Bir Kitap Bir Film: Küçük Kadınlar’da Sanat

Bugün Dünya Klasiklerinde yer alan ve içerdiği mesajlar ile günümüzde dahi güncelliğini yitirmeyen Küçük Kadınlar romanı, Amerikan Edebiyatı’nın en değerli eserlerindendir. Öte yandan filmde ise kız kardeşlik, dostluk, sevgiye ek olarak sanattan esintiler görüyoruz. Filmde sanat en çok, hevesli bir sanatçı olan Amy aracılığıyla yansıtılıyor. İşte Küçük Kadınlar’da sanat!


Çeviren: Betül Kap

Amy resim yapıyor. Photograph: Sony Pictures.

Louisa May Alcott’un ünlü romanının Greta Gerwig tarafından peyaz perdeye uyarlanması merakla bekleniyordu. Film, Aralık 2019’da yayınlandığında övgülerle karşılanmıştı. Florence Pugh’un canlandırdığı Amy karakteri ise sanatseverler tarafından ayrıca beğenildi. Eşsiz karakteri niteliksiz ve dramatik olarak nitelendirilse de Amy, film ilerledikçe çizim, resim ve heykele olan tutkusu ile güçlü ve bağımsız bir kadına dönüşüyor.

Yazının buradan sonrası film adına spoiler içermektedir.

Amy atölyede. Photograph: Sony Pictures.

Küçük Kadınlar’da Sanat: Amy sanatçı olmak için Paris’te eğitim alıyor

Dört kız kardeşin en küçüğü olan Amy March hevesli bir sanatçıdır. Filmde Amy’nin kız kardeşi hastalanır ve Amy, Merly Streep tarafından canlandırılan halasının yanına yerleşir. Amy ve halası Paris’e yolculuğa çıkarlar. Daha 20 yaşındayken Amerika’dan Avrupa’ya seyahat eden Amy, her gün atölyesinde resim sanatının inceliklerini öğrenir.

Paris’te iken Massachusetts’te komşuları olan Laurie ile karşılaşır. Laurie daha önce Amy’nin kız kardeşi Jo’ya evlilik teklif etmiş, Jo’nun reddetmesi üzerine ise büyük bir kalp kırıklığı yaşamıştır. Amerika’dan kaçarak Avrupa’ya gelir ve Paris’te Jo’nun kız kardeşi Amy ile karşılaşır. İkili birlikte çok fazla zaman geçirir ve aralarında duygusal bir yakınlaşma başlar.

Amy sanatsal yeteneklerinden şüphe ediyor

Amy ve Laurie atölyede. Sony Pictures

Laurie’nin Amy’nin stüdyosunu ziyaret ettiği sahnede Amy şöyle der:

“Roma, tüm kibrimi benden aldı ve Paris, asla dahi olmayacağımı anlamamı sağladı. Yani sanata dair umutlarıma bir son veriyorum.” Laurie “Harika eserinize ne zaman başlıyorsunuz, Raphaela?” diye sorduğunda Amy şöyle yanıt verir: “Hiçbir zaman. Ben bir fiyaskoyum. Jo New York’ta bir yazar oluyor, ben ise bir hayal kırıklığı.”

Başka bir sahnede de Amy’nin Laurie’yi güzel bir Paris bahçesi dekorunda resmettiğini görüyoruz.

Amy bir mükemmeliyetçidir ve kendi yeteneğinden şüphe eder, bu durum birçok sanatçıya tanıdık gelecektir. Yeteneği her ne kadar film boyunca gördüğümüz eserleriyle apaçık ortada olsa da o kendine güvenmiyor ve kendini sürekli farklı alanlarla meşgul olan kız kardeşleriyle kıyaslıyordur. “Ya hep ya hiç olmak istiyorum.” der, kızgın bir şekilde.

Amy, sanatın uzun süreli bir kariyer olup olmadığını sorguluyor

“Ben sadece bir kadınım. Ve bir kadın olarak hayatımı kazanacak ve aileme destek olacak kadar para kazanmamın hiçbir yolu yok.”

1850’lerde bir sanat kariyerine sahip olmak, özellikle bir kadın için oldukça zordu. Amy’nin “yetenek deha demek değildir” iddiası, “erkek deha” ve cinsiyetçilik konularını gündeme getirir. Amy’nin başarılı bir sanatçı olmak istemesine rağmen ekonomik sorunlar ve ailesini geçindirmek konusunda büyük endişeleri vardır. Sonuç olarak geçimini sanatla sağlayacak kadar iyi olup olmadığını sorgular. Çünkü o esnada ailesi kız kardeşinin hastalığıyla beraber Amerika’da zorluklar içerisinde yaşamakta, babası ise Amerika İç Savaşında savaşmaktadır.

Paris’te Amy ve Laurie arasında bir aşk filizlenir. Amy’nin kız kardeşi Beth’in ölümü, ikiliyi birbirine daha çok yaklaştırır. Bu ölümden kısa bir süre sonra evlenmeye karar verirler. Bir kızları olur ve Jo’nun okulunun hemen yanında bir eve yerleşirler. Mutlu bir evlilikleri vardır ve evleri tam bir sanat ve müzik yuvasıdır. 1800’lerin bir kuralı olarak filmin sonlarında doğru Amy için annelik, evlilik ve aile gibi kavramlar ön plana çıkmaya başlar. Fakat bütün bunlar Amy’i resim yapmaktan ve Jo’nun okulunda resim dersleri vermekten alıkoymaz.

Küçük Kadınlar “dahi kadın” konseptinin bir temsilcisi

Soldan sağa: Meg, Amy, Jo ve Beth. Photograph: Vanity Fair. Küçük Kadınlar’da sanat

Amy, o dönemde toplumun kadından bekledikleri üzerine şakalar yapar. Laurie’ye bir fiyasko olduğunu söyledikten sonra şu soruyla karşılaşır: “Sanat kariyerini bırakırsan ne olacaksın?” Amy ise şöyle cevap verir: “Toplum için bir süs”.  Bu da o dönemde kadınlardan büyük amaçlar peşinde koşmalarının değil, küçük işlerin insanları olmalarının beklendiğini gösteriyor.

Laurie ve Amy arasındaki diyalog kadına olan ataerkil bakışı yansıtıyor. Laurie, “Hangi kadınlar dâhiler kulübüne kabul edilmiş ki?” gibi şaka ile karışık yorumlar yapar. Amy güçlü ve iradeli bir karakter olarak cevabını asla sakınmaz. Dahi kadınlara örnek olarak Bronte kardeşleri verir. Laurie ise tahmin edilebilecek bir yanıt verir: “Hmm, bu kadar mı?”

Bu filmin önceliği kadınların gücünü yansıtmak. Alcott’ın romanında Jo, Profesör Bhaer ile evlenir ve çocukları olur. Buna rağmen Jo, film boyunca asla evlenmek ya da anne olmak istemediğini ifade eder ve Gerwig bunu filmin sonuna bir değişiklik ile akıllıca uyarlar. Filmin son sahnelerinde Jo ve yayıncı Bay Dashwood arasında bir diyalog görürüz. Bay Dashwood, kahramanın hikayenin sonunda evlenmemesinden memnun olmadığını belirttiğinde Jo, kitabın kârından daha büyük bir yüzde talep eder. Gerwig bu sahne sayesinde filmi iki anlatıya da uygun bir şekilde bitirir. Jo bir tarafta Bhaer ile evlenir, diğer tarafta ise kitabını yayınlar ve her zaman istediği özgür hayatı yaşar.

Bir sanat eseri olarak Küçük Kadınlar

Photograph: Vanity Fair. Küçük Kadınlar’da sanat

Kitap 1869 yılında yayınlandıktan sonra Amy, Laurie ile evliliği nedeniyle eleştirilmişti. Çünkü Laurie, kız kardeşinin eski erkek arkadaşıydı. Fakat Amy aslında çok sevimli bir karakter. Her karakter bize deneyimlerini, zorluklarını, başarılarını ve aşklarını adeta biz yaşamışız gibi aksettiriyor. Sıkı kız kardeşlik bağlarının bir parçasıymışız gibi hissediyoruz.

Küçük Kadınlar filmi bir bütün olarak, özellikle de Amy karakteri üzerinden sanat sevgisini yansıtıyor. Bunu yanı sıra filmin kendisi de eşsiz kostümleri ve sonunun uyarlanması ile başlı başına bir sanat eserine dönüşüyor. İkonik anekdotlardan muazzam oyunculuğa kadar Gerwig, her şeyiyle kadınları ve sanatı yücelten bir film ortaya koyuyor. Film izleyiciyi adeta geçmişe götürüyor.

Küçük Kadınlar’da sanat

Louisa May Alcott’un Küçük Kadınlar’ı

Louisa May Alcott, entelektüel bir aile büyümüş biriydi. Babası öğretmen, annesi ise aktivist olan Alcott, çocukluğunu dönemin kız yetiştirme kurallarına uymadan geçmişrti. Nitekim bu romana da yansımıştı, oluşturduğu karakterde kendinden ve ailesinden pek çok iz göze çarpmakta. Kendisi de dört çocuklu bir ailede büyüyen Alcott, romanında bunu da kullanmıştır.

Yoksul bir ailenin kızı olan Alcott,  aile bütçesine katkıda bulunabilmek için öğretmenlik, hemşirelik, dadılık, temizlikçilik gibi işler yaparken, bir yandan da yazarlık denemeleri ve fikri mücadeleleri sürdürüyordu. Küçük Kadınlar Alcott’u popüler bir romancı haline getiren ilk eseri olmuştu.

Louise May Alcott, çocukken kendi yaşadıklarından yola çıkarak yazdığı romanı Küçük Kadınlar adlı romanını ilk kez,  iki bölüm halinde 1868 ve 1869 yıllarında yayınlanmıştı. 1868′de yayınlanan Küçük Kadınlar muazzam bir edebi başarıyı yakalamış,  Alcot’un dünya çapında bir romancı olmasını sağlamıştı. Eser kısa bir süre sonra Dünya Edebiyatı Çocuk Klasikleri arasına girmeyi de başarmıştı. Kitabın ilk serisi oldukça beğenilince yazar, kitabının ikinci serisini de yazmış, her iki eser tek bir parça halinde 1880 yılında yeniden ve bir bütün halinde basılmıştı. Alcot eserin devamı niteliğinde Little Men (1871) ve Jo’s Boys (1886) adlı iki eser daha kaleme almıştır.

Louisa, kardeşlerinin ve ailesinin hikâyesinden esinlenerek kurguladığı “Küçük Kadınlar”ı üç ayda tamamladı. Kitap, yayınlandığı yılda çok büyük bir başarı kazandı. Fakirlik içinde geçen onca yıldan sonra, Louisa hem üne hem de paraya kavuşmuştu.

Sanatın Edebiyattaki Kolu

Kitapta, anne ve babasını kaybettikten sonra yoksul ve kimsesiz kalan dört kız kardeşin hayat mücadelesi ele alınır. Meg, Jo, Bethy ve Amy birbirinden farklı karakterlere sahip kızlardır. Meg güzelliği ile herkesi büyülen genç bir kızdır. Jo heyecanlı ve çılgın biridir, yaşıtlarına göre haşarı ve giyinişine önem vermeyen bir kızdır. Bethy ise duygusaldır, kibar ve yumuşak bir hanımefendidir. Amy de küçük olmasına karşın hanımefendiliğiyle bilinir. Kızların farklı yetenekleri de mevcuttur; Beth çok iyi piyono çalar, Amy harika resimler çizer ve Jo da birbirinden güzel hikâyeler kaleme alırdı.

Kızların babaları Bay March, savaşa gittiğinde evin yönetimi onlara kalır. Babalarından gelen mektupları büyük bir özlemle okurlar. Babalarının savaşa gitmesi ile durumları kötüye giden aile, para biriktirmek ve evi geçindirmek için türlü işlerde çalışmaya başlar. Meg, evin en büyük kızı, zengin ailelerinin çocukları için mürebbiyelik yapar. Beth ise ev işlerine en çok yardım eden kişidir.

Yan komşuları olan huysuz Laurence ile kurdukları dostluk ile yaşlı adamın evindeki kütüphaneden, tablolardan, plaklardan faydalanırlar. Beth yaşlı adam için piyano çalar, Jo ise torunu Laurie ile arkadaşlık eder. Laurie zamanla Jo’ya karşı ilgi duymaya başlasa da Jo, onu reddeder. Noel zamanı eve dönen babaları ile sevinen kızlar, mutluluklarını gizleyemez. İlerleyen süreçte Beth, Bay Brooke ile evlenir. Amy, resim becersini geliştirmek için Avrupa’ya gider, Jo ise yazarlığının peşinden gider.

Eseri, biyografik roman olarak ele almalıyız çünkü yazarın hayatından izler barındırmaktadır. Genç kızlıktan kadınlığa geçiş sürecinin sancıları, Victoria dönemine özgü tutkulu bir aşk, Beth’in ölümcül hastalığı, evlilik baskıları ve evin dışındaki dünyanın hayatlara yansıyışı, her dönemin okuruna hitap edecek şekilde anlatılmıştır. Her yaştaki okuyucuya farklı öğütler verebilecek olan Küçük Kadınlar, Amerikan edebiyatından dünyaya açılan ve hak ettiği değeri yıllar sonra dahi gören bir eserdir.

Louisa May Alcott’un Küçük Kadınlar’ı yazarı: Büşra Usta
KAYNAK: https://www.dailyartmagazine.com/art-little-women/http://edebiyatvesanatakademisi.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir