olan Seth’in intikam amacıyla yağdırdığı yağmurlardan korumak amacıyla yapılmışlardı.

Benzer şekilde Antik Roma’da ve Yunanistan’da mitolojik hayvanlardan ve kimeralardan esinlenilerek oluşturulmuş gargoyleler ibadet yerlerini süslemiştir. Bilhassa Olymipia’daki Zeus tapınağında mermer aslan başlarından oluşan bir koleksiyon yüzyıllar boyu fıskiye görevi görmüştür.

Zeus Tapınağında aslan başı gargoyle kalıntıları (Fotoğraf: troy mckaskle via Wikimedia Commons CC BY-SA 2.0)

Orta Çağ Mimarisinde Gargoyleler

Kuşkusuz eski örneklerin etkisinde kalan mimarlar, Orta Çağ boyunca gargoyleleri tasarımlarına dahil etmeye başladılar. Eski modellerin yanı sıra Gotik gargoyleler Fransız folklorundan ilham alınarak yapılmıştır.

Efsaneye göre, 7. yüzyılda Rouen piskoposu olan Saint Romain, kasaba halkını La Gargoille isimli ateş püsküren bir canavarın pençesinden kurtardı. Canavar Romain tarafından yakalanıp kazıkta yakılmasına rağmen baş ve boyun kısmı esrarlı bir biçimde sağlam kaldı. Romain canavarın kopmuş kafasını kiliseye asmaya karar verdi. Bu figür burada yıllarca su oluğu görevi gördü ve ürkütücü bir av hatırası olarak kaldı.

Saint Romain büstü, ayağının altında La Gargoille yer alıyor. (Fotoğraf: Giogo via Wikimedia Commons CC BY-SA 3.0)

Günümüzde Gargoyleler

Bugün gargoyleler mühendislik harikası ve farklı Gotik görünümleriyle göz doldurmaktadırlar. Grotekslerle sık sık karıştırılsalar da gargoyle Orta Çağ Avrupa’sının en gözde heykellerinden ve hayranlık uyandıran mimari unsurlarından biri olmayı sürdürmektedir.

Fotoğraf: Krzysztof Mizera via Wikimedia Commons CC BY-SA 4.0)

*Gargoyle: Yaratık şeklinde heykelcik. Hilkat garibesi. Çörten, Aslanağzı. İnsan ya da hayvan başlı taş oluk.
Kaynakça: https://mymodernmet.com/what-is-a-gargoyle/2/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir