Henri Matisse’in Modern Sanat Üzerinde Bıraktığı İzler

1930’ların başlarında Matisse Philadelphia’da Barnes Derneğinde Dans adlı duvar resimlerini sergilemiştir. İnsan formunu gözler önüne seren soyut el-kol hareketi tasvirleri Amerikan sanat sahnesinde daha önce görülmemiş bir türdü ve belki de Kübizm, Dışavurumculuk ve Gelecekçilik gibi akımlara yol açtı. Bunun yanı sıra, Henri Matisse Fovizm akımının da temsilcilerindendir. Ayrıca Matisse, 40’lı ve 50’li yıllarla birlikte şövale geleneğini bırakıp pek çok modern soyut sanatı benimsemiş sanatçıya ilham olan ve günümüzde de birçok sanatçıyı etkileyen büyük ölçekli kağıt kullanma tekniğine geçmiştir.


Çeviren: Beyza Şimşek

”Boya kutularını avucumda ilk tuttuğum anda bunun hayatım olduğunu biliyordum. Kendimi adeta sevdiği bir şeye dikine dalan bir canavarmışçasına içine bıraktım.” -Henri Matisse

Barnes Derneğinde Dans, 1932, Henri Matisse.

Kim Bu Henri Matisse?

 Henri Matisse

20. yüzyılda renkleri ustalıkla kullanması ve modern sanatın tanımını yeniden oluşturan devrimci bir sanatçı olmasıyla bilinen Henri Matisse, ilk olarak Yeni İzlenimci olarak karşımıza çıkar. 1904’te Fovizm (”Les fauves“, Fransızca vahşi hayvanlar) akımını yönetti. Fovist ressamlar gerçekçilik yerine saf, etkileyici fırça darbelerini tercih eden bir grup modern sanatçılardı. Fovist ressam Henri Matise bu akımın en önemli temsilcilerindendir.

Aynı zamanda ressam, matbaacı ve heykeltıraşlık kimlikleriyle de bilinen Henri Matisse’in renkli sanat eserleri çoğunlukla natürmort ve insan figürlerini içeriyordu. Tereddütsüz bir şekilde güçlü, canlı şekillerle birlikte ışıkla dolu sahneler oluşturmak adına tuvalinin beyazlığını kullanmıştır. Bunu tasdikleyen bir sözünde, ”Ben bir şeylerin resmini yapmam. Sadece nesneler arasındaki farklılıkları resmediyorum.” demiştir. Tekniği geliştikçe Matisse’in tasvirleri daha soyut ve parçalı bir hal aldı, ta ki son yıllarında çoğunluğunu renkli kağıt parçalarından oluşan eserler oluşturmuştur.

Henri Matisse Fovizm Akımı

Sadece 4 yıl süren (1904-1908) Fovizm hareketi Matisse ve Fransız sanatçı André Derain tarafından yönetilmiştir. Görünüşte vahşi fırça ve canlı renklerle karakterize edilen Fovizm, görsel olarak Yeni İzlenimcilik ve Noktacılık akımlarının bir melezi olarak tanımlanabilir. Fovist ressamlar eserlerini yalnızca temel şekilleri baz alarak tasvir edip yüksek derecede soyutlayarak resmetmişlerdir.

Şapkalı Kadın, 1905, Henri Matisse fovizm.

Paris’teki Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde profesör olan Gustave Moreau’nun öğretilerinden esinlenen bir sanat öğrencisi olarak Matisse, ”Bizi bir yola doğru değil, yolun dışına teşvik etti. Rahatlığımızı bozdu.” demiştir. 1896’da İzlenimcilik akımına dair çalışmalar sürdürdükten sonra ”artık dayanamayacağını” açıklayan Matisse, toprak paletini terk edip Yeni İzlenimciliğin parlak renklerini avuçlamıştır.

Açık Pencere, 1905, Henri Matisse fovizm

Matisse ve Pablo Picasso

1906’da Pablo Picasso ile tanışan Matisse, ömürlük bir dost kazandığı gibi aynı zamanda eserleri sık sık birbiriyle karşılaştırdığı için bir rakip de kazanmıştır. İkisi de sık sık kadın figürü ve natürmort üzerinde çalışmıştır fakat Picasso’nun esin kaynağı hayal gücüyken Matisse ilhamını doğadan almıştır. İki büyük sanatçı ilk olarak Paris’te yaşayan Amerikalı sanat koleksiyoncusu Gertrude Stein’ın Paris salonunda bir araya geldi. Stein ve arkadaşları, Matisse ve Picasso’nun yüzlerce eserini topladılar, onları büyük sanatçılar olarak destekleyip seçkin sosyal çevrelerinde ağırladılar.

1912’de Matisse, Fas’ta yedi ay geçirdi ve yaklaşık 24 resim ve çok sayıda çizim yaptı. 1917’de Fransa’nın Nice şehrine taşındı. Fransa’nın Nazi işgalini ve II. Dünya Savaşını kapsayan hayatının geri kalan kısmını burada geçirdi. Kendisine kaçması için yalvaran oğlu Pierre’i şu cevap ile reddetmiştir:

”Fransa’da öyle ya da böyle önem kazanmış herkes Fransa’yı terk ederse, Fransa’dan geriye ne kalır?”

Faslılar, 1915-1916, Henri Matisse.
 ”Yaratıcılık cesaret ister.”-Henri Matisse

Matisse’nin Son Yılları: Kesikler

1941’de kanser teşhisi konan Matisse, onu sandalyesine ve yatağına bağımlı kılan bir ameliyat geçirdi. Resim ve heykel yapmak fiziksel olarak ona güçlük çıkarır hale geldi, bu yüzden etkileyici yeni bir teknik geliştirdi. Biçimlendirmeye ve renklendirmeye kararlı olarak, bir makas aldı ve daha sonra “kesikler” olarak anılacak kağıt kesiği kolajlar oluşturmaya başladı.

Asistanlarının yardımıyla Matisse, renkli guaj tonlarında önceden boyanmış tabakalardan soyut şekiller kesiyordu. Sanatçı daha sonra bunları canlı kompozisyonlar halinde düzenleyecekti. Başlangıçta, ilk çalışmalar küçük boyuttaydı, ancak sonunda duvar resimleri ve oda büyüklüğünde çalışmalara dönüştüler. Sonuç, ne resim, ne de heykel olarak etiketlenebilecek çığır açan bir sanat formuydu ve hayatının son on yılı için onun imza aracı haline geldi. Bugün, Matisse’in son sanatsal zaferinin yadigarı, dünyanın her yerinden çağdaş sanatçılara ilham vermeye devam ediyor.

Kaynak: https://mymodernmet.com/henri-matisse-modern-art/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir