Yüksek Rönesans’ın en etkileyici sanatçılarından biri olarak Leonardo di ser Piero da Vinci, güzel sanatlar alanında bereketli bir miras bıraktı. Buna rağmen, dünyanın önde gelen sanatçısı ve tüm zamanların tartışmasız en ünlü tablosunun üstadı, işlerini tamamlamada dillere düşecek yavaşlıkta olduğu için talihsiz bir ün kazandı, tabii hepsini tamamladıysa! Leonardo, arkasında çoğu bilinmeyen, izi bulunamaz ve unutulan sayısız tamamlanmamış sanat eseri bıraktı. Aslında, mirası yirmiden az tamamlanmış eserden oluşuyor. İşte en ünlü tamamlanmamış eserlerinden üçü.
Leonardo da Vinci, yaratıcılığın altın çağına doğdu ve dehası yaşamı boyunca övüldü. Uğraşları değişik ve çeşit çeşitti. Leonardo, etrafındaki dünyaya yoğun ilgi duyan nihai ‘Rönesans adamı’ olan bir dâhiydi. Mekanik, marangozluk, metalürji, mühendislik ve resim gibi birçok alanda gelişmiş yetenekler elde etti.
Aziz Anne ile Bakire ve Çocuk
Leonardo tarafından tamamlanmamış bu eser, Meryem Ana’nın bebek İsa ve Mary’nin annesi, Aziz Anne ile neşeli bir tasviridir. Bu tasvir büyükanne, anne ve çocuk arasındaki ailevi dinamiği resmeden sıcaklıkla doludur. Bu uzaklıktaki dağları saklamak için atmosferik perspektifi kullandı ve renkler arasında geçişi yumuşatmak için sfumato tekniğini benimsedi, böylece hafif bir bulanıklık yarattı. Duygu hassasiyeti, Aziz Anne ekseninde bu üçgen yapının üç figürü arasında akar. Yinelenen Hristiyan ikonu olan kuzu, Tanrı’nın kuzusu olarak nihai kaderine işaret eden İsa’nın bir sembolü olarak dâhil edilir. Mary’nin şalının sol tarafındaki koyu bir çizgi tamamlanmamış kalır.
Tablonun, kızı Claude’un doğumunu takiben 1499’da Kral XII. Louis için ısmarlandığına inanılıyor. Muhtemelen, adı da Anne olan XII. Louis’in karısını onurlandırmak için seçildi. Leonardo’nun atölyesinde 1517 gibi geç bir tarihte gözlemlendiği gibi, hiçbir zaman söz verildiği gibi teslim edilmedi. Sonunda, 1683’te Château de Fontainebleau’nün dökümlerinde bulunduğu için Fransa’ya ulaştı. Leonardo’nun ölümü üzerine, Kral I. Francis’in tabloyu Leonardo’nun sevgili asistanı Salai’den aldığı tahmin ediliyor. Şimdi Paris’te Louvre’da sergileniyor.
Aziz Jerome
Aziz Jerome gençliğinde Roma’ya taşındı ve bilimsel araştırmaların dikkat çekici hayatına başladı. Erken Hristiyan teolojisini büyük ölçüde etkileyen birçok güvenilir antlaşma yazdı. MÖ 382’de Papa I. Şam tarafından Vulgate olarak bilinen Yeni ve Eski Ahit’in “resmî ” Latince çevirisini yapmakla görevlendirildi. I. Şam’ın vefatı üzerine Jerome Roma’yı terk etti ve hayatının dört yılını Suriye’nin vahşiliğinde bir sofu olarak harcadı. Hayatının bu bölümü, dini sanat eserlerinde popüler bir tema hâline geldi.
Sanatçı, bitmemiş hâliyle bile, kayalık bir manzarada diz çöken yaşlı münzevinin gizemli bir yorumunu aktardı. Etrafı sisle kaplı dağlarla çevrilidir. Uzaktan hafifçe çizilmiş kilise görülüyor ve ayağının dibinde, Jerome’un ünlü bir şekilde pençesinden bir diken çıkardıktan sonra sadık bir yoldaş olan aslan var. Tamamlanmamış kalsa bile bu tablo, tövbekar azizin ıstırabının ortada olması gibi oldukça duygusal bir tepkiyi anımsatıyor.
Bu tablo, bir sipariş sonucu olup olmadığı bilinmemesine rağmen 1482 civarında başlanmıştır. Bugün Vatikan’daki Vatikan müzelerinde yer almaktadır.
Mecusiler’in Hayranlığı
Doğu’nun üç bilge adamı (ayrıca krallar ve Mecusiler), bebek İsa’nın doğumuna şahit olmak ve ona altın, buhur ve mür hediyeleri getirmek için yol gösteren yıldızı Bethlehem’e kadar takip eden hacılardı. Üç figür, Orta Çağ’daki gezginlerin koruyucu azizleri olarak saygı gördü. Mecusiler’in Hayranlığı (bebek İsa’ya olan saygıları) tanınan bir Hristiyan motifi hâline geldi.
Leonardo’nun bu konudaki ünlü yorumu, Floransa şehir surlarının dışında bulunan Scopeto’daki San Donato kilisesinin sunağı için bir tablo olarak tasarlanan Augustine keşişlerinden gelen bir işin sonucuydu. Bu işi otuz ay içinde bitirmeye söz verdi. Gerçek boyutlu, iki metreden uzun bir taslak meydana getirdi ve alt boya tonlarını sundu. Bakire ve çocuk İsa, onları köşeye yerleştiren önceki sanatçılardan ayrılarak tablonun merkezinde resmediliyor. Ayrıca, izleyicinin gözüne göre nesnelerinin uzaklığına dayanan berraklık ve renkte değişiklikler yaparak perspektifin çağdaş uygulamalarını geliştirdi.
Ancak, 1482 yılında, Leonardo, Ludovico Sforza’nın Milano sarayında yerleşik bir sanatçı olarak hizmet etme teklifini takip ederek Milano’ya taşındı. Leonardo sözünü yerine getirmediğinde, Augustine papazları, Filippino Lippi’ye başka bir sunak tayin etmeye karar verdiler. Mecusiler’in Hayranlığı ’nın her iki versiyonu da şimdi Floransa’da Uffizi Galerisi’nde bulunmaktadır.
Ölümsüz Miras
Bu tamamlanmamış tablolara ek olarak, Leonardo arkasında tamamlanmamış heykeller (Francesco Sforza için olan Gran Cavallo gibi), birçok tamamlanmamış icat ve yaşamı boyunca asla yayımlanmamış engin yazılar bıraktı.
Görünüşte berbat bir kariyer geçmişine rağmen bu harika Toskana ustasını beceriksiz varsaymak belki de haksızlıktır. Ayrıca çeşitli ilgi alanlarının onu sadece paralı işlerinden uzaklaştırdığı da doğru değildir. Gerçekte muhtemelen Leonardo çalışmasının tamamlandığını ilan etme konusunda tereddüt etti. Öğrendikçe ve tecrübelerini ve incelemeleri aracılığıyla insan anatomisi hakkındaki bilgilerini geliştirdikçe, eserlerine gerekli ilaveleri yapmak ve mükemmelleştirmek için daha da şiddetli arzu duydu. Nihayetinde, bilginin yayımlanmasından ziyade öncelikle bilgi arayışı tarafından motive edildi. Leonardo da Vinci’nin mirası, tamamlanmamasına rağmen asırlar boyunca son derece ilham verici olmaya devam ediyor.
Çeviri kaynak: https://www.dailyartmagazine.com/the-unfinished-works-of-leonardo-da-vinci/