Zarina Hashmi’nin Sanat Eserlerinde Ev ve Göç

Zarina Hashmi (1937–2020), New York’ta yaşayan Hintli-Amerikalı sanatçı ve grafiker idi. Profesyonel adı Zarina ile biliniyordu. Minimalist akım ile ilişkilendirilen eserleri; çizimleri, baskıları ve heykelleri ihtivâ ediyordu. Sanatı, Müslüman Hintli kadın kimliğinden ve mekândan mekâna seyahat etmiş bir ömürden ciddi ölçüde etkilenmiştir. 

Zarina, İngiliz Hindistanı olarak da bilinen Aligarh’da doğdu. Tayland, Paris ve Tokyo’da, baskı resim eğitimi almadan önce matematik bölümünden mezun oldu. Önde gelen bir kadın sanatçı olan Zarina, New York Feminist Sanat Enstitüsüne katıldı ve aynı zamanda da feminist sanat mecmuası Heresies’in yayın kurulu üyesi idi.

Zarina Hashmi, 1960’larda Paris’te Atelier 17’de. Fotoğraf, Krishna Reddy, Metropolitan Sanat Müzesi, New York, ABD’nin izniyle.

Kâğıdı sanatlı terennümlerinin esas ifade aracı olarak tercih etti ve kâğıdın tıpkı bir deri gibi olduğuna işaret buyurdu:

“Lekenelebilir, delinebilir, kalıp hâline getirilebilir ve buna rağmen hâlâ nefes alma ve yaşlanma kabiliyetine sahiptir. Ayrıca kırılganlık ve esneklik ihtivâ eder. ”

Zarina, The Wire Magazine ile bir röportajdan.

1947 Hindistan Alt Kıtasının Bölünmesi

Zarina, evin anlamını eserleri üzerinden keşfetmiştir. Onun nazarında ev, akışkandır ve fizikî alanın ötesindedir. Bir Müslüman hanımefendi kimliği onu epey etkilemiş ve İslam mimarisinde yaygın olarak rastlanan pek çok geometrik desenden tasarruf etmiştir.

Zarina, 1976 yılında New York’a yerleşmeden önce Bangkok, Delhi, Paris, Bonn, Tokyo, Los Angeles ve Santa Cruz’da yaşamıştır. Ayrıca devinim, diaspora ve sürgün gibi temaları incelemiştir. 

Zarina Hashmi, Ghar (Ev), 1988, 1/2 döküm kâğıt heykel baskısı. Sanatçının web sitesi için tıklayınız

Ghar (Ev), toz hâline getirilmiş mika taşı ile boyutlandırılmış döküm kâğıttır, daha sonra parlaması için yumuşak bir bezle perdahlanmıştır. Gelenekli Hint el işi kâğıdı, buğday ezmesi ile şekillendirilir ve ardından akım taşı ile parlatılır.

Zarina, kelimelerin yazıya dökülmüş hâline olan muhabbeti hasebiyle kömür veya grafitten yapılmış siyah mürekkebe hayran idi. Ghar (ev), ahşap veya kâğıt gibi hangi malzemeden yapılmış olursa olsun evlerimizin yok sebepten yanıp kül olabileceğini telkin ediyordu.

Zarina Hashmi, Yabancı Bir Yerdir Ev, 1999, tipo ilaveli 36 gravür portföyü, kâğıt üzerine monte edilmiş, Harvard Sanat Müzeleri, Cambridge, MA, ABD.

Yabancı Bir Yerdir Ev‘de Zarina, uzaklardaki çocukluk evini aksettirmiştir. Bir defasında bu parçanın doğup ayrıldığı ve bir daha geri dönmediği evini nasıl anlattığını belirtmiştir. 

Yabancı Bir Yerdir Ev, her biri geometrik ve tek renkli bir tasarıma sahip olan 36 tahta baskıdan mütevellit bir koleksiyondur. Zarina bu görüntüleri oluşturmak için mihver, mesafe, yol ve duvar gibi mânîdar kelimeleri listelemiştir. Ardından bu kelimeleri yerli Urdu dilinin nastalik el yazıyla yazan Pakistan’daki bir hattata göndermiştir. Zarina New York’daki stüdyosuna dönünce kelimeleri fikir-imgelere dönüştürmüştür. 

Kelimeler; onun eve, hafızaya ve yitirişe karşı hislerinin dışavurumunu ihtivâ eden görsel bir sözlüktür. Eve değin:

“Evin sabit bir yer olmadığını çok erken yaşlarda idrak ettim. Ev, daha ziyâde nereye gidersek yanımızda taşıdığımız bir fikirdir. Biz evlerimiziz.” 

Zarina. Artiana.

Yabancı Bir Yerdir Ev, Zarina’nın hayatındaki çetin bir dönemde yapılmıştır. Manhattan’daki evinden tahliye edilmiş ve sonuçta bir imaj-fikir koleksiyonu hâsıl olmuştur. Koleksiyonda kapılar, pencereler, caddeler, patikalar ve hava dahi ev fikrini taşır. 

Zarina Hashmi, Aligarh’daki Ev, 1990, kağıt üzerine gravür ve Bhutan el yapımı kâğıt üzerine metin, özel koleksiyon. Artnet

Aligarh’daki Ev, her biri numaralandırılmış, imzalanmış, tarihlendirilmiş yedi gravürden oluşan ve beraberinde metinler ihtivâ eden bir portföydür. Metinlerde şöyle yazar: ‘Aslam bir hikâye anlatır’, ‘Ami motia (Arap Yasemini) çiçeklerini bekler’, ‘Saeeda, çocuklarını getirir’, ‘Rani benden bir şarkı söylememi ister’, ‘Abba bize bakmak için gelir’, ‘Gece Aligarh’daki eve giderimʼ, ‘Geceleri Aligarh’daki eve giderizʼ (ters yüzde yazmaktadır). Aligarh’daki Ev, sanatçının Hindistan’ın Aligarh şehrinde geçen çocukluğuna duyduğu hasretin şiirî bir hatırlatıcısıdır.

Zarina Hashmi, Dünyamın Atlası (Altı Eser), 2001, Hint el yapımı kâğıda siyah olarak basılmış Urduca metinli 6 gravür portföyü, Metropolitan Sanat Müzesi, New York, NY, ABD.

Dünyamın Atlası (Altı eser), coğrafî ve politik sınırların rolünü irdelemektedir. 1947’deki Hindistan alt kıtasının bölünmesi Zarina için travmatik bir deneyim olur. Bölünme, Pakistan ve Bangladeş’in kurulmasına yol açar. Bölünme öncesi Hindistan’da doğan Zarina, Hindistan ve Bangladeş arasındaki sınırlara karşı hassastır. 

Koleksiyon, Hindistan alt kıtasında ve bütün dünyada yeni hâsıl olan sınırları izhar etmektedir. Zarina’nın haritaları kuşbakışı olarak temâşâ edişi, Hindistan’daki hareketini diğer göçmenler, mülteciler ve savaş kurbanlarıyla ilişkilendirmesine sebep olur. 

Zarina Hashmi, Evden Mektuplar, 2004, kâğıt üzerine 8 tahta blok ve metal kesim baskı, Tate, Londra, Birleşik Krallık.
Zarina, Evden Mektuplar’dan bir detay, 2004, kâğıt üzerine tahta ve metal kesim baskılar, Tate, Londra, Birleşik Krallık.

Evden Mektuplar, Zarina’nın Pakistan’da yaşayan kız kardeşi Rani tarafından yazılmış mektuplara dayanan bir dizi baskıdır. Mektuplardaki el yazısı satırlar, geometrik desenler ve şehir haritaları ile kaplanmıştır. Mektuplar; anne-babanın ölümü, Rani’nin evinin satılması, çocukların taşınmasının hüznü, Zarina’nın varlığını nasıl özlediği gibi şahsî anları işaret eder. Haritalar ise bölünme gibi siyasî çatışmalar nedeniyle evin kaybını ve mülksüzlüğünü aksettirir.

Göç Istırabı 

Zarina Hashmi, Denizin Gözyaşları, 2011, gemiye serilen el yapımı kâğıt üzerine tatlı su incileri, özel koleksiyon. Karşılıklı Sanat.

Denizin Gözyaşları, bir ızgarada 99 dikdörtgen formdan hâsıl olan bir koleksiyonu ihtivâ etmektedir. Dikdörtgenler her biri alt kısımda bir ve her biri üst kısımda beş inci ile başlar. İnciler akan gözyaşları gibi görünürler. Bu terkip, büyük ihtimalle Afrika ve Suriye’deki mülteci krizine işaret etmektedir. Zira tıpkı incilerin sayısı gibi mülteci teknelerinin sayısı da kıyıya ulaştıkça azalmakta ve pek çoğu boğularak ölmektedir. 

Zarina Hashmi, Bir Kalp Atışıyla Batan Tekne, 2015, Arches Cover buff kâğıdına monte edilmiş BFK hafif kağıda basılmış gravür kolajı, Gallery Espace, Yeni Delhi, Hindistan.

Bir Kalp Atışıyla Batan Tekne’de, Zarina sürgünün ve bilhassa Suriyeli mültecilerin acısını dile getirmiştir. Mültecilerin yaşamak için aldıkları riskleri bizlere hatırlatmak adına teknenin içine bir elektrokardiyogram (kalp atış çizgesi) yerleştirmiştir. Bu terkip; insanların  kökeni, ırkı ve dini ne olursa olsun kalp atışı birdir hissini vermektedir. 

Zarina Hashmi, Neredeyse Orada, 2016, BFK hafif kâğıt üzerine gravür baskılı kolaj. Sanatçının web sitesi.

Zarina, aktüel siyasî tartışmalara duyarlı idi ve kendi görüşlerini eserlerinde dile getirdi. Neredeyse Orada, Başkan Trump’ın Amerika’daki Müslüman yasağına karşı Zarina’nın hissettiği rahatsızlığı dile getirdiği bir eser idi. O vakitler New York’ta yaşayan 80 yaşındaki Zarina, karanlık yollardaki yolculuğunun henüz sona ermediğini hissetti.

Baskı, pürüzlü bir çizgi ile temsil edilen uzak bir ufku göstermektedir. Gökyüzü ile yeryüzü, geçmiş ile gelecek, ev ve dünya arasında bir ayrım yapılamaz. 

Zarina, Hindistan’ın Aligarh şehrindeki evinden ayrıldığında hatıralarının yaşamı boyunca peşini bırakmayacağını bilmiyor idi. Sanat onun için; evin, yolculuğun ve göçün mânâsını keşfettiği bir yol oldu. Eserleri tek bir sorunun etrafında dolanıp durdu: Ev nedir? 

Kaynak: https://www.dailyartmagazine.com/zarina-hashmi/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir