“Öyleyse, ben de hayatımın sonuna kadar aynı yerde kımıldamadan oturacağım” dedi. “Herkes istediği kadar koşsun. Beni anlayacak insan, oturduğum yerde de beni bulur.” Edebiyatımız için önemi yadsınamaz olan ve en az bir kere muhakkak duyduğumuz varoluşçuluk kavramının ne olduğunu hiç…
“Işık var. Kitaplar var. Ben varım. Dünyam var.” Türk edebiyatının ‘lirik‘ ve ‘nostaljik‘ sanatçısı olarak bilinen Tezer Özlü, tarihte bugün, 10 Eylül 1942’de dünyaya gelmiştir. Annesi öğretmen Nimet Hanım, babası eğitimci ve hukukçu Sabih Özlü’dür. Üç kardeşten sonuncusu olan Tezer…
Ölüm, insanlığın yaşaması sonucu ödediği bedeldir. İnsanlar yaşayarak ölüme yaklaşır. Ölüm çoğu zaman akla gelmeyen en büyük gerçektir. İnsana ölümün yüzü soğuk gelir çünkü; ölümde ayrılık vardır. Kimi inanca göre sonsuzluğa, kimine göre karanlığa; sessizliğe ve kimine göre de sonsuz…
1902’ye kadar, Edvard Munch’ün yaşamında profesyonel hayatı, sağlığı ve aşk hayatı içinde bir kaos dizisi görülmüştür. Git gide yalnızlaşsa da, eserleri, ressam gibi duvarlarla karşı karşıya kalmaya uygun değildi. Aslında bu, neredeyse rastgele resim koleksiyonunun yaşam döngüsünün bir temsili haline…