Yıldızların Ötesinde – Sanatçıların Ruhsal Yolculuğu

Mistisizm (gizemcilik), 19. yüzyıl sonlarının sanatçıları için gözde bir konuydu. Bugünlerde, Paris’teki Orsay Müzesi’nde van Gogh gibi klasik ustaların başyapıtları ve daha az bilinen sanatçıların resimleri “Yıldızların Ötesinde: Monet’ten Kandinskye’ye Mistik Manzaralar.” adlı sergide bir araya toplanmıştır.

Vincent van Gogh, Rhone üzerinde Yıldızlı Gece, 1888

Dönemin sanatçılarının ruhsal yolculuğu, doğanın ve manzaraların temsilinde aşılmıştır.

Alphonse Osbert (1857-1939), Gecenin Şarkıları, 1896, Orsay Müzesi, Paris © photo musée d’Orsay / rmn

Halk; Gauguin, Denis, Monet, Hodler, Klimt, Munch, Van Gogh… gibi sanatçıların yaptığı manzaraların yanı sıra 1920-1930 yılları arasında Lawren Harris, Tom Thomson ve eserleri kıtada bilinen Avrupalı sanatçıların yapıtları için ilginç bir ilave olan Emily Carr’a ait manzaraları içeren çeşitli çalışmaları takdir etmek için davet edilmiştir.

Emily Carr, Gök, 1935, Kanada Ulusal Galeri

 

Claude Monet, Nilüferler

Batıda, Rönesans’tan bu yana manzara resimleri, form aracılığıyla içsel duygulara ifade verebilecek resimsel tür olarak kabul edilmiştir. Sonsuz doğa, gecenin karanlığı, ışık arayışı, bireylerin aranışı (özellikle Romantizmde) bunların hepsi, insanlığın mistik yolculuğu şeklinde Sembolist manzaralarda biçimlenmiştir.

Lawren Harris, Dekoratif Manzara, 1917, Kanada Ulusal Galerisi

Bütün bu derin düşünceler, bireylerin ve kozmosun birbiriyle olan bağlantısı ve resimlerin üzerindeki doğanın aşkın güçlerinin deneyimi görülebilir.

William Degouve de Nuncques, Brüksel’deki Park Royal’de Gece Manzarası, 1897, Pastel, 65 x 50 cm, Paris, Orsay Müzesi, © RMN-Grand Palais (Orsay Müzesi) / Hervé Lewandowski

Sergide sunulan başyapıtlardan bazıları şaşırtıcı olabilir. Bunlardan biri de eski bir aristokrat ailede Fransa’nın Ardennes’i olan Montherme’de dünyaya gelen Nuncque’dır. Çok seyahat etmiş ve sık sık geceleri İtalya, Avusturya ve Fransa’nın parklarında manzaralarını resmetmiştir. Pembe Saray’ın Sürrealizm üzerinde, özellikle René Magritte’in resimlerinde büyük bir etkisi olduğu düşünülmektedir.

Gustav Klimt, Ağaçların Altındaki Çalılıklar, 1905 dolaylarında Paris, Orsay, RF 1980-195 © Musée d’Orsay, Dist. RMN-Grand Palais / Patrice Schmidt

Orsay Müzesi koleksiyonunda Gustav Klimt’in eserleri, dekoratif motifler veya mozaikler tarzında çok renkli boyalarla ve çok küçük fırça darbeleriyle kaplıdır. Klimt’in manzaraları, doğrudan motiften çalışmaya devam etmesine rağmen giderek daha soyut hale geldi. Resmin asıl konusu resimsel yapının kendisidir.

Wenzel Hablik, Yıldızlı Gwcw, 1909

Fakat bu tablo en çok şok edenler arasındaydı. Wenzel Hablik, Alman Dışavurumculuğunun bir parçası olan ressam, mimar ve grafik tasarımcısıydı. Hablik’in resimleri, renkleri ve geometriyi tamamen orijinal bir şekilde ortaya koymaktadır; bu eserlerin birçoğu, çocukken bulduğu kristal parçasından esinlenerek yapılmıştır. Resimlerinden bazıları düpedüz sanrı yaratan ve zamanının ilerisindeki onlarca yılmış gibi görünüyor, bu evren gibi.

Edvard Munch, Güneş

Bir sonraki yazımız Paul Gauguin ve gördüğü vizyon hakkında olacak. Yine bu konuyla bağlantısı bulunmaktadır. Sanatla Kalın!

Benzer yazılar:

Claude Monet’in Gözlerinden Dünya

Edvard Munch ve Hayatın Frizleri’ne Giriş

Kaynakça:http://www.dailyartmagazine.com/beyond-stars-mystical-landscape/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir