İlk bakışta Sir William Orchardson’ın İlk Bulut’u, sakin ve rafine görüntüsü veren geç bir Viktorya dönemi ev mekânını canlandırır. Ancak ikinci kere baktığımızda lüks zarafet seçkinlerinin ikiyüzlülüğünü, çifte standartlarını ve iflas etmiş değerlerini ortaya çıkartmaktadır. İlk Bulut; can sıkıntısı, ilgisizlik ve kayıtsızlığın temellerini bozmaya başlarken çökmekte olan bir evliliği sergiliyor. Sir William Orchardson’un İlk Bulutu, az bilinen iğneleyici bir yorum çalışmasıdır. Orchardson şaheserini, Viktorya dönemine ait bir evliliği keşfedelim.
Bu tablonun tiyatro, edebiyat ve resmin temelini oluşturduğu konusunda hemfikir olabiliriz. Tablo; Hieronymus Bosch, William Hogarth ve Pablo Picasso gibi büyük ressamlar tarafından desteklenmiştir. Sir William Orchardson’un İlk Bulutu, 1880’lerin İngiliz toplumu ile açgözlülük, kibir ve gururun evliliğin temelini nasıl oluşturduğunu, evlenmenin ne anlama geldiğini yorumlamıştır. Edith Wharton, Henry James ve Anthony Trollope gibi ünlü yazarlar Keyif Evi, Bir Hanımın Portresi gibi kitaplarda bu bozucu etkileri araştırmıştır. Edebî çağdaşları gibi İlk Bulut’ta da düzenlenmiş evliliklerin kökenleri keşfedilmiştir.
1880’ler, modaya uygun insanların karşılıklı avantaj sağlamak için evlendikleri hanedan evliliklerinin yapıldığı bir dönemdi. Eşlerden birinin iyi aileden gelmiş ve soylu olması, diğer eşin ise genç ve varlıklı olması yaygındı. En yaygın olanı, zengin Amerikan mirasçılarıyla evlenen yoksul İngiliz lordlarıydı. Her eş evliliğe değerli bir şey getirmek zorundaydı. Aşkın finansal değeri kalmamıştı.
İlk Bulut, zarif bir çiftin göze çarpan zenginliğini tasvir etmektedir. Soldaki hanım; toplanmış kumaşlı tarlatan, uzun bir kuyruk ve dekolte yakadan oluşan geç Viktorya dönemine ait tasarıma sahip şık bir krem elbise giymiştir. Charles Worth ve Jacques Doucet gibi ünlü moda tasarımcıları böyle muhteşem elbiseler üretmiştir.
Beyefendi beyaz bir gömlek ve papyon ile şık, siyah bir takım elbise giymektedir. Yeleğini ve ceketlerini buruşturarak ellerini cebinde tuttuğunu görüyoruz. Kaşları alnındaki buruşuk çizgilerle birleşmiştir ve bu halinden pek de sakin olmadığını anlayabiliyoruz.
