Haftanın Tablosu: Shalott Leydisi, John William Waterhouse, 1888

John William Waterhouse tarafından resmedilen Shalott Adası’nın beyaz leydisi Elaine, dünyayı yalnızca bir aynadan görebildiği ve hayatı bir goblen dokumasıyla yeniden yaratabildiği bir kuleye kilitlidir.


Çeviren: Abdulkadir Bekdemir

“Shalott Leydisi” İngiliz şair Alfred Tennyson’ın lirik bir şarkısıdır. Bu şiir Artur Efsanesi Astalatlı Elaine’den esinlenilmiştir. Bu, Donna di Scolatta adlı 13. yüzyıldan kalma bir İtalyan romanında da anlatılır. Tennyson’ın esrarengiz sembolizmi ve canlı orta çağ romantizmi, özellikle Ön-Raffaelocular olmak üzere, John William Waterhouse dahil birçok ressama ilham vermiştir.

Waterhouse, Ön-Raffaelocu kardeşlerin stilini ve ana fikrini benimsemiş, sanat eserlerini üretirken Yunan Mitolojisi ve Arthur Devri Romansı’ndan ilham almıştır.

Shalott Leydisi, Waterhouse’un 1888’de resmettiği en meşhur tablolarından biridir. Dış dünyaya bakması bir lanetle yasaklanan Elaine, aynasından atıyla yoldan geçmekte olan Sir Lancelot’u görür. Adaya kıyasla Elaine, manzaranın bir parçası olarak resmedilmiştir. Hem gerçek hem sembolik mânâda tablonun içine gizlenmiştir: bir kaleye kilitli halde.

Lancelot’un gelişi ve Elaine’in onu ilk görüşü ile Elaine’in ölümü başlar. Elaine’in ölümü Lancelot’a ve onun temsil ettiği her şeye tepkisidir. Onun bu tepkisi camın dışındaki ve aynanın ötesindeki doğal dünyayı keşfetmesini sağlar. Ayna her tarafından parçalanmaya başlar; bu Elaine’in kaçınılmaz lanetinin bir tezahürüdür. Elaine lanetini hatırlar ve geçmişteki sessizliğini bozarak çığlıklar içinde ağlamaya başlar. Cesedini Camelot’un yerlileri bulur. Aralarında onun ruhunu yücelten Lancelot da vardır.

Tablonun arka planında ışığın ne denli parlak olduğunu görebiliriz, bunun sebebi lanetine ve kaçınılmaz sonuna karşın Elaine’in umudu bulabildiği tek yer olmasıdır. Işık sol tarafta daha karanlık ve kasvetlidir çünkü Elaine laneti bozmanın sonuçlarını bilmektedir.

Mumlar ömrünü temsil eder. İkisi çoktan sönmüştür fakat üçüncüsü yanmaktadır; Elaine ömrünün son demlerini yaşamaktadır. Beyaz elbisesi saflık, masumiyet ve aşkı temsil eder. Yüz ifadesi iki muhtemel duyguyu dışa vurur: melankoli ve ölüme teslimiyet.

Elaine geleneksel 19. yüzyıl  kadınının temsilcisidir. Pasifliği ve içe kapanıklığı ile karakterize edilmiştir. Cinsel arzuları yüzünden lanetlenmiştir, tıpkı Havva’nın Adem’i cezbettiği için lanetlendiği gibi.

John William Waterhouse, Lancelot’a Bakan Shalott Leydisi, 1895.

Waterhouse tablolarında kadınların yüzyılın zincirlerini kırma arzusunu yansıttığı için onu takdir ediyor ve minnetle anıyoruz.

John William Waterhouse, I Am Half-Sick of Shadows, Said the Lady of Shallot, 1915.
Kaynak: https://www.dailyartmagazine.com/painting-of-the-week-john-william-waterhouse-the-lady-of-shallot

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir