Bir çocuğun oyununun korkutucu bir kâbusa dönüştüğünü hayal edin. Bir de buna sebep olanın siz olduğunuzu hayal edin. Bu durumda nasıl hissederdiniz? İşte tam bu noktada Banksy, İngiltere’nin Port Tablot şehrinde hava kirliliğinin hayali ama korkunç bir sonucunu bir çocuk üzerinden gösterdiği grafiti ortaya koydu.
Sanatçı ve Onun İlkeleri
Banksy, günümüzde dünya çapında tanınan bir sanatçıdır. 1974’te Bristol’da doğdu ve henüz kimse kimliğini ortaya çıkarmadı. Buna rağmen Sokak Sanatı sahnesinin en önemli sanatçılarından biridir. Sanatçının alışılmamış özelliği, özellikle eserlerinin altına yerleştirilen “ilkelerde” yatmaktadır, yani çağdaş Batı toplumunun sorunlarının ve saçmalıklarının sosyal eleştirisi. Irkçılık, savaş, aşırı tüketim, hayvanlara kötü muamele, sanat ticareti, göçmenlik ve tabii ki hava kirlilik gibi kültürel, politik ve etik temaları resmetti ve resmetmeye devam ediyor.
Banksy’nin kendine has imzası, görsel etkileriyle birlikte genellikle resimlerinde yer alan ironi ve alaycılığıdır.
Bu anlamda, Sezonun Tebriği, tipik bir Banksy’nin çalışmasını temsil ediyor ve hepimizin ciddi hava kirliliği sorunu hakkında düşünmemizi sağlıyor.
Sezonun Tebriği, 2018 Noel’inden hemen önce Port Talbot’taki bir garajın duvarında aniden belirdi. Port Talbot, Birleşik Krallık’taki en büyük çelik fabrikasına ev sahipliği yapan Wales’teki küçük bir kasabadır. Sonuç olarak, dev yerel bitkinin bir türev ürünü olan kara tozun, kasabanın alanlarını kapladığı biliniyor. O yılın yaz aylarında, çok sayıda bölge sakini solunum sorunlarıyla şikayet bile bulunmuştu. Bu durum nedeniyle, bir rapora göre metreküp başına 9,68 mikrogram partikül ile, Port Talbot muhtemelen Birleşik Krallık’taki en kirli kasaba olarak taçlandırıldı. Büyük ihtimalle Banksy’nin tam olarak o noktayı seçmesinin nedeni de budur.
Teknik, Banksy’nin standartıdır, yani onun kalıbı, şablonu. Sanatçı, gerekli olan tüm zamanı stüdyosunda şablonları hazırlayarak geçirir. Ardından, genellikle geceleri, sadece birkaç dakika içinde şablonları özel olarak seçilmiş bir duvara yerleştirir ve sprey boyaları ile boyar.
Sezonun Tebriği, bir garajın duvarında yer alıyor, özellikle sanatçının binanın köşesinde yaptığı şey perspektifli bir oyun oluşturuyor. Köşenin sağ tarafında kışlık giysiler giymiş bir çocuk karla oynuyor, hatta kar tanelerini yemeye çalışıyor. Kızağı da kaymaya hazır bir şekilde yanında duruyor. Çocuk, karda bir öğleden sonranın tadını çıkarabildiğinde herkes gibi mutlu görünüyor. Fakat daha sonra gördüğümüz şey etrafını karanlık bir sisin sardığı.
Gözlerimizi bu sefer sola çeviriyoruz. Solda içinden duman ve kül çıkaran bir çöp tenekesi yanıyor. Duman ve küller doğruca çocuğa doğru gidiyor… İşte bu kar ve sis değil, çöplüktür!
Kompozisyonun bu resimde nasıl temel bir rol kazandığı artık açık. Yani karakterler ve unsurlar doğrudan o zeminde duruyormuş gibi görünüyor, yerle sıfır noktadalar. Resmin zeminle bir olması sürpriz etkiye katkıda bulunuyor. Etrafta dolaşan bir kişi, önce çocukla birlikte duvarı, sonra da çöplükle olan duvarı görür. İzleyici için güven verici, tatlı bir durum gerçek bir kabusa dönüşür. Çocuğun kolları açık pozisyonu da artık rahatsız edici bir anlam kazanıyor – kurtarılmayı dileyen bir kurban gibi…
Banksy, eserlerinin renklerini de hassas bir şekilde seçiyor. Sezonun Tebriği, iki ana unsur dışında neredeyse tamamen siyah beyaz olarak boyanmıştır. Soldaki kırmızı ateş ve genç adamın pembe dili. Sanatçı muhtemelen bir yandan yanlış anlaşılmanın kökenini, diğer yandan da yanlış anlaşılmanın talihsiz varış noktasını vurgulamayı düşünmüştür.
Eserin anlamı açıktır: Çevre kirliliği her yerde, hemen köşede gizlenmiştir ve belki siz onu görmüyorsunuzdur. Herkes mağdur olabilir (hatta ve özellikle çocuklar!) ve herkes suçlu olabilir. Nitekim çöplüğün yanında kimse durmuyor, çünkü onu kimin ateşe verdiğinin bir önemi yok. Bu saatten sonra sadece o korkunç son önemlidir.
Eserin başlığı ise ironiktir. Sezonun Tebriği, insanların kartpostallara yazdığı tipik bir Noel dileğidir. Tam tersine, resmin bıraktığı acılık çok nahoş bir selamdır.
Sanatçıyı dinleyelim, kirlilik ve çevre hakkında biraz düşünelim… Maalesef ikinci bir gezegenimiz yok.