Türk Ressamlar Dizisi: Aliye Berger

Aliye Berger, 1903’te tarihler tam da bugünü, 24 Aralık’ı gösterdiğinde Şakir Paşa’nın altıncı ve sonuncu çocuğu olarak Büyükada’da dünyaya geldi. Aliye Berger; tiyatro sanatçısı, ressam ve seramikçi gibi sanatçıların olduğu bir ailede yetişmiştir. Aliye Berger, 1974 yılına kadar yaşamını sürmüş, Türkiye’nin önemli kadın sanatçılarındandır. Renkli ve sıradışı yaşamını gravürleriyle sanatına da yansıtmıştır. İlk kazıma ve oyma gravür sanatçılarından olan Berger, sanat hayatı boyunca gravürlere ağırlık vererek çok sayıda sergi açmış ve yapıt ortaya koymuştur.

Şakir Paşa Ailesi (En arkadaki kişi Şakir Paşa’dır. En altta oturan çocuklar (soldan sağa) Fahrünnisa, Cevat Şakir (Halikarnas Balıkçısı) ve Aliye)

Aliye Berger ilk eğitimine, kurulmasına babasının öncülük ettiği Büyükada Mahalle Mektebi’nde başladı. İlk öğrenimini tamamladıktan sonra Notre-Dame de Sion’a girdi. Okulu 1. Dünya Savaşı sırasında kapanınca İstanbul’da başka bir özel Fransız okulu olan Madame Braggiotti’nin okuluna devam etti. Bu sırada eşzamanlı olarak resim ve piyano dersleri aldı. Aliye Berger’in eğitim süreci, 17 yaşında Fransız Büyükelçiliği’nde sınava girip diplomasını almasıyla tamamlandı. Sanatçı, genç yaşlarında Voltaire, Strindberg, İbsen ve Dostoyevski gibi yazarlardan etkilendi ve kendisi de yazar olmak istediğini söylerdi.

Kendi el yazısıyla gravürünü yaptığı bahçe hakkında İngilizce notlar bulunan Özgün Baskı

Gençlik Yılları

Aliye Hanım, 1924 yılında Macaristan’daki halk ayaklanmasından Türkiye’ye sığınmış ve yaşamını müzik dersleri vererek sürdüren Carl Berger Boronai ile tanışmıştır. Aliye de o yıllarda Carl Berger’den müzik dersleri almaya başlayarak, bu dersler sayesinde aralarında uzun yıllar sürecek aşları başladı.

Aliye Berger’in, gençlik yıllarında hiç resim yapmadığı bilinmektedir. Fakat Carl Berger’in ölümünden sonra, ona olan şiddetli aşkı gravür ile tekrar vücut buldu ve bu da Aliye Berger’i üne kavuşturdu.

Aliye Berger, Otoportre

Anlatılanlara göre, bir keresinde ablası Fahrünnisa’nın, köşkün bahçesinde resim yaparken bayılmasıyla Aliye Berger’in içindeki resim yapma isteği ortaya çıkmış. Aliye Hanım, ablasının içeriye taşınması üzerine onun palet, fırça ve boyalarıyla baş başa bahçede kalmıştı.

Böyle bir anda, içinde resme karşı bir kıpırdanma olmasına karşın, ressamlığa başlaması, Carl Berger’in ölümünden sonra, kaybının acısına dayanamadığını gören ablası Fahrünnisa’nın onu alarak Londra’ya götürmesiyle başladı.

Aliye Berger, Boğaziçi (Özgün Baskı)

Evliliklerinin üzerinden altı ay geçtikten sonra Carl Berger kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Aliye Hanım eşine karşı olan bütün aşkını önce heykele, daha sonra da gravüre yöneltti. Hocası John Buckland Wright’ın atölyesinde üç yıl çalıştı. Oymalar, kazımalar ve siyah-beyaz boyalar, Karl Berger’e karşı duyduğu aşkı gibi onu bütün varlığıyla sardı. Onun gravürleri, kendi iç dünyasının dışa yansımasıydı. Sanatçılığında, Karl Berger’e karşı duyduğu aşkın mayası vardır. Daha çok siyah ile beyazı kullanırdı. Bir röportajında, bu sanatı, Carl’ın acısını unutmak için seçtiğini anlatmıştır.

Sanat Hayatı

Aliye Berger, Gravür

Yirmi-yirmi beş yıl boyunca dolu dolu çalışmalarıyla ünlü sanatçımız, resmin en zor dalı olan gravür sanatındaki yeteneğini doruğa çıkardı. Açtığı on iki özel ve katıldığı kırk sekiz karma sergi sanat tarihinde ender görülen olaylardandır. Özel sergileri Paris, Londra ve Viyana gibi büyük sanat merkezlerinde, katıldığı karma sergiler ise yine on dört yabancı kente açıldı.

Aliye Berger, Dergah

Ünlü ressamımız, gravür sanatına geç başlamış ancak sanatıyla yaşadığından, az zamanda rekor denecek sayıda yapıt üretmişti. Ne var ki onun bu sanatta doruğa çıkmasını ve hayatını uğruna adadağı aşkı, Carl Berger göremedi. Ama Aliye Berger onun şiirlerini derledi ve gravürlerini yaptı.

Aliye Berger, Güneşin Doğuşu, 1954, Yapı Kredi Koleksiyonu

Ve 24 Aralık 2020’de, Aliye Berger’in 117. doğum günü Google’da şu doodle ile kutlanıldı:

 

Kaynak: 1 23
  • Noyan Meltem (2002), Aliye Berger ve Sanatı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir