İnternet arama çubuğunuza ‘reklamcılıkta sanat’ yazdığınızda büyük ihtimalle konuyla ilgili birçok kaynak ortaya çıkacaktır. Güzel sanatların sahiplenilmesinden, sanat ve reklamcılığın bağlantılarına ve dünyadaki amaçlarına kadar çeşitli olan kaynaklar. Ayrıca aramada sağlanan kaynaklar size daha fazla soru temin edebilir. Veya bu ikisinin arasındaki bağlantının sadece benimseme mi yoksa çalma mı olduğuna dair cevaplar sağlayabilirler. Fakat bu hikâyede bundan çok daha fazlası var.
Sanat ve Reklamcılığın Ortak Noktası Nedir?
Sanat ve reklamcılığın amaçlarının son derece benzer olduğu iddiası yeni değildir. Nihayetinde, izleyicide duygusal bir etki yapmak veya bir tür duygusal bir tepki ortaya çıkarmak için ortak niyeti paylaşıyorlar.
Hayatınız boyunca gördüğünüz reklamcılığın tüm formlarını tekrar düşünün. Bu etkileşimden hatırladığınız bir şey, bir duygu veya bir anı var mı? Bu reklamların hangi yönü -kâğıt üzerinde veya bir radyo reklamında olan- size yapıştı? Şimdi en sevdiğiniz güzel sanat eserlerine bakın. Sizinle aynı şekilde kaldılar mı? Şirketler bu soruyu kullanıyor ve sonuç olarak çevremizdeki dünyayı etkiliyor.
Pop Art ve Reklamcılığın Dünyası
Andy Warhol gibi sanatçılar, kendi eserlerini daha da ileri götürmek için çoktan var olan görüntüleri ve sanat parçalarını benimseyerek meşhur oldular. Warhol’un çalışması aynı anda belirli ürünlerin reklamını yaparak sanat yaratmanın, gerçekte ne demek olduğunun sınırlarını zorluyor.
Aslına bakılırsa, sanat ve reklamcılığın nerede buluştuğunun en güzel örneklerinden biridir bu. Warhol kariyerinde, en sonunda sanatın esasen ne olduğu algılarına meydan okuyan birçok şekli, kendi sanat formunu yaratmak için kullanarak benimsedi. Warhol bunu Campbell’in çorba kutusu, Brillo ped kutuları, Coca Cola şişeleri, ünlü aktörlerin tanıtım fotoğrafları ve daha fazlasıyla yaptı.
Sanat/Reklamcılık Parasının Diğer Tarafı
Reklam ajanslarının, izleyicilerine ulaşmak için güzel sanatları benimsediği çok sayıda örnek vardır. Apple, Kitchen Aid, Orbit Gum ve birçok moda evi gibi şirketlerin, aşina olduğumuz, rahat olduğumuz ve tanıdığımız bir şeyi aldıkları ve ürünlerini, fikirlerini daha çok satmak için kullandıkları bilinmektedir.
Daha Akıllıca Çalış Daha Fazla Değil
Güzel sanatları benimseyen reklamcılığın uzun listesi arasında belki de daha akıllı olanlardan bazıları şu soruyu takdim eder: “Ya ürünlerimiz bu harika sanat eserleriyle aynı zaman aralığında bulunsaydı?” Van Gogh’un Otoportre’siyle birleştirilen bir şizofreni ilacının reklamı, usta sanatçı ilacını alsaydı ne olabilirdi diye sorar. Akıl hastalığı iyileşir miydi? Veya kulağını korur muydu?
2020 karantina süresince ünlü sanat eserlerini yeniden düzenlemek için Ukrayna Kültür ve Bilgi Politikası Bakanlığı ile partner olan reklamcılık ajansı gibi reklam ajansları, “daha akıllıca çalış daha fazla değil” mottosundan yararlanırlar. Bunu, daha büyük tepki elde etmek için yaparlar. Ve aslında, neden şirketin istediği noktaya erişmek için çoktan var olan bir şeyi kullanmıyorlar? 2020 için çekici ve yerinde olurdu.
YSL ve Moschino gibi moda evleri, hem moda tasarımlarını etkilemek için hem de onları ticari olarak pazarlamak için ünlü sanat eserlerini yeniden hayal etti. Aşağıda, YSL’nin 1998 Sonbahar/Kış kampanyasının Mario Sorrenti’nin, Edouard Manet’nin ünlü Olmpia’dan sonra yarattığı bir görüntünün fonuyla fotoğrafı yer alır.
Ana Fikir
İster sanat akımının genel fikrinden faydalansınlar, ister ürünlerini veya reklamlarını ünlü sanat eserlerinin çerçevesiyle yerleştirsinler, ister genellikle herhangi bir artistik araçla ünlü bir sanat eseri yeniden yaratsınlar, reklamcılıkta sanatı bulmak söz konusu olduğunda en azından bir şey doğrudur. Güzel sanatlar, güçlü bir satış ve görmezden gelinemez etkileri olan bir iletişim aracıdır.
Kaynakça: https://www.dailyartmagazine.com/art-in-advertising/