Mimari İnceleme: Floransa Katedrali

Duomo di Firenze, Floransa Katedrali, 1296 ile 1436 arasında inşa edilmiştir. Katedral, dünyanın en büyüklerinden biridir. Floransalı mimar Filippo Brunelleschi’ye atfedilen heybetli kubbesinin, hâlâ kentte nüfuzlu bir etkisi vardır.

Katedral

Resmi olarak Santa Maria del Fiore Katedrali olan, ancak Duomo diye tanınan Floransa Katedrali, 1296 yılında Arnolfo di Cambio tarafından Gotik bir katedral olarak planlanmıştır. Orta Çağ’a kadar uzanan bir geçmişi olan Santa Reparata kilisesinin yerini almıştır.

Bu yeni katedral, Floransa’nın gittikçe artan itibarını simgelemekteydi ve kendinden öncekilerden önemli ölçüde daha büyüktü. 1351’de katedralin inşasına öncülük eden Francesco Talenti, yarım kubbeleri ve nefleri genişleterek yapıyı zaten olduğundan daha da büyütmüştür. Erken Rönesans’ın en başlıca isimlerinden mimar Filippo Brunelleschi, Duomo’nun en çarpıcı özelliği olan muzzam kubbesini tasarlamıştır.

Ön Cephesi

Kilisenin inşası, Papa IV. Eugune tarafından kutsanan 1436’ya kadar sürecekti. Başlangıçta planlanan Gotik ön cephe, her ne şekilde, gerçekleştirilmemişti. Bugün gördüğümüz muhteşem mermer kaplama, 1871 ve 1887 yılları arasında, neo-Gotik tarzda renkli desenlerle çok daha sonra eklenmiştir. Sonuç olarak, cephe katedralin on dördüncü yüzyıl çan kulesi tasarımını güzelce tamamlar. Aslen planlanan cephe için yaratılan bazı heykeller, katedralin sanat eserlerine adanmış bir müze olan Museo dell’Opera dell Duomo‘da sergileniyor.

Katedralin iç mimarisi

Katedralin içi daha az renklidir ve süslemeler minimal düzeyde tutulmuştur. İstisnası, kubbenin iç kısmındaki, Giorgio Vasari ve Frederico Zuccari tarafından 1572-1579 arasında duvara yapılan çizimlerdir. Fresko (duvar resmi), Son Yargıyı tasvir ediyor. Ayrıca, karmaşık desenlere sahip mermer zemin de dikkat çekicidir.

Kubbe

Duomo’nun kubbesi, 1436’da tamamlandığında dünyanın en büyüğü ve şehrin üstündeki en yüksek kulelerdi. Kubbenin üstündeki fener daha sonra 1461 yılında Michelozzi Michelozzo tarafından eklenmiştir. Bir mühendislik harikası olan kubbe, uzun zaman boyunca dünyanın en büyük kubbesi ünvanına sahip olan Pantheon’u incelemek için Roma’ya gittikten sonra planlarını sunan Brunelleschi tarafından tasarlandı.

Brunelleschi, balıksırtı deseni ve yatay bir taş zinciri olan tuğladan yapılmış iç kabuktan oluşan, basıncı azaltan ve ağırlığın eşit bir şekilde dağılmasını sağlayan ustaca bir tasarım sayesinde, desteksiz muazzam bir kubbe yaratmayı başardı. Dışarıdaki, çok daha küçük olan kabuk, çatıyı destekler ve iç kabuğu doğa şartlarından korur. İki iskelet arasında, ziyaretçileri fanus tabanına yönlendiren bir merdiven var.

 

Çan Kulesi

Katedralin çan kulesi ilk olarak 1334 yılında Giotto di Bondone tarafından tasarlanmıştır. Giotto 1337’de öldükten sonra çan kulesi önce Andrea Pisano ve daha sonra Francesco Talenti tarafından tamamlandı. Seksen beş metre yüksekliğindeki kulenin inşası 1359’da bitmiştir. Renkli cephe yeşil, pembe ve beyaz Toskana mermeriyle kaplı. Rölyef dekorasyonları Andrea Pisano tarafından kızıl balçık ile yapıldı.

Kule ziyaretçilere açıktır ve katedralin kubbesinden, şehrin muhteşem manzarasını sunar.

Vaftizhane

Vaftizhane, Floransa’nın en eski binalarından biridir ve katedralden önce gelir. Roma temellerinin üzerine, muhtemelen altıncı yüzyılın başlarında inşa edilmiştir. İç mekan, tavandaki mozaikleri – İncil’den hikayelerin tasviri- on üçüncü yüzyıla kadar uzanmaktadır. Dış beyaz ve yeşil mermer kaplama yaklaşık olarak aynı zamanda eklenmiştir. Cephe kaplamaları o kadar popülerdi ki, Toskana’daki diğer birçok vaftizhane ve kilise cephesi için bir model haline geldi.

İçi ve kaplaması tamamlandıktan sonra, tadilatı finanse eden yün tüccarların derneği, ahşap kapıları yeni bronz olanlarla değiştirmeye karar verdi. Güney kapıları 1336’da Andrea Pisano tarafından Gotik bir tasarımda yapıldı ve dini sahneler tasvir edildi. Veba salgını da dahil olmak üzere bir dizi felaket, diğer kapıların bitişini erteledi.

Nihayet, 1401 yılında, yün derneği yeni kapılar için bir tasarım seçme yarışı düzenledi. Yedi sanatçı panel sundu ve 1403 yılında Ghiberti’nin tasarımı seçildi.

Ghiberti, 1424 yılında kuzey kapının panellerini tamamladıktan sonra, 1452’de tamamlanan doğu kapılar üzerinde çalışmaya başladı. İncilden sahneleri tasvir eden bu son kapılar, Ghiberti’nin en iyi eseri olarak kabul edildi ve Michelangelo’nun Cennet Kapıları gibi olduğu ifade edildi.

Kaynakça: http://www.aviewoncities.com/florence/duomo.htm

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir