Özellikle, sanat tarihindeki insanlar gibi davranan hayvanlar kültürler arasında tekrar tekrar ortaya çıkan bir tema. Neden bu kadar popüler? Bu sanat eserleri toplum hakkında neler anlatıyor? İçlerindeki hayvanlar ne kadar sevimli? Bu soruları yanıtlamaya başlamak için, aşağıda sanat tarihinde insan gibi davranan hayvanların belirli bir sırayla kısa bir listesini hazırladım.
Çeviren: Şevval Yalçın
1.Poker Oynayan Hayvanlar
Poker Oynayan Köpekler, aslında 1894 ve 1910 yılları arasında Amerikan sanatçısı C. M. Coolidge tarafından yapılan on sekiz resimden oluşan bir dizi. Bunlardan birincisi, 1894- The Poker Game, ama belki de en ünlüsü, 1903- A Friend in Need (bu yazının en üstünde). Tamar’ın konuyla ilgili bölümünde açıkladığı gibi, bu seri gülünç, eğlenceli sanatın simgesi haline geldi. 1900’lerin başlarında, Brown ve Bigelow adlı tanıtım şirketi, reklamları için bir dizi antropomorfize köpek oluşturmak üzere Coolidge’ı görevlendirdi. Bunlar son derece popüler oldu. Tabi ki, bu sonsuz üreme ile, Poker Oynayan Köpek tabloları çoğu kez poker oynayan diğer hayvanlarla değiştirilip, parodisi yapıldı ve kopyalandı.
2.Singerie
Singerie (san-jeh-ree) fransızca ‘maymunlar hakkında’ anlamına gelen tür, temelde insan kıyafetleri giymiş veya insani şeyler yapan maymunların komik resimlerinden oluşuyordu. Her ne kadar hayvanlar gibi davranan maymunların resimleri yüzlerce yıldır var olsa da (Eski Mısır ve Ortaçağ Avrupa’sında olduğu gibi) Singerie, 16-17. yüzyıllarda Flaman resminde popüler hale gelen ayrı bir resimsel türden bahsetmektedir. Daha sonra 18. yüzyılda Fransa’ya ve Avrupa’nın diğer yerlerine yayıldı ve 19. yüzyıla kadar hala çok popülerdi.
Singerie, bazen insanlar gibi davranan diğer hayvanları, (özellikle de kedileri) maymunlar ve kedilerle harika Barbershop gibi sahneleri de vardı. İbrahim Teniers tarafından (1633–1667):
3.Ukiyo-e Kedileri
Ukiyo-e, Edo döneminde (1615–1867) Japonya’da üretilen çok popüler ukiyo-e tahta blok baskılarını ifade eder. Resim değil baskıydılar, Japonya’da da pahalı gelirle gelişmiş bir tüccar sınıfı olduğu için bu baskılar seri olarak üretildi ve genellikle modaya uygun, popüler ve ilişkilendirilebilir konulardı. Bugün olduğu gibi, kediler bu kriterlerin hepsine uyuyor.
Tarihin en üretken kedi sanatçılarından biri olan Utagawa Kuniyoshi’yi (1798-1861) burada vurgulamak istiyorum. Kedileri seviyordu ve stüdyosu sık sık onlarla doluydu ve onları baskılarında her şekilde resmediyordu. Bunların birçoğu kabuki aktörleri, Japon halk karakterlerini temsil eden kediler ve çağdaş toplumun sahneleri de dahil olmak üzere insanların kedileridir. Aşağıdaki, örneğin, bir partide bir oyun oynayan üç kedi gösterir:
4.Kuşların Konseri
“Kuşların konserleri” ile, Flaman 17. yüzyılda ağaç tepelerinde oturan ve bir parça notadan şarkı söyleyen kuşların sanatında garip yinelenen bir motife atıfta bulunacağım. Kuşlar her zaman çok farklı türlerden görünüyorlar (bazen Jan van Kessel’ın resminde olduğu gibi yarasalar görünüşünde). Kuzey Avrupa’da ve daha sonra İspanya’da aristokrat ve burjuva çevrelerinde popüler hale geldi.
‘Kuşların Konseri’ resimleri ayrıca sembolik olarak doğayla uyum ve dengeye sahip olabilirler. Böylelikle, kuş imgelerinin konseri, bu resimlerin aristokrat ve burjuva sahiplerinin sahip olduğu siyasi uyumu ve toplumsal düzeni yansıtabilirdi.
5.Pipo İçen Kaplanlar
Bu motif Kore sanat tarihinden geliyor. Kore halk masallarında, masallara “kaplanlar pipo içtiği zamanlarda” kelimeleri ile başlamak çok yaygındır.- İngilizcedeki “bir zamanlar” gibi bir söylem. Artık orada bulunmasa da, kaplanlar yüzlerce yıldır Kore mitleri ve folklorunda inanılmaz derecede önemlidir ve hatta kutsal yaratıklardır. Geleneksel Kore resimlerinde (ve resimli kavanozlarda), uzun borularda sigara içen kaplanların tasvirlerini bulabilirsiniz. Bazen kaplanlar şapka takarlar ve bazen de boruyu tutan beyaz tavşanlar onlara eşlik ederler. Genellikle gülümserler.
Sigara içen kaplanın motifi, kaplanın “insancıllığını” göstermektedir. Kaplanların borularını tutan tavşanların varlığı: Kore folklorunda, tavşanın kaplanın hilelerini görüp onu tekrar ele geçiren tek hayvan olduğu anlaşılabilir. Sanat tarihçisi Yeol-su Yoon’un da belirttiği gibi mizahi bir unsur da var: tavşan yemekten ziyade uzun bir pipo içen bir kaplanın görünüşü oldukça tuhaf görülebilir.
Kaynak: http://www.howtotalkaboutarthistory.com/art-history-101/5-examples-animals-acting-like-humans-art-history/