Rusya’nın Kabul Görmemiş Filmi: Leviathan (2014), Andrey Zvyagintsev

Rus sinemasının en önemli yönetmenlerinden olan Andrey Zvyagintsev, yaptığı filmlerle tüm dünyayı etkilemeyi başarıyor. Oyunculuk ile başladığı sinema kariyerine hem senaristlik hem de yönetmenlik yaparak devam eden Zvyagintsev, bu kararının ne kadar doğru olduğunu kazandığı ödüller ile gösteriyor. Bugünkü yazımda sizlere, yönetmenin kendi ülkesinde oldukça eleştirilen 2014 yapımı “Leviathan” isimli ödüllü filminden bahsedeceğim.

Film, deniz kıyısında bir kasabada kendi hâlinde yaşayan Nikolay’ın arazisine göz koyan belediye başkanıyla olan mücadelesini anlatıyor. Anlatırken de devletin çürümüş kurumlarıyla el ele veren kiliseyi hedef alıyor. Nikolay’ın belediye başkanıyla olan zorlu savaşına Moskova’dan gelen arkadaşı Dmitry de dâhil oluyor ve onun bu süreçte avukatlığını yapıyor. Dmitry, bir türlü geri adım atmayan kurnaz belediye başkanı Vadim’in yanına gidiyor ve önüne bir dosya bırakıp onu tehdit ediyor. Dosyayı izleyiciler olarak göremiyoruz ama Vadim’in korkusundan dosyada yolsuzluk, gizli ilişkiler gibi yanlış şeylerin olduğunu anlayabiliyoruz. Bu sahnede Dmitry odadan çıktıktan sonra başkanın koltuğunun arkasında asılı Vladimir Putin resmi olduğunu görüyoruz. Yönetmen burada bu canavarlaşmış zihniyetin Putin üzerinden de eleştirisini yapıyor.

En büyük derdi bir yıl içinde başkan seçimlerinde tekrar seçilmek olan belediye başkanının kendinde gördüğü sonsuz güce inanarak artık bu soruna kesin bir çözüm bulmak için ekibini topladığını görüyoruz. Sürekli danıştığı bir diğer kişi de rahip oluyor. İkisi arasında geçen diyaloglarda din ve siyaset üzerine birçok göndermelerin olduğunu söylemek mümkün.

*Buradan sonrası spoiler içerebilir.*

Film ilerlerken bir yandan da Nikolay karakteri üzerinden “güven” kavramı irdeleniyor. Nikolay arazi yüzünden mahkemeyle uğraşırken bu süreçte karısı Lilya’nın onu avukatı Dmitry ile aldattığını öğreniyor ve altüst oluyor. Bu durum işleri çıkmaz duruma sokuyor çünkü; Lilya ve Dmitry’nin ilişkisi belediye başkanının kulağına gidiyor. Avukata karşı birden elinde koz oluyor. Avukat Dmitry’nin, belediye başkanını zaaflarıyla tehdit ederken kendi zaaflarının kurbanı olduğunu görüyoruz.

Filmde kullanılan ışık, sergilenen oyunculuklar, kullanılan müzik oldukça gerilimli geldi bana. Sanırım kasabadaki insan sayısının azlığı da öyle hissettirmiş olabilir. Ayrıca filmdeki çekimleri de çok beğendiğimi söyleyebilirim. Lilya’yı evdeki huzursuzluktan bıkmış vaziyette görüyoruz. Bu huzursuzluğu da onu intihara sürüklüyor. Beklenmeyen bu ölüm de ne yazık ki belediye başkanının zaferini kesin hale getiriyor ve başkan bu ölümde Nikolay’ı sorumlu gösterip onu hapse attırıyor. Önünde araziyi almak için hiçbir engel kalmayan başkan, evi yıkıp yerine kilise dikiyor.

Film, din-devlet ilişkisi, vatandaş-devlet ilişkisi gibi konuları çarpıcı biçimde anlatmayı başarmış. Yayınlandığı dönem oldukça ses getirmiş hatta kendi ülkesinde tepki bile çekmiş. Leviathan, Cannes’da “En İyi Senaryo”, Altın Küre’de “En İyi Yabancı Film” ödülünü almayı başarmış bir filmdir. Filmin aynı zamanda Oscar adaylığı da bulunuyor. Filmin sürükleyici olduğunu söyleyemem ancak izleyiciye verdiği mesajlar ile izlenmeyi hak ettiğini düşünüyorum.

Yararlanılan kaynak: https://filmloverss.com/leviathan/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir