Matrix Evrenindeki En Önemli Detaylar

Matrix serisi 1999 yılında yayınlandığında çoğu eleştirmenlerden pozitif yorum almıştı. Gerek konusu gerek efektleri sinema tarihinde yeni bir çağı başlatmıştı. Hatta sinema dünyasını Matrix’ten önce ve Matrix’ten sonra diye ayıranlar bile olmuştur. İlki 1999 yılında, ikinci ve üçüncüsü 2003 yılında gösterime giren film, içerdiği felsefi söylemler kadar kullandığı teknolojiyle de dünya sinema tarihinde hak ettiği yeri aldı. Andy Wachowski ve Lana Wachowski’yi ‘usta’ mertebesine çıkaran Matrix‘de ki en önemli detayları @thematrixturkiye derlemesiyle sizlere sunuyoruz.

101 Numaralı Oda

Thomas Anderson gece vakti bilgisayar ekranı başında uyuyor. O sırada ekranda birden yazı beliriyor: Follow the White Rabbit! Kapı çalıyor ve gelenler kendisinden gizli bilgisayar programı satın alacaklar. O sırada kapıyı açtığında, oda numarasını 101 olarak görüyoruz.

George Orwell’in 1984 kitabından uyarlanan filmdeki oda da 101 numaralıydı. Oraya bir atıf olabilir. Filmde 101 numaralı odada insanların korkuları kullanılarak işkence yapılıyordu. Düşünce polisi olarak tanımlanan işkenceciler, insanlara kendi gerçeklerini unutturmayı hedefliyordu.

1 ve 0 rakamları, Matrix kodunun yazılımında kullanılan bilgisayar programının çalışma dili olarak da ele alınabilir.

Diğer yandan Merovingian ile tanışmaya gittiklerinde geçtikleri koridorun önünde de 101 yazıyordu. Muhtemelen birazdan işkence ve ihanete uğrayacaklarını film bize mesaj olarak veriyordu koridorda yürümelerinin öncesinde.

Köstebek

Trinity, meşhur tekmesini atmadan önce Heart of the City Hotel’in 303 numaralı odasında Neo’yu araştırıyordu. Bir sahnede bilgisayarda Neo’nun fotoğrafları görülebiliyor (1.görsel). Trinity, Morpheus’a hattın izlendiğini ama nasıl olduğunu anlamadığını söylüyor. Peki Ajanlar bunu nasıl yaptı? Cevap: Cypher söyledi. Filmin en başında Trinity ile Cypher arasında bir diyalog yaşanıyor (2.görsel). Bu konuşma esnasında Trinity hattın temiz olmadığını anlıyor ve görüşmeyi kapatıyor. Trinity, Matrix’ten çıkmayı başardığında Ajan Smith onun önemli olmadığını söylüyor. Çünkü muhbirleri Cypher’dan yeni hedeflerinin Neo isminde biri olduğu bilgisini almışlardı (3.görsel).

Anahtarcı

Anahtarcı, Matrix içerisinde programın bakım bölümlerinin ve daha birçok yerin kapılarını açabilen sürgün bir program. Merovingian tarafından yakalanıp bir şatoda esir tutuluyordu. Anahtarcı’nın sistem içerisindeki nihai amacı Seçilmiş Kişi’yi Kaynak’a götürmekti.

Enter the Matrix’te Anahtarcı’nın ilk hapsedildiği dönemi görüyoruz. Henüz duvarlar bomboş, hiçbir anahtar yapılmamış. Matrix Reloaded’da Neo onu kurtarmaya geldiğinde ise her yerin anahtar dolu olduğunu görüyoruz. Anahtarcı, Neo’yu görünce şöyle diyordu: “Seni bekliyordum.” Sanırım bayağı bir beklemiş.

Belki De Tesadüf

Neo Kâhin’i beklerken Spoon Boy ile karşılaşır. Budist keşişler gibi görünen bu çocuk 5 kaşığı bükmüştür. 6. kaşığı bükmesi için Neo’ya uzatır. Neo kaşığı büktüğünün hayalini görür. Bu sahne Matrix’in daha önce 5 defa resetlendiğinin ve 6. döngünün Neo’nun ellerinde olduğunun bir metaforu gibi. Daha sonra Neo Kâhin’le görüşüyor.

Kâhin pişirdiği kurabiyelerden 6 tanesini tabağa koyuyor ve 1 tanesini Neo’ya veriyor.Bu iki sahnedeki 6 sayısı bize gösteriyor ki Wachowskiler ikinci filmi kafalarında tasarlamışlardı.           

Paradise

Matrix programının ilk versiyonu seride 2 yerde geçiyor.

Paradise (Cennet) Matrix olarak adlandırılan bu versiyondan ilk olarak Ajan Smith bahsediyor. Smith, ilk Matrix’i herkesin mutlu olduğu mükemmel bir dünya olarak tasvir ediyor. Ama insan beyninin bu simülasyonu kabul etmediğini, insanların bir şekilde onun gerçek olmadığını anladıklarını söylüyor

İkinci filmde Mimar da ona yakın cümleler kuruyor. Matrix’i inşa eden kişi olan Mimar, ilk Matrix’in bir sanat eseri olduğunu ama kusurlu insan doğasının onu kabul etmediğini ifade ediyor. Bu kaçınılmazdı çünkü kusurlu bir varlık, mükemmel bir sanat eserini idrak edemezdi.                                                                             

Son Akşam Yemeği ve Yahuda.

Hristiyan teolojisine göre İsa, 12 havarisiyle son akşam yemeğini yerken “Bu gece aranızdan biri bana ihanet edecek” der. Öleceğinin bilincinde olan İsa bir ekmeği ikiye böler ve “bu benim etim” diyerek yemeleri için havarilere uzatır. Sonra şarabı alır ve “bu benim kanım” der, onu da içerler. Ekmek ve şarap İsa’nın ölümlü bedeninin temsilidir. Yahuda akşam yemeğinden erken ayrılır ve Roma askerlerine İsa’nın yerini söyleyerek ona ihanet eder.

Bilindiği üzere Matrix’te Neo İsa’yı, Cypher ise Yahuda’yı sembolize ediyor. Cypher’ın Ajan Smith’le yediği “akşam yemeği”nde masada et, şarap ve ekmek var. Cypher eti sinir bozucu şekilde şapırdatarak yiyip üzerine şarap içer. Bu et ve şarap Neo’nun bedeni ve kanıdır, filmin sonunda seçilmiş kişinin öleceğinin ipucu.

Yahuda’nın kalbine İsa’ya ihanet arzusunu yerleştiren melek insana düşman olan İblis’tir. Bu yemek sahnesi mitolojide ve edebiyatta sıkça işlenen “Şeytanla Anlaşma” konseptine de oldukça uyuyor. Çünkü Cypher ruhunu satarak zengin bir aktör olmayı seçiyor. Ajan Smith de İblis’i temsil ediyor.

MUZA 25:19 VE IS 5416

Matrix Reloaded’ın başında Smith, Neo’ya bir hediye vermek için geldiğinde duvarda Muza 25 19 yazıyor. Bu yazı, Mormon kitabının Mosiah 25:19 kısmına bir gönderme olabilir: “O, Limhi halkını ve kardeşlerini, esaretten kurtulanların hepsini, onları kurtaranın Rab olduğunu hatırlamaları için teşvik etti.” Smith bu sahnede ajanların taktığı kulaklığı Neo’ya getirmişti. Onun sayesinde esaretten kurtulduğunun ve özgür olduğunun mesajını vermişti (1. görsel). Smith’in kullandığı arabanın plakası ise IS 5416. Bunun da İncil’deki Isaiah 54:16’ya gönderme olduğunu söyleyebiliriz: “Kor halindeki ateşi üfleyen, amaca uygun silah yapan demirciyi ben yarattım. Yok etsin diye yıkıcıyı da ben yarattım.”
Semavi dinlerde Tanrı, hem yapıcı olan insanı hem de yıkıcı olan şeytanı yaratmıştır, hatta birbirlerinin sebepleridirler. Şeytan insan yüzünden asi olmuş, insan şeytan yüzünden dünyaya gelmiştir. Neo ve Smith arasında da böyle bir durum vardı, birbirlerinin sebepleriydiler.

303 Numaralı Oda

Filmin başladığı ve bittiği yer Heart O’ City Hotel isimli bir otelin 303 numaralı odasıydı. Trinity filmin başında burada Neo’yu araştırıyordu, meşhur tekmesini burada attı. Neo filmin sonunda bu odadaki telefonu açmak üzere koşarken Smith tarafından öldürüldü. Anlaşılan Smith, daha önce Trinity’yi ellerinden kaçırdıkları bu odayı aklına yazmıştı ve Neo’dan önce buraya gelebildi.

Bu terk edilmiş eski bir oteldi ve telefon hatları da eski tipti. Bu yüzden direnişçilerin Matrix’e girmek, Matrix içerisinde hackerlık yapmak için kullandıkları bir yerdi.

303’ün çeşitli durumlara gönderme yaptığını düşünmek mümkün:

• 303, Hristiyanlık’ta Baba-Oğul-Kutsal Ruh (yani Trinity) olarak bilinen Tanrı’nın üçlü doğasına bir göndermeydi. Neo öldükten sonra Trinity, Kutsal Ruh gibi Neo’yu öperek ona can verdi.

• İsa, çarmıha gerildikten 3 gün sonra dirilmişti. Neo da 303 numaralı odada öldükten sonra dirildi.

• 303 sayısı, web uygulamalarını yeni bir URI’ye (Tekdüzen Kaynak Tanımlayıcı) yönlendirmenin bir yolu olan “HTTP 303” durum kodunda da kullanılır. (Trinity bu odada Neo’yu beyaz tavşanı takip et diyerek yönlendiriyordu).

• Trinity bu odada filmin en başında Cypher ile görüşüyordu, hattın güvenli olmadığını anlayan Trinity, Cypher ile görüşmesini sonlandırdı. Neo; Cypher yüzünden öldü, Trinity sayesinde dirildi. Trinity’nin kelime anlamı “üçlü”, Cypher’ın kelime anlamı ise “sıfır”.

Detaylar için @thematrixturkiye Instagram sayfasına çok teşekkürler.

Yararlanılan kaynak: https://www.instagram.com/thematrixturkiye/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir