Resim 101: Resim Yaparken Kullanabileceğiniz Öneriler

Resim yaparken nelere dikkat etmelisiniz? Hangi fırçaları kullanmalısınız? Ne resmetmek istiyorsunuz? Bugün resim yapmaya hevesli ve yeni başlayan kişiler için yardımcı olabilecek bir yazı hazırladık. İşte resim yaparken uygulayabileceğiniz yedi öneri:

  1. Öneri: Neden resim yapmak istesiğinizi belirleyin ve bundan ne gibi sonuçlar elde etmek istediğinize karar verin.
  2. Öneri: Boyanızı seçin (akrilik, yağlı boya ya da sulu boya).
  3. Öneri: Malzemelerinizi temin edin.
  4. Öneri: Çizim ile ilgili temel bilgilere aşina olun.
  5. Öneri: İlk olarak neyi resmetmek istediğinize karar verin.
  6. Öneri: İlk resminizi yapın.
  7. Öneri: Eleştirilere ve gelişime açık olun.
John Singer Sargent, Simplon. Pass, 1911

Ek Öneriler

  1. Öneri: Neden resim yapmak istiyor ve bundan ne gibi sonuçlar elde etmek istiyorsunuz?

Resim malzemelerinizi almadan ve tuval üzerine resim yapmadan önce, neden resim yapmak ve bundan ne gibi sonuçlar elde etmek istediğinizi düşünün.

Düşündükleriniz, bu yolda nasıl ilerleyeceğinizi ve neyi öğrenmeye odaklanmanız gerektiğini belirleyecektir. Resim yapmakta ustalaşmak için izlenmesi gereken tek bir yol olduğunu düşünmüyoruz. Herkesin kendine en uygun öğrenme biçimini belirleyen yatkınlığı, ilgi alanı ve doğal becerisi vardır.

Örneğin; bazılarının masa başına oturup bir konunun her bir detayı ile tonunu, tam ve eksiksiz resmetmeye yetecek sabrı yoktur. Bu yüzden, bu tarz kişilerin Rus akademi ressamlarının titiz çalışmalarından çok Empresyonistlerin fırça ve boya çalışmalarından öğrenmesi daha uygun olacaktır.

Elbette sanat dünyasını, zevk aldığınız bir hobi olarak görüyor ve ticari anlamda bir ilgi göstermiyor olabilirsiniz. Durum böyleyse, öğrenme biçiminize daha rahat bir yönden yaklaşabilirsiniz.

Belki de John Singer ve Joaquin Sorolla gibi usta bir realist ressam olma arzusuna sahipsinizdir. Bu hedefinize ulaşabilmek için çizime ve resmin diğer temel özelliklerine (renk, renk değeri, görsel düzen vb.) odaklanacağınız titiz ve kendinizi adayabileceğiniz bir yöntem izlemelisiniz.

Durumunuz ne olursa olsun önemli olan resim yaparken bunu neden yaptığınızın bilincinde olmanız ve bundan ne gibi sonuçlar çıkarmak istediğinizdir.

Hâlâ bir cevabınız yoksa o zaman biraz daha düşünmenizi tavsiye ederiz.

Joaquín Sorolla, Sewing the Sail, 1896
  1. Öneri: Boyanızı Seçin (Akrilik, Yağlı Boya ya da Sulu boya)

Sırada boyalar var. Kısa bir süre için kullanacak olsanız bile boyanıza karar vermeniz gerekir. Bunu yapmak size, boyanın resimde nasıl bir rol oynadığını ve resim yaparken renk, renk değeri, görsel düzen vb. gibi temel özelliklerini daha dikkatle görmenizi sağlayacaktır.

Başta gelen seçenekler yağlı boyalar, akrilik ve sulu boyalardır. Guaj ve su karıştırılabilen yağlı boyalar da seçenekler arasında yer almaktadır.

Fakat tabi ki burada izlenecek tek ve net bir yöntem mevcut değildir. Her bir boyanın artısı ve eksisi vardır. Size en uygununun hangisi olduğuna karar vermeniz adına farklı boyalar hakkında bilgiler derledik:

Yeni Başlayanların Tercihi Akrilik

Akrilikler, kullanımının kolay olması ve özel malzemeler gerektirmediğinden resim yapmaya yeni başlayan kişiler tarafından sıklıkla tercih edilir. Dezavantajıysa çok çabuk kurumalarıdır.

Aşağıdaki özelliklere sahipseniz akrilik tam size göredir:

  • Yeni başlamış, yağlı ve sulu boya resminin zorluklarıyla uğraşmak istemiyorsanız,
  • Temizliği kısa sürede yapmak istiyorsanız,
  • Kısıtlı bir bütçeyle resim yapıyorsanız,
  • Farklı boyaları karıştırmayı seviyorsanız,
  • Yağlı boyanın içerdiği ağır kimyasallara hassassanız.

Akriliğin dezavantajları ise şöyledir:

  • Boya çok hızlı kurumaktadır. Bu da boyanın tuvalle buluşmasından itibaren kısıtlı bir vaktiniz olduğu anlamına gelmektedir.
  • Bazı renkler kuruduklarında kararabilirler (açık renklerin daha büyük değişimler geçirebilir).
Dan Scott, Early Painting – Mountain Reflection

Profesyonellerin Tercihi Yağlı Boya 

Yağlı boyalar, çeşitli sebeplerden ötürü profesyonel ressamların sıklıkla kullandığı bir boya olmuştur. Bu sebepler şöyle sıralanabilir:

  • Çok amaçlı kullanılabilirler. Kuruma zamanını ve boyanızın yoğunluğunu tiner ve ilave yağlı boya kullanarak büyük ölçüde değiştirme şansına sahip olursunuz. Bu da karıştırma, parlatma ve donuklaştırma gibi geniş çaplı boyama tekniklerini kullanmanızı sağlar.
  • Resmin duayenleri tarafından tercih edilmiştir.
  • Yağlı boyalar, sanat koleksiyoncuları tarafından akrilik boyalara kıyasla daha üstte bir yer edinmişlerdir (tabi ki istisnalar vardır).

Yağlı boyalar ile yanlış yapma ihtimaliniz çok azdır. Nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız, akrilikten önce direkt yağlı boyadan başlamanızı ya da akrilikle tecrübe kazandıktan sonra yağlı boyaya geçmenizi öneririz. Akriliği çok iyi kullanan sanatçılar olsa da çoğu çağdaş biçimde eser üretmektedirler. Eski profesyoneller tarafından kullanılan geleneksel boyama teknikleri yağlı boyayla daha güzel gözükmektedir.

Eğer yağlı boyanın aşırı karışık olduğunu düşünüyorsanız tekrar düşünmenizi tavsiye ederiz. Yağlı boyada uymanız gereken sadece birkaç kural vardır ve bunun dışında akrilik boyamayla oldukça benzer noktalara sahiptir.

Tavsiye: Terementin gibi ağır çözücü maddelerden uzak durmak isteyenleriniz kokusuz çözücüler kullanabilir.

Dan Scott, Secrets on the Lake, 2017

Yabanî Güzellik Sulu Boya

Sulu boyalar, genellikle suyun yabanî doğası ve hataların telafi edilememesinden (kağıt boyandıkça suyu daha da emdiği için) dolayı boyalar arasında seçmesi en zor olan olarak düşünülür. Fakat kendinizi geliştirmeniz halinde sulu boyalarla da ortaya harika güzellikte resimler çıkartılabilirsiniz.

Bu sebepten sizlere sulu boyalara girişmeden önce akrilik ya da yağlı boya kullanmanızı öneririz. Lakin sulu boyaların da kendine has özelliklerinden dolayı akrilik ve yağlı boyaları tamamlayıcı bir görev üstlenebildiğini de hatırlatırız.

Örneğin, John Singer Sargent yağlı boyalarıyla yaptığı titiz portre çalışmalarıyla ünlüdür lakin aynı zamanda empresyonistlerde, serbest peyzajlarında ve portre çalışmalarında sulu boya da kullanmıştır. Bu sulu boya resimler uzun ve sıkıcı portre oturumlarına alışık Sargent’i canlandırmış olabilir.

Hangisiyle Yola Devam Etmelisiniz?

Tek bir cevabı olmamakla birlikte resim yapmaya yeni başladığınız için akrilik ya da yağlı boyaları kullanmanızı öneririz. Ama resim yaparken sulu boyaları da kullanmak sizin elinizde.

Bu, bir boya türünü seçip diğerlerini görmezden gelmelisiniz anlamına gelmiyor. Tüm boya türlerini kullanabilirsiniz lakin birine odaklanmanızı ve onu daha iyi tanımanızı tavsiye ederiz. Tüm boya türlerinde ortalama iyilikte olmaktansa birinde gerçek anlamda iyi olmak her zaman için daha önemlidir.

  1. Öneri: Malzemelerinizi Temin Edin

Sıra, resim malzemelerinizi almaya geldi fakat her çeşitte fırçayı ve boyaları almadan önce yazıyı tamamen okumayı unutmayın çünkü o kadar da fazla malzemeye ihtiyacınız olmayabilir.

Alacağınız malzemeler kullanacağınız boya çeşidine bağlıdır. Üç aşağı beş yukarı elinizde olması gereken malzemeler şunlardır:

  • Resminizi koymak için bir şövale
  • Tuval (akrilik ve yağlı boya için) ya da resim kağıdı (sulu boya için)
  • Resimleri karıştırmak için palet
  • Fırçalar (seçtiğiniz boya türüne uygun)
  • Palet bıçakları
  • Boyalar
  • Boya çözücüsü (yağlı boyaysa); ve
  • Kağıt havlu (fırça darbeleri sırasında fırçayı temizlemek için).

İşte bu kadar. Resim yapmak istediğiniz zaman kolay hale getirilebilir.

Tüm bu malzemeleri yakınınızdaki bir kırtasiyeden bulabilirsiniz. Eğer bu işte çok yeniyseniz ihtiyacınız olacak birçok temel malzemeyi barındıran yeni başlayanlar için oluşturulmuş resim paketini almanızda fayda var. Sonrasında malzemelerinizi çeşitlendirebilirsiniz.

Burada sizlere önerebileceğimiz en büyük şeyse resim yaparken her şeyi basit tutmanız ve özellikle fırçalarınızın, tuvalinizin ve boyalarınızın kalitelisini almanız. Alacağınız çok iyi kalitedeki bir şövale sizi daha iyi bir ressam yapmayacaktır.

Richarrd Schmid’in de Alla Prima kitabında dediği gibi:

“Michelangelo sadece bir süpürgeye ve bir kova çamura sahip olsaydı dahi, yine Sistina Şapeli tavanını aynı  şekilde boyayabilir ve bu da bir başka başyapıt olabilirdi!”

Boyalar hususunda kırmızı, mavi, sarı (temel renkler) beyaz ve yeşilimsi kahverengi gibi toprak tonlarının olduğu sınırlı sayıda renk barındıran bir paletle başlamanızı öneririz. İyi bir başlangıç paletinde olması gereken renkler:

  • Kadmiyum kırmızısı
  • Lacivert
  • Limon sarısı
  • Titan beyazı
  • Yeşilimsi kahverengi
  1. Öneri: Resimle İlgili Temel Bilgilere Aşina Olun

Sadece vakit ayırmaktan ziyade verimli bir şekilde öğrenmenin daha etkili olacağına inanıyoruz. Senelerce alıştırma yapsanız dahi ne yaptığınızı bilmemeniz durumunda kendinizi çok az geliştirmiş olursunuz. İşte tam da burada işin içine renk, renk değeri, görsel düzen, hatlar, fırçayı kullanma şekliniz ve teknik gibi bir resmi resim yapan özellikler giriyor.

Bu elementlerin resmin ana özellikleri olduğunu düşünüyoruz. Tüm bu elementlerle ne kadar hızlı tanışırsanız o kadar iyi olur çünkü tuvale fırçanızı sürer sürmez neler olup bittiğini anlamanıza yardımcı olacaklardır. Bu temel elementleri öğrenmek her fırça darbeniz için fayda sağlayacaktır.

Elementlere dair kısaca derlediğimiz bilgilerse şöyle:

Renk: Hepimiz renge aşinayız hatta belki de aralarında en iyi bildiğimiz element. Fakat çok az insan rengin gerçekte ne olduğunu tamamen anlayıp değerlendirebiliyor.

Rengi nüans, canlılık ve değer bakımından ele almak daha kolay. Bu üç element rengi renk yapan özelliklerdir.

Nüans (ton) bir rengin renk tekerindeki yerini belirtir. Kırmızı, mavi, sarı, yeşil tüm bu renkler farklı nüanslardır. Canlılık; bir rengin ne kadar güzel, yoğun ve parlak olduğunu belirtir. Değer ise bir rengin koyuluğu ve açıklığını gösterir.

Bu üç terimi iyi öğrenmeye bakın çünkü oluşturduğunuz her bir sanat eserinde karşınıza çıkacaklardır.

Childe Hassam, The Aquarium with Gold Fish, 1912

Renk Değeri: Renk değeri, rengin bir elementidir lakin genellikle resimdeki öneminden dolayı farklı temel bir alan olarak değerlendirilir. Kırmızı, mavi, turuncu, mor gibi her bir rengin beyaz ve siyah arasında bir değeri vardır. Örneğin Claude Monet’nin yaptığı alttaki tabloya bakalım.

Claude Monet, Balıkçı Tekneleri, 1886

Tablodan rengi çıkardığımızda griden nerdeyse siyaha kadar değişkenlik gösteren farklı değerlerle karşıya karşıya kalıyoruz. Tablo renksiz de algılanabileceği üzere güçlü bir değer yapısına sahip. Tablonun hiçbir şekilde güçlü bir değer yapısına sahip olmasına gerek yoktur (bkz. empresyonist tablolar) lakin renklerin tabloya sabit bir zemin oluşturduğunu da söylemek gerek. Doğru değerlerle resim yaptığınız takdirde fırça işlemleri, renk ve detaylar hakkında daha fazla esneklik elde edersiniz.

Görsel Düzen: Resimde düzeni (kompozisyon) açıklamak için kullanılan karmaşık tanımları, ’’kuralları’’ ve teorileri duyacaksınız. Mesela; odak noktası, üçte bir kuralı, altın oran, ufuk çizgisi, ana çizgi, uyum, ritim, hareket, denge vb. gibi.

Fakat muhteşem görsel düzenler oluşturmak için sorulması gereken iki soru var.

Ne anlatmak istiyorsunuz? Nasıl anlatmak istiyorsunuz?

Hepsi bu. Geriye kalan şeyler pek de önem arz etmiyor.

Şimdi bu iki soruya biraz daha yakından bakalım. Ne anlatmak istiyorsunuz? Bir başka deyişle yaptığınız resim konuşsaydı bize ne söylerdi? Eğer bilmiyorsanız o zaman pek de dikkatli çalışmıyorsunuz demektir.

Sorunun altında o kadar da derin ve felsefi bir taraf aramaya gerek yok. ‘’Işığı nehrin yüzeyinde sekiyormuş gibi göstermek istedim’’ gibi basit bir açıklama yeterlidir.

Fakat ne demek istediğiniz, yani karşı tarafla iletişimini kurmak istediğiniz o ana fikri bilmeniz önemlidir.

Nasıl anlatmak istiyorsunuz? Ya da resminizde uyumu yakalayabilmek ve karşı tarafa ne demek istediğinizi anlatabilmek adına tüm elementleri nasıl düzenleyeceksiniz. Fırça darbelerinizi, şekilleri, çizgileri, renkleri ve dokuyu emrinize amade araçlar olarak düşünün.

Claude Monet, Etretat the Aval Door Fishing Boats Leaving the Harbour, 1885

Hatlar: Hat, iki şekli birbirinden ayırır. Sert, yumuşak ve görünmez olabilirler. Sert hatlar iki şekil arasında gözle görülür bir geçişi, yumuşak hatlar pürüzsüz bir geçişi tanımlar ve görünmez hatlar o kadar pürüzsüzdür ki adı üstünde geçişi fark etmek zordur.

Fırça Darbeleri: Fırçanızla (ya da palet bıçağı, parmak veyahut ne ile boyama yapıyorsanız) bıraktığınız somut işlemlerdir. Bu husus her ne kadar resmin göz ardı edilen bir yanı olsa da tuhaftır ki bir resmi resim yapan şeyin ta kendisidir. Fırça darbeleri olmasaydı bir fotoğraf çeker ya da geleneksel sanat yerine dijital sanatı da uygulayabilirdik.

Teknik: Bazı belirli işlemleri yapmakta ne kadar iyi olduğunuz anlamına gelmektedir. İyi bir teknik; tecrübeniz artacağından, fırçanız ve boyalarınızı kullanmakta daha rahat olacağınızdan zamanla geliştirilebilir. Fakat bu süreç esnasında edinebileceğiniz kötü alışkanlıklara da dikkat etmelisiniz. Bu, fırçayı tutuş şekliniz ya da fırça darbelerinizin şekli olabilir. Bu tarz kötü alışkanlıkların senelerce uygulanıyor olması onları bırakmayı zorlaştırır.

İyi bir resim tekniği geliştirmek istiyorsanız usta ressamların resimlerine özenle bakmanızı öneririz. Fırçayı nasıl tuttuklarına, boyayı tuvale nasıl uyguladıklarına, renkleri nasıl karıştırdıklarına vb. şeyleri gözlemleyin.

  1. Öneri: İlk Olarak Neyi Resmetmek İstediğinize Karar Verin

Bir resmi yapmaya başlamadan önce en zor yanlarından biri devreye girer: Resmedecek bir konu bulmak.

En iyi konu, ilham veren ve meydan okuyan bir konu olmalıdır. O konuyu resmetmeye ihtiyacınız varmış gibi hissetmeniz gerekir.

Aşağıda bir konunun resmetmeye değer mi değmez mi olduğuna karar vermenize yarayacak soruları derledik:

  • Neden resmetmek istediğinize dair aklınızda büyük bir sebep var mı?
  • Kesin ve belirlenebilir bir renk uyumu var mı?
  • Konu, ilgi çekici bir tasarıma sahip mi (şekillerin düzeni, biçimler, çizgiler ve renkleri düşünün)?
  • Konuyu geliştirmek adına yapabileceğiniz bir şey var mı?
  • Konuyu resmedecek kabiliyete sahip misiniz?
  • Resmedecek malzemelere sahip misiniz?
  • Resmederken karşılaşabileceğiniz problemler neler?
  • Konu, kendi kendinize meydan okumanızı ve yeteneklerinizi ortaya çıkarmanızı sağlayacak fırsatlar sunuyor mu?
  • Konu, size ilham veriyor mu?
  • Zihninizde resmin son halini canlandırabiliyor musunuz? Eğer yapabiliyorsanız canlandırdığınız şeyi beğeniyor musunuz

Seçeceğiniz konuda emin olamadığınız zaman kendinize bu soruları sormanızı öneririz.

Not: Bu soruları illa ki de cevaplayacaksınız diye bir şey yok lakin tüm bu sorular henüz bir şeye kendinizi tamamen kaptırmadan önce konuyu sorgulamanızı ve keşfetmenizi sağlar.

Dan Scott, Honeymoon Bay, Tasmania, 2019 – Close-Up

Örneğin alttaki fotoğraf bizce şu sebeplerden dolayı resmedilebilir:

  • Işığın çarptığı açık yeşiller ve gölgedeki ön alan arasındaki zıtlık, fotoğraf resmedilse odaklanılacak fikirdir.
  • Görsel düzeni ilgi çekici.
  • Canlı ve sakin yerler arasında hoş bir denge var.

  1. Öneri: İlk Resminizi Yapın

Şimdi ilk resminizi yapmaya hazırsınız. Ufak bir uyarı, göründüğünden daha zor olabilir.

Profesyonel ressamlar, resim yaparken rahatmış gibi gözükebilir fakat unutmayın ki kendileri yıllarca, hatta on yıllarca resim yapan insanlardır.

İlk resminizde genelden başlamayı ve konunun sizde bıraktığı ilk izlenimi resmetmeye çalışın. Konuyu şekil ve renk açılarından düşünün. Sonrasında resmi rötüş edip daha fazla detay ekleyebilirsiniz.

Örnek olarak aşağıdaki fotoğrafı nasıl resme dönüştürebileceğimize göz atalım.

İlk olarak ana renkleri ve şekilleri az bir suyla üstünkörü boyayarak başlayın.

Sonrasında biçimi ve yapıyı oluşturun.

Aşağıdaki, resmin son hali. Bu resimle nasıl taslak biçiminde ve genel bir başlangıç yapacağınıza dair az çok bir fikriniz olabilir. Elbette bazı konularda daha hassas yaklaşmanız gerekebilir fakat buna duruma göre karar verebilirsiniz.

Dan Scott, Sunset Study, Kingfisher Bay, 2017

Tavsiye: İlk resim çalışmalarınızla, işler her ne kadar planladığınız gibi gitmese de gurur duyun. Bir gün geriye dönüp baktığınızda ne kadar yol kat ettiğinizi göreceksiniz. Örneğin, aşağıda Dan Scott’ın çocukken yaptığı ilk resimlerinden birini görüyoruz. Okyanusun sağ tarafını boyamamış olması vb. gibi sebepler bu resmin mükemmel olmasını engelliyor ama çabasını da gözler önüne seriyor.

Dan Scott, Early Painting – Impressionist Wave

Ayrıca ilk resimlerinizi diğer ressamların çalışmalarıyla karşılaştırmayın. Çoğu kişi, ilk ya da başarısız resimlerini ortalığa çıkarmaz. Bu yüzden de onların yaptığı en iyi resimleri görür ve yanlış izlenimlere kapılırsınız.

  1. Öneri: Eleştiri ve Geliştirme

İlk resminizi yaptıktan sonra sırada, geriye bir adım atıp neyin doğru neyin yanlış gittiğine dair eleştiri yapmanız ve neleri geliştirebileceğinize bir bakmanız gerekmektedir. Tabi bir tür dâhi değilseniz ilk resminiz bir şaheser olmayacaktır ama sorun yok. Herkes amatör olarak başlar, profesyoneller bile. Resminizi, sanat eleştirmeni gibi incelemeyi deneyin. İşte kendinize sorabileceğiniz bazı sorular:

  • Resmimin hangi yönlerini beğendim?
  • Nereleri değiştirebilirim?
  • Resmin havası nasıl?
  • Resim hakkındaki ilk izlenimim ne? Bir iki gün resme bakmayı bırakmanızı sonrasında tekrar bakmanızı öneririz.
  • Renkler güzel mi yoksa karışık mı duruyor?
  • Görsel düzen hoş mu?
  • Eklenmesi gereken bir fırça işlemi var mı?
  • Konuyu bütünüyle resmime aktarabildim mi?
  • Resim hakkında beni özellikle rahatsız eden bir şey var mı?
  • Resim yaparken perspektifi doğru yakalayabildim mi?
  • Resim uyumlu gözüküyor mu?

Ek Öneriler

  • İnsanların ne düşündüğünü kafanıza takmayın. Eleştiriyi kabul edin ama bunu sizin için ana etmen haline getirmeyin.
  • Topluluğun arasına karışın: yarışmalara katılın, sergilere gidin, diğer ressamlarla konuşun, bloglarını okuyun ve bültenlerine kayıt olun. Ne kadar etkileşim halinde olursanız kendinizi o kadar ilham almış hissedersiniz.
  • Sizden daha iyi olan ressamların gözünüzü korkutmasına izin vermeyin. Her zaman sizden daha yetenekli, deneyimli, bilgili ve teknik açıdan iyi biri olacaktır. Onları, gözünüzün korkması için değil ilham almak için takip edin.
  • Yeni başladığınız için, hatırlanacak ve eşsiz bir stil oluşturmaya kendinizi yormayın. Resim yaparken edindiğiniz deneyimle birlikte zamanla kendinizi geliştireceksiniz.
  • Temel alanlara -renk, renk değeri, görsel düzen, hatlar, fırça işlemleri ve teknik- odaklanın. Bu alanlar attığınız her fırça darbesine faydalı olacak ve gelişmenizi zamanla bir bütün haline getirecektir.
  • Bizden önceki profesyonelleri araştırın. Nasıl yaşadıklarını, eğitim aldıklarını ve çalıştıklarını öğrenin. Bu sizlere sürekli bir ilham ve bilgi kaynağı olacaktır.
  • Resim yaparken yeni şeyler denemekten korkmayın.
  • Hileli tekniklere, sırlara, kurallara ve metodlara dikkat edin.
  • Öğrenme biçiminize karşı açık görüşlü ve esnek olun.
  • İyi bir ressam olmanın tek sırrı öğrenmek, alıştırma ve eleştiri yapmak, kendini geliştirmektir.

Şimdi Sıra Sizde

Yazımızın başında neden resim yapmak ve resimden ne gibi şeyler elde etmek istediğinizi düşünmenizi istemiştik. Hâlâ bir cevabınız yoksa bir dakikalığına şimdi bir kere daha düşünmenizi istiyoruz. Görüşlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın!


Çeviren: Ayşenur Depe

Kaynak: https://drawpaintacademy.com/painting-for-beginners/

Resim 101: Resim Yaparken Kullanabileceğiniz Öneriler” için 3 yorum

    1. Merhabalar Ayten Hanım,
      Nazik yorumunuz için teşekkür ederim. Beğenmenize ve yararlanmanıza sevindim. İyi günler dilerim ☺️

  1. Benim gibi yağlı boyaya başlayan için güzel bilgiler teşekkürler. Kafamdaki birkaç sorunun cevabı netleşti. Madem sanat sayfası , bol bol bilgi görmek isteriz..
    Hoşça ve sanatla kalın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir