Tarihe Kısa Bir Bakış: Ellis Adası, New York

Muhtemelen milyonlarca Amerikalının, atalarının anavatanlarından Amerika’daki yepyeni evlerine geçtikleri bu ada ile bir bağlantısı vardır. Kayıtlar, tüm Amerikalıların yarısından fazlasının Ellis Adası’ndan geçen bir akrabasına sahip olduğunu gösteriyor.


Çeviren: Simge Şahin

ELLIS ADASI ASLINDA NEDİR?

1892’den 1954’e kadar Ellis Adası Amerika için bir göç kapısıydı. On iki milyondan fazla insan buraya yeni ülkedeki yeni hayatlarına başlamak için geldi. Birçoğunun çok az parası vardı ya da hiç yoktu, bazıları hasta, bazıları ise kapının diğer tarafında onları bekleyen bir aileye sahipti. Hikayeler çok ve çeşitlidir, ancak hepsi anavatanlarında yaşadıklarından farklı ve daha iyi şeyler umuyordu.

27,5 akrelik (11 hektar) olan ada, Manhattan’ın güney ucunun hemen dışında, Özgürlük Anıtı ile görüş mesafesinde yer almaktadır. Aslında, 1812 Savaşı’ndan hemen önce bir kıyı tahkimatı olarak hizmet etmek için yapılmıştı. Buraya gelen göçmenlere (İtalya ve Avusturya-Macaristan en çok sayıda göçmene sahipti) birinci veya ikinci sınıf bir bilete sahip oldukları için gerekli sınavlar üstünkörü yapıldı ve az gecikmeyle Amerika’ya giriş izni verildi. Kasara altı yolcuları veya daha fakir olan yolcular daha sıkı incelemelere tabi tutuldular ve apaçık hasta oldukları takdirde girişleri reddedildi. Toplamda, gelenlerin sadece% 2’si ülkelerine geri gönderilmişti.

Ellis Adası’na göçen insanlar

Federal hükümet bu daha varlıklı yolcuların kurumlara, hastanelere ya da devlete yük olmayacağına inanıyordu. Bununla birlikte, birinci ve ikinci sınıf yolcular hasta olup olmadıklarınI veya yasal sorunların olup olmadığını daha fazla incelemek için Ellis Adası’na gönderildi.

Bu senaryo “kasara altı” veya üçüncü sınıf yolcular için çok farklıydı. Bu göçmenler, buhar teknelerinin dibine yakın olan kalabalık ve çoğu zaman sağlıksız koşullarda, çok az olanakla seyahat etmiş ve çoğu zaman Atlantik Okyanusu geçitleri sırasında kaba ranzalarında deniz tutmalarıyla uğraşmışlardır.

Amerika’ya göç etmek için pek çok sebep varken, Ellis Adası Göçmen İstasyonunun açılmasından sadece beş yıl sonra gerçekleşecek olayı kimse tahmin edemezdi. 15 Haziran 1897 sabahının erken saatlerinde, Ellis Adası’ndaki bir yangın göç istasyonunu tamamen yaktı.

Can kaybı olmamasına rağmen, 1855 yılına dayanan uzun yıllar süren Federal ve Eyalet göçmen kayıtları, onları koruyamayan çam yapılarıyla birlikte yandı.

Amerika Birleşik Devletleri Hazinesi, hızlı bir şekilde göç tesisinin çok önemli bir koşul altında değiştirilmesini emretti: Ellis Adası’nda inşa edilen gelecekteki tüm yapıların yanmaz olması gerekiyordu. 17 Aralık 1900’de yeni Ana Bina açıldı ve o gün 2,251 göçmen alındı.

ELLIS ADASI GÖÇMENLİK MÜZESİ

Bugün, Ellis Adası bir Göçmenlik Müzesidir ve Ulusal Özgürlük Anıtı’nın bir parçasıdır. Ziyaretçiler, ana binada bulunan eserler, fotoğraflar, baskılar, videolar, interaktif görüntüler, sözlü tarihler ve geçici sergileri görebilecekleri turlar yapabilirler.

Amerikan Göçmen Onur Duvarı, Ellis Adası’ndan geçen 600.000 erkek ve kadının adını sergiliyor. Göçmenlerin torunları, akrabalarının adının duvara yerleştirilmesi için her biri için 100 dolar ödemiştir.
Konuklar, Göçmenlik Tarihi Merkezinde, 1892-1924 yılları arasında buraya gelen yüzlerce gemiden yolcu kayıtlarını inceleyebilirler. Gönüllüler, aradığınız kayıtları bulmanıza yardımcı olmak için hazırlar. Ellis Adası Yaşam Tiyatrosu, göçün zorlukları hakkında 30 dakikalık bir tiyatro prodüksiyonu sunuyor. Sunum, birkaç Ellis Adası göçmeninin sözlü tarihlerine dayanmaktadır.

Kaynakça:http://www.aviewoncities.com/nyc/ellisisland.htm

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir