Hafif serin hafif sert havaların gelişi olsun, sıcacık kazakların çıkarılması olsun, yeni yılın yaklaştığının habercisi olsun, sonbahar ve kış ayları deyince akla gelen her şeyi seviyoruz. En çok da yiyeceklerini seviyoruz! Bu soğuk sezonun en özel ve en lezzetli ürünleri oldukça iştah açıcı gözükmenin yanında aynı zamanda sanatçılar için de büyük bir ilham kaynağı teşkil ediyor. İşte natürmort resimlerinde tasvir edilen birbirinden güzel sonbahar ve kış yiyecekleri…
Kestane
Kestane, soğuk havaların lezzetli bir ikramı. Tıpkı kestane dolması gibi (fırın kasesinde soğanlı kestaneli ekmek parçaları ile yapılan, namı diğer chesnut stuffing) kestanenin birden fazla yapılış şekli var. Ama ben kolay yola kaçacağım diyorsanız, duruladığınız kestanelerin altından kesikler açarak küçük bir tepsinin içerisine yerleştirip fırınlayabilirsiniz. Fırından çıkarıp soğumasını bekledikten sonra elinizle kolayca kabuğunun soyulduğunu göreceksiniz. Açıkça söylemek gerekiyor ki kestanenin içini çıkarmak sizi biraz uğraştırsa da kesinlikle bu uğraşa değiyor.
Ünlü fransız natürmortunun ustası Jean-Baptiste Chardin’in yapmış olduğu tabloda üzümün, armudun ve porselen çaydanlığın yanında duran üç tane kestane masanın sol alt köşesinde durmakta. Tesadüfe bakın ki üzüm ve armut da birer sonbahar meyvesi, ayrıca serin sonbahar sabahında bir fincan sıcak çaya kim hayır diyebilir ki?
Mısır
Çoğumuz yaz aylarında mısırı tüketmeye başlasa da hiç tartışmasız sonbaharın diğer bir gözdesi de mısırdır. Mısırı pişirmenin bir sürü enfes yolu var, bunların arasında mısır ekmeği, haşlanmış koçanda tatlı mısır en sevilenleri. Mısır, özellikle ana vatanında yani Amerika’da çok sevilir. Amerika’nın orta batısında doğan ressam Alfred Montgomery (1857-1922) mısır ve diğer çiftlik ürünlerini resmederek başarılı oldu. Alfred, son derece gerçekçi bir tarzda resim yapan bir Kansaslı sanatçı ve ilkokul sanat öğretmeniydi. Bir sonbahar tablosunda sonbahar daha iyi bir şekilde anlatılamazdı.
Elma
Meyvelerden hiçbiri elma gibi özünden sonbaharlı olamaz. Özellikle elma toplamak çocuklu aileler, sevgililer, doğa sevdalıları ve daha dünyanın birçok yerinden insanlar arasında en sevilen sonbahar aktivitesidir. Ziyaretçiler bir yandan serin güz havasını solurken bir yandan elma toplamak için meyve bahçelerini ziyaret ederler. Sonrasında topladığınız sepet dolusu elmaları farklı şekilde yeme şansınız var. Elmaları tart yaparak değerlendirebilir, şeker ve karamel sosları ile deneyebilirsiniz.
Natürmort eserleri arasında elmalar, geleneksel ve popüler konulardan birisi olarak görülür. Elmaları kullanan sanatçılar arasında en popüler, belki de en üretken olanı Paul Cezanne idi.
Kabak
Eğlenceli şekilleri, değişik renkleri ile kabak natürmort resimleri için gözde konulardan birisidir (Kabak, çorbada ve salatada bile harika). Diğer meyve ve sebzelerin yanı sıra bu natürmort eserde göz alıcı, dikdörtgen şişe su kabakları da dâhil birkaç farklı kabak türü tasvir ediliyor. Görünüşe göre eserde bütün bir hasat aynı masada toplanmış. Eser 17. yüzyılın ilk on yılı içinde yapılmış olsa da erken dönem İtalyan natürmortunun izlerini taşıyor. İlk başlarda eserin Caravaggio’ya ait olduğu düşünülse de çoğu insan muhtemelen onun tarzını ve kimliğini taklit eden, belirsiz bir takipçisi tarafından yapıldığını düşünüyor.
Bal Kabağı
Bal kabakları sadece sonbaharda çıkan sebzelerden biri değil, sonbaharın ayrı bir simgesi. Eylül ve Aralık ayları arasında evler onunla süslenirken tabaklar da ondan nasibini alır. Şu sıralar yeme ve içme sektöründekiler lattelerinden tutun da krem peynirlerine kadar her şeye balkabağı aroması katıyorlar. Bal kabakları aroması bir kenara dursun, bal kabağı kendi haliyle, yemesiyle, süslemesiyle güzel.
Natürmort resimlerindeki balkabağı genellikle bugün aşina olduğumuz gibi mükemmel, yuvarlak ve turuncu görünmezler. Genelde resmedilen bal kabaklarının birçoğu yeşil, bombeli ve göze hitap etmeyen çeşididir. Buna rağmen Štefan Michal-Vörös Izbighy’nin bu natürmortu, tanınan üç turuncu balkabağını, üç adet salatalığı ve iki renkli kuşu bir araya getiriyor.
Bonus: Kızılcık
Bu eser bir natürmort olmasa da onu eklemeden edemezdik. Nantucket Adası’ndaki Kızılcık Hasadı eseri 19. yüzyılda ABD’nin Nantucket’te önemli bir toplumsal faaliyet olan kızılcık hasadını tasvir ediyor. ABD’nin Massachusetts eyaletinde bir ada olan Nantucket, kızılcık ekimine ev sahipliği yapar. Aslında, Nantucket bir zamanlar dünyanın en büyük kızılcık bataklığına (kızılcıkların yetiştiği sulu bir tarla) sahipti. Bataklık hâlâ aktif ancak günümüzde daha ayrı ayrı ve küçük bataklıklar olarak görülüyor. Her Şükran Gününün vazgeçilmezi kızılcık sosu, çeşitli içecekler ve unlu mamullerde harika bir tada sahiptir. Amerikalı ressam Eastman Johnson, Nantucket kırsalındaki geleneksel yaşamı kutlayan bir dizi eserinde hem kızılcık hem de mısır hasadını etkileyici bir şekilde resmetmiştir.