Mitoloji Günceleri: Çin Mitolojisi

Çin hikâyelerin yazıya dökülmesi Wei ve Jin Hanedanlıklarında başlamıştır. Çeşitli yazarlar, simyacının fikirlerinden ve Taoist ile Budist batıl inançlarından etkilenerek tanrılar ve hayaletler hakkında hikâyeler oluşturmakla ilgilenmişlerdir. Bazıları farklı hayal güçlerini ve yazı dillerindeki ustalıklarını konuşturmuşlardır. Bu uygulama, ertesi dönem olan Güney ve Kuzey Hanedanlıklarında da devam etmiştir.


Çeviren: Elif Dağatar

Tang Hanedalığının ortalarında çoğu ünlü yazar ve şair hikâye yazmaya başlamıştır. Hikâyeleri çok çeşitli konu ve temayı içermiş, insan doğasını, insan ilişkilerini ve sosyal hayatı yansıtmıştır. Yapıları, kendilerinden önce oluşturulan masallar gibi kısa notlardan veya fıkralardan oluşmuyor, ilgi çekici konuları, canlı karakterleri ve genellikle yüzlerce kelimelik uzunlukları bulunan iyi örüntülenmiş hikâyeler olmuştur. Aralarında ana karakteri tanrılar, hayaletler veya tilkiler olan pek çok masal vardır. Song Hanedanlığının hikâyelerinde Tang masallarının büyük etkisi görülür lakin Tang seviyesine çok zor yetişmişlerdir.

Diğer kültürler gibi Çin mitolojik hikâyeleri de tarihle dolanmıştır. Yazılı tarih başlamadan önceki uzun dönemin tarihi, kısmi olarak mitolojiyle iç içe geçmiş destanlardan oluşur. Fuxi, Shennong, Huangdi (Sarı İmparator) ve Yu gibi kadim kahramanlar ve liderler destanlara göre hem tarihî figürler hem de mitolojik hikayelerde önemli karakterlerdir. Yine diğer kültürlerde olduğu gibi mitler; yaratılışı, gerçek aşk ve dengenin önemini, fedakarlığı, iyi işlere yöneltmeyi ve günaha, isyana ve zülme karşı uyarıları anlatır.

Bütün bu özellikler belki de tek bir hakim karakteristikte toplanıyor: kah ilkel insanlar tarafından yazılanlar olsun kah alimler tarafından olsun hepsi insan duygularıyla dolu. Tanrılar, hayaletler, tilkiler ve ruhlar, genellikle insani özellik ve duygularla tasvir edilmiştir. Çinli mit yazarları insanları nasıl anlatmışlarsa tanrıları da öyle tanımlamışlardır. Ayrıca faniliği, reenkarnasyonu ve bütün feodal etik ilkeleri yansıtan hikâyeler de vardır. Doğal olarak edebî eserler üretildiği dönemin inançlarını yansıttığından bu normal karşılanmalıdır.

Biçem ve yazı sanatı konusunda hem erken hem geç dönem mitler nefistir. Klasik Çin son derece özlü olmuştur. Bir kaç yüz hatta onlarca kelime bile tanımlamalar ve konuşmalarla dolu bütün bir hikâyeyi anlatmakta yeterli olur.

Tanrı ve Tanrıçalar

Ch’eng-Huang: Hendek ve sur tanrısı. Bütün köylerde bir Ch’eng-Huang vardır. Genellikle yerel bir rahip veya önemli bir insan öldüğünde tanrılığa yükselir. Bu durum rüyalarda açığa çıkar fakat karar yine de tanrılara aittir. Ch’eng-Huang sadece köyü korumaz aynı zamanda Ölüler Kralının yargılama esnasında haksız bir ruhu almasını da engeller. Ch’eng-Huang rüyalar yoluyla köydeki kötülük isteyenleri de ortaya çıkarır. Asistanları da Ba Lao-ye ve Hei Lao-ye’dir. Gündüz ve Gece bekçisi.

Chu Jung: Ateş tanrısı. Cennet yasalarını çiğneyenleri cezalandırır.

Kuan Ti: Savaş tanrısı. İnsanları haksızlıktan ve kötü ruhlardan koruyan Yüce Yargıç. Kırmızı suratlı her zaman yeşil giysiler giyen tanrı. Kahin. Kuan Ti gerçekte bir tarihî figürdür, Han Hanedanlığının yetenekleri ve adaletli yöneticiliğiyle dünyaca ünlenlenmiş generali. Kuan Ti’ye adanmış 1600den fazla tapınak yapılmıştır.

Kwan Yin: Merhamet ve şefkat tanrıçası. Bir lotus üzerinde kucağında bebekle oturan beyaz elbiseli bir kadın. Babası tarafından öldürülmüş, Cehenneme geldiğinde kutsal kitapları ezberden okumuş böylece yeraltının yöneticisi ölmüş ruhlara acı çektirememiş. Huysuz tanrı onu yaşayanların dünyasına geri göndermiş. Burada Kwan Yin büyük bir ruhsal görü kazanmış ve Buda tarafından ölümsüzlükle ödüllendirilmiş. Sevilen bir tanrıça olan Kwan Yin’in Wondrous Peak Dağı’ndaki tapınağında her zaman çıngırak çalan hacı güruhu ve tanrıçanın dikkatini çekecek maytaplar eksik olmamıştır.

Lei Kung: Yıldırım tanrısı. Lei Kung bir kuşun kafası, kanatları, pençeleri ve mavi tenine sahip. At arabası 6 erkek çocuk tarafından çekilir. Lei Kung çekiciyle gökleri gürletirken karısı da aynalarıyla yıldırımları yapar. Lei Kung, kötü ruhları kovalayıp kötülükleri görülmemiş suçluları cezalandırır.

Shi-Tien-Yen-Wang: Ölüm Lordları, yeraltının on hakimi. Birbirinin aynı olan asil cübbeler giyerler ve sadece en bilge olan onları ayırabilir. Her biri bir mahkemeyi yönetir. İlk mahkemede ruh, günahlarına göre yargılanır ve sekiz ceza mahkemesinden biriyle hükümlenir. Suçuna uygun ceza verilir. Cimrilere eritilmiş altın içirilir, yalancıların dilleri kesilir. İkinci mahkemede yetersiz doktorlar ve iki yüzlü ajanlar; üçüncüde sahtekarlar, yalancılar, dedikodu edenler ve yozlaşmış devlet memurları; beşincide, katiller, tacizciler ve ateistler; altıncıda kutsallara saygısızlık yapanlar ve kafirler; sekizde, çocuk istismarcıları; dokuzda kundakçılar ve kazaya kurban gidenler yargılanır. Onuncu mahkeme ise Hicret Tekerleği’dir, cezasını çeken ruhlar burada reenkarne olurlar. Ruhları serbest bırakmadan önce unutkanlık karışımı içirilir ki önceki hayatlarını hatırlamasınlar.

Ti-Tsang Wang: Merhamet tanrısı. Cehennemin derinliklerinde dolanır. Bazen kayıp bir ruh, yolları parıldayan incilerle aydınlanmış, değneği zil gibi çınlayan metal halkalarla kaplı gülümseyen bir keşişle karşılaşabilir. Bu keşiş, Ti-Tsang Wang, bu ruh için elinden gelen her şeyi yapacaktır, sonsuz ölüm ve yeniden doğum tekerleğine bile son verebilir. Uzun zaman önce Ti-Tsang Wang, Nirvanayı terk ederek Cehennemin karanlık bölgelerinde, cehennemin on kralının elinden kurtarılacak ruhları aramaya çıkmıştır. Brahma’da bir rahipken Budizme dönmüş ve kendisi ölü ruhlar üzerinde özel bir yetkiyle Buda’ya dönüşmüştür.

T’Shai-Shen: Zenginlik tanrısı. Yetkisi altındaki pek çok küçük tanrıyla geniş bir bürokrasinin yöneticiliğini yapar. Seçkin ipeklerle örtülü yüce bir varlıktır. O kadar sevilir ki ateistler bile kendisine tapınmıştır.

Tsao-Wang: Ocak tanrısı. Her evin kendine ait bir Tsao-Wang’ı vardır. Her yıl ocak tanrısı Yeşim İmparatora rapor verir. Bu rapora göre ev halkı gelecek yılı şanslı veya şansız geçirir. Bir kağıt resim, ocak tanrısı ile karısını simgeler ve günlük olarak onlar adına bir tütsü yakılır. Yeşim İmparator’a rapor vakti geldiğinde hızla gitsin diye ağzına şekerleme konur, kağıt ve maytap yakılırdı.

Tut-Ti: Yerli tanrılar. Kasabaların, köylerin hatta sokak ve evlerin küçük tanrıları. Çoğu büyük tanrıların yüce planlarından uzak olsalar da oldukça sevilmişlerdir. Genellikle nazik, saygın yaşlı adam olarak resmedilirlerdi. Korumaları altındaki bölgede işlerin yollunda gittiğinden emin olurlardı.

Yeng-Wang-Yeh: Lord Yama Kralı, Ölüm Lordlarının en yücesi. Yeng-Wang-Yeh ölü topraklara gelen bütün ruhları yargılar, özel ceza mahkemelerine mi yoksa Hicret Tekerleğine mi gönderileceklerine karar verirdi.

Yu-Huang-Shang-Ti: Cennet Baba, Yüce Yeşim İmparator. Sarayı cennetin en üst katındadır. Yeşim İmparator insanları yaratmış, onları kilden şekillendirmiştir. İlahi sarayı dünyevi sarayları andırır. Tıpkı dünyadakiler gibi ordusu, bürokrasisi, kraliyet ailesi ve asalak saray mensupları vardır. Yeşim İmparatorun hükümdarlığı düzenli ve kibirden yoksundur. Mevsimler olması gerektiği gibi gelip geçer; yin yang ile dengelenmiştir, iyi ödüllendirilmiş kötü cezalandırılmıştır. Zaman geçtikçe Yeşim İmparator gittikçe insanlardan uzaklaşmıştır. Artık ona kapıcısı İlahi Lider yoluyla ulaşmak gelenek olmuştur. Yeşim İmparator her şeyi görür ve duyar. En ufak bir fısıltı bile ona gök gürültüsü kadar yüksek gelir.

Çin mitolojisi; kültürel tarih, halk hikâyeleri ve dinler gibi sözel veya yazılı aktarılmış Çin mitolojisinin, mitlerin yaratılışı ve Çin kültürüyle Çin devletinin nasıl kurulduğuyla ilgili mitler ile destanlar dahil birçok yönüyle derlenmesinden oluşmuştur. Çoğu mitoloji gibi bazı insanlar, en azından mitolojinin bir parçasının, tarihin kaydı olduğuna inanır.

Tarihçiler Çin mitolojisinin milattan önce 12. Yüzyıllarda başladığını varsayar. Mitler ve destanlar Shan Hai Jing gibi kitaplara dökülmeden önce ağızdan aktarılırdı. Tiyatro ve şarkılar gibi mitler ağız geleneğiyle yayılmaya devam etmiş daha sonrasında Hei’an Zhuan- Karanlık Destanı, tam anlamıyla Karanlığın Destanı, ile kitapta toplanmıştır. Bu kitap, Çin milliyetinin Han topluluğu tarafından korunan tek epik derlemesidir.

Kaynakça: https://www.crystalinks.com/chinamythology.html 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir