Seyahat etmenin tam da zamanı dediğimiz yaz ayları gelip çattı. Günlük yaşantılarımıza kısa bir ara verip soluklanmak, uzak diyarlara seyahat etme ayları. Bazılarımız plajları tercih ederken bazıları da dağ havasını veyahut çöl iklimini deneyimlemek ister. Aşağıda, sanat eserlerinden yola çıkarak hazırlanan, aralarında çok bilinen veya adı bile hiç duyulmamış konumların da olabileceği birkaç seyahat noktası listelenmiştir. İşte ressamların en sevdiği seyahat noktaları!
Çeviren: Zeynep Pınar Kayadibi
Georgia O’Keefe’nin tercihi Hawaii idi. Birçok İzlenimci sanatçının gözü Fransa’nın kuzeyindeydi. Edward Hopper, Cape Cod’a bayılıyordu. Ayrıca, aşağıda göreceğimiz gibi, dünyanın dört bir yanında sanatçıların tarih boyunca ilham aldığı birçok seyahat noktası vardır ve var olmaya da devam edecektir. İster tasvir ettikleri yerde yaşamış olsunlar ister sadece yol üstünde görüp uğradıkları bir mekân olsun, bu yerlerin tarihe kalıcı izler bırakmasının arkasında kesinlikle bir neden vardır.
Deniz Manzaralarıyla
Gustav Klimt
Yeni Sanat Akımı (Art nouveau) tarzıyla tanınan Avusturyalı sanatçı, Avusturya’daki Attersee Gölü’nde soluklanmayı tercih etmiş. Diğer portre çalışmalarından çok daha farklı olsa da Avusturya manzarasına güzel bir dokunuşa şahit oluyoruz.
Johan Christian Dahl
Bu tabloda İtalya kıyılarındaki bir ada tasvir edilmiştir. Günümüzde ona çok benzeyen Capri Adası’ndan çok daha sakin olmakla birlikte harika bir plaj ve termal kaplıca zevki de sunmaktadır.
Edvard Munch
Munch’un en ünlü tablosu “Çığlık”, Norveç’teki bir halici tasvir ederken benzer şekilde, aşağıdaki tabloda da gece geç bir saatte tasvir edilen deniz kenarını yakından inceleme şansımız oluyor.
Caspar David Friedrich
Friedrich, bu eseri balayını geçirdiği bir Alman adasına yaptığı geziden sonra resmetmiştir. Tam bir Romantizmin örneğini görüyoruz. Figürler kendilerini çevreleyen doğal unsurlar tarafından gölgede bırakılmış vaziyette ve her şeyden öte, ressam, deniz manzaralı beyaz kayalıklar üzerinde yoğunlaşmıştır.
Philipp Hackert
Bu İtalyan körfezi Napoli’nin hemen dışında bulunmasına rağmen kendine has özellikler barındırır. Demek istediğimiz, tarihî açıdan oldukça zengin bir bölgedir. Aşağıdaki tabloda da gördüğümüz gibi Hackert, bölgedeki görkemli yanardağlar da dahil olmak üzere körfeze nazır bir sahne tasvir etmiştir.
Kale Manzaralarıyla
Ferdinand Runk
Runk, Alman-Avusturya kökenli bir manzara ressamı, oymacılık ustası ve tasarımcıydı. Mahkeme ressamı olan Runk, zamanının çoğunu Český Krumlov’da geçirmiştir. Český Krumlov Kalesi’nin etrafında konumlandırılmış bu şehir, 1992 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınmıştır.
Pavel Künl
Künl, Slovenya’nın başkentinde “Balık Pazarı” olarak bilinen bir bölgeyi resmetmiştir. Yeni oluşumun eski tarihî pazarla olan ahengi, bölgenin cazibesini gün geçtikçe daha da artırıyor. Ljubljana Kalesi, tablonun arka planındaki bir tepenin zirvesinde konumlandırılmış vaziyettedir. Ne yazık ki, son olaylar nedeniyle bu günlerde kapalı ancak kale genellikle ziyarete açıktır.
Çöl Manzaralarıyla
Jeroen Krabbé
Hollandalı sanatçı, aktör ve yönetmen, boya fırçası ve kamerasıyla harikulade manzaraları ve daha fazlasını ölümsüzleştirmek için tüm dünyayı gezmiştir. Arjantin’in Salta bölgesinin tasvir edildiği bu tablo, bölgenin gözle görülenden çok daha fazlasını bize sunduğunu kanıtlar mahiyettedir. Çoğu insan bir sonraki seyahatleri için Patagonya yerine neden Salta’yı düşünmesinler? Bir örnek gerekirse, bölge İnka İmparatorluğu’na dayanan tarihî açıdan oldukça zengindir.
Paul Klee
İsviçre-Alman kökenli sanatçı, ona eşlik eden diğer iki sanatçıyla birlikte 1914’te kısa bir süreliğine Tunus’u ziyaret etmiştir. Gezisinin bir neticesi olarak Klee onu derinden etkileyen ve ona ilham kaynağı olan bu ülke sayesinde kendini sanata vermiştir. Tunus, kuzeyinde Akdeniz, güneyinde Sahara ile Kuzey Afrika kıyısında konumlanmış bir ülkedir ve macera dolu seyahat yerleri arayanlar için bulunmaz Bursa kumaşıdır. Buna rağmen, gezginler genellikle daha tanınmış olan Mısır ve Fas’ı tercih etmektedirler. Başkent Tunus; harabeleri, plajları ve harikulade mimari eserleri gibi seçenekleriyle herkesin zevkine hitap etmektedir. Bununla birlikte, Klee’nin aşağıdaki tablosu, şu anda UNESCO Dünya Mirası listesindeki Kayravan şehridir.
