Haftanın Tablosu: Ophelia, John Everett Millais

 

Yıllar yıllar sonra Shakespeare’in tanınmasında hudutları yıkan eser, öyle sanıyorum ki Hamlet’tir ve bu süreçte Hamlet kadar Ophelia’nın da etkisi su götürmez bir gerçektir. “Bir insanın ömrü göz açıp kapayana kadar gelip geçer.” der, Hamlet. Bu cümlesini doğrulayan durum ise şüphesiz ki Ophelia’nın ölümüdür.

“Söğüdün dallarına çiçekler asmaya uğraşırken,
Bir hain dal kırıldı ve çiçek demetleriyle birlikte çağlayan dereye düştü Ophelia.
Elbiseleri açıldı ve onu bir denizkızı gibi suyun üzerine çıkardı.
Bu süre içinde, felaketinden habersiz, gerçek bir su mahlûku gibi, eski şarkılardan parçalar söylüyordu;
Fakat uzun sürmemişti.
Suyla dolan elbiseleri ağırlaştı; şarkı söylerken, çamurlara çekip batırdı zavallıyı.” cümleleriyle tasvir etmiştir Shakespeare.

İşte şimdi burada, Shakespeare’in oyunu Hamlet’te çiçekleri toplayacakken kayıp düşmüş olan Ophelia’yı görüyoruz. Babasının, sevgilisi Hamlet tarafından öldürülmesinin ardından kederle öfkeli, kır çiçekleri çelenkleri yapıyordu. Derenin üstünde dalları sallanan Söğüt ağacına tırmandı ve bastığı dal kırıldı. Olacaklardan haberi yokmuşçasına şarkı söylerken suya boylu boyunca uzandı ve ölümün onu almasına izin verdi. Kolları açık yukarı doğru bakarken azize gibi gözüküyor. Aynı zamanda bu poz, erotik olarak da yorumlanmaktadır.

Sir John Everett Millais, Ophelia, 1851-1852, Tate Britain, Londra, İngiltere

Ophelia’nın ölümü, edebiyat tarihinde bu zamana kadar yazılmış en şiirsel ölüm olarak nitelendirilmektedir. Ancak bölümün kendisi genellikle tiyatrolarda görülmüyor, Shakespeare’in metninde olduğu gibi, sadece Kraliçe Gertrude’nün tasvirinde vardır.

Oyunda, her şey Danimarka’da geçiyordur. Ama tabii ki de, tablodaki manzara, titizlikle İngiltere olarak görülmeye başlanmıştır. Ophelia, Londra’nın Tolworth kenti yakınlarındaki Surrey’deki Hogsmill Nehri kıyıları boyunca resmedilmiştir. Belirgin kırmızı gelincik uyku ve ölümü temsil eder. Papatyalar masumiyeti temsil eder ve hercai menekşe karşılıksız aşkı temsil eder. Resim, nehrin ayrıntılı bitki örtüsünün çok yakın tasviri ile bilinmektedir.

Sir John Everett Millais, Ophelia (detay), 1851-1852, Tate Britain, Londra, İngiltere

Yapım Aşaması

Millais Ophelia’yı iki ayrı aşama ile resmetmiştir: ilk olarak manzarayı, daha sonra kızın siliüetini çizerek devam etmiştir. Ophelia için, o zamanlar 19 yaşında olan sanatçı Dante Gabriel Rossetti’nin gelecekteki karısı modellik yapmıştır. Londra’daki stüdyoda, su dolu bir küvette, ikinci elden bir dükkandan ressam tarafından satın alınan çok ince gümüş işlemeli elbisenin içinde Elizabeth Siddal’ı resmetmiştir. Sorun, her şeyin kış ortasında yapılmasıydı.  Sanatçı, suyu ısıtmak için küvetin altına kandil yerleştirdi, ancak çalışmalarına o kadar niyetliydi ki dışarı çıkmalarına izin vermişti. Sonuç olarak, Siddal şiddetli bir soğuk algınlığı kaptı ve babası daha sonra Millais’e tıbbi giderler için 50 euro talep ettiği bir mektup göndermişti.

Sir John Everett Millais, Elizabeth Siddal 1852 başkanı için çalışma, © Birmingham Müzeler ve Sanat Galerisi, İngiltere

Ophelia ilk kez 1852’de Londra’daki Kraliyet Akademisi’nde sergilendiğinde karma değerlendirmeler aldı. Kimileri saf güzellikler gördüklerini yazarken, kimileri sapkınlık olduğunu yazdılar. Fakat daha sonra her şey değişti. Şimdi eser, güzelliğinden dolayı on dokuzuncu yüzyılın ortalarındaki en önemli yapıtlardan biri olarak görülüyor.

Dipnot: Shakespeare’in Hamlet çevirisine katkıda bulunmak isteyenler bize yazabilirler.

Kaynakça:https://sanatkaravani.com/ophelia/, http://www.dailyartmagazine.com/john-everett-millais-ophelia/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir