Bir fincan sıcak çikolata ve aşağıdaki klasiklerden biriyle rahatlamaya hazır olun. Kış, sıcak çikolata, ışıltılı sokaklar ve yumuşacık kazakları seviyor ama soğuk havadan nefret mi ediyorsunuz? Kesinlikle anlıyoruz! Ancak aynı zamanda kış; battaniye altında, sıcak bir içecek eşliğinde mükemmel bir film keyfi demektir. Ve tam bir film gurmesiyseniz dışarıdaki soğuk ve karlı hava sizi aynı şekilde soğuk, karlı hava sahneleriyle dolu filmleri izleme havasına sokabilir. Şayet battaniyenin altında kar temalı filmler izlemeye bayılıyorsanız soğuk kış geceleri tam size göre. Kesinlikle endişe etmeyin, yalnız değilsiniz!
Çeviren: Zeynep Pınar Kayadibi
İster kar temasıyla süslenmiş bir romantik komedi ister muhteşem kış manzaralarıyla bezenmiş bir drama veya karla kaplı korkunç ve soğuk bir gerilim filmi olsun, kesinlikle sizi ve kış-temalı filmlere olan özleminizi anlıyoruz! Öyleyse hemen bu sayfayı kaydedin ve havanın korkunç olduğu bir kış gecesi yine karlı bir film önerisinden mahrum kalmayın.
1- Cinnet (The Shining) – 1980
Kış mevsimi size de havalar ısınana kadar ormanlık veya dağlık bir alana çekilip düşünme ve rahatlama isteği uyandırıyor mu? Kendinize bir iyilik yapın ve Stephen King’in en çok satan kitabından uyarlanan The Shining‘i, bu planı hayata geçirmeden önce tekrar izleyin.
2- Kar Küreyici (Snowpiercer) – 2013
“Küresel soğuma ile yok oluş” olayından daha soğuk bir hava düşünülebilir mi sizce? Bir tren son kalan insanlığın da donarak yok olmaması için son süratte dünyayı turlar. Tam olarak bir korku filmi sayılmasa da ortam o kadar klostrofobik ki bir daha dar bir alana girmeyi yeniden düşünmenizi sağlayacak. Ayrıca, yönetmen Bong Joon-ho soğuk havanın ne kadar ölümcül olabileceğini gözler önüne seriyor.
3- Ben, Tonya (I, Tonya) – 2017
Tonya Harding hikâyesi hakkında ne biliyorsanız “I, Tonya” ister inanın ister inanmayın tüm bildiklerinizi sorgulatacak. Tonya Harding için üzülmeseniz bile en azından onunla sağlam bir empati kuracaksınız. Ve filmin önemli bir kısmı buz pistlerinde geçtiği için mükemmel bir kış filmi olacaktır.
4- Kış Uykusu (Winter Sleep) – 2014
Kış Uykusu, yavaş ilerleyen ve yaklaşık üç saat süren bir Türk filmidir fakat filmi izlerken zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız. Film, tam da şahsiyetine uygun olarak Kapadokya’da geçmektedir. Karakterler çetin kışa ve bunun getirdiği yalnızlığa farklı şekillerde tepki veriyor. Altın Palmiye ödülü sahibi bu film, hepimizin içindeki en kötüyü gözler önüne seriyor.
5- Evde Tek Başına (Home Alone) – 1990
Ahh, Home Alone! Kocaman bir nesile, şayet evde bir gün herhangi bir yetişkin gözetimi olmadan yapayalnız kalır ve korkunç şeyler başınıza gelirse polisi aramanın kesinlikle berbat bir fikir olduğunu öğreten film. Polisi aramaktansa evin her köşesine ölümcül tuzaklar kurmak yeğdir tabi ki…
6- Tesadüf (Serendipity) – 2001
“Serendipity” izleyebileceğiniz en tatlı film olabilir, her şey sanki minik bir kar küresinin içinde âşık oluyormuş hissi uyandıracak. Tamamen saf bir romantik komedi…
7- Tatil (The Holiday) – 2006
Kate Winslet, Cameron Diaz, Jude Law ve Jack Black. Bu isimler romantik komedi harikasının güç kaynağıdır, olmazsa olmazıdır. The Holiday sadece basit bir romantik komedi değil, harika manzaraları ve muhteşem evleriyle aynı zamanda bir vitrin niteliğindedir.
8- Özgürlük Yolu (Into the Wild) – 2007
Gerçek hayat hikâyesinden uyarlanan Into the Wild, Christopher McCandless’ın hayır kurumuna her şeyi bağışlayıp Alaska’nın vahşi doğasında bir yolculuğa çıkmak için konforlu hayatından nasıl vazgeçtiğini konu edinir.
9- Küçük Kadınlar (Little Women) – 2019
Bu film, tam olarak sıcak çikolata eşliğinde izlenecek bir film. Yılın en hoş zamanı mart ayıdır- bazen bayram havası vardır, bazen hüzünlüdür ama her zaman güzeldir. Üstelik yıllardır aklımıza geldikçe korktuğumuz soğuk bir sahnesi var, spoiler vermek istemeyiz ama donmuş bir gölde geçiyor!
10- Garsoniyer (The Apartment) – 1960
Her şeyi bırakın ve büyüklerinize tüm zamanların en iyi filmlerinden biri olarak kabul edilen The Apartment‘ı sorun. Jack Lemmon ve Shirley MacLaine’in başrolleri paylaştığı bu film aralık ayında geçen romantik bir filmdir. Lemmon, bir sigorta memuru olan “Bud” Baxter’ı canlandırıyor ve terfi alacağını umarak patronlarına evlilik dışı ilişkilerde bulunmaları için bir apartman dairesini ödünç veriyor. Gerçekte olan biten şey ise, Fran Kubelik (MacLaine) ile patronlarından biriyle bahsettiğimiz dairesinde ilişki yaşadığını bilmeden bir ilişkiye başlamasıdır. Hiç kimsenin yeniden çevrimini yapmaya cesaret edemeyeceği klasik bir filmdir, o kadar güzeldir işte. Filmi, sıcak bir battaniye ve kahve eşliğinde izleyin.
11- Noel Gecesi Kabusu (The Nightmare Before Christmas) – 1993
Tam bir müzikal klasiği! Cadılar Bayramı Kasabası’nın kralı Jack Skellington, Noel Kasabası’nı keşfeder ve Noel’i, Cadılar Bayramı Kasabasına da getirmek ister ancak kimse buna inanmaz ve kafaları çok karışır. Herkesin bu filme bayılan bir arkadaşı muhakkak vardır. Bu filmi, karlı bir akşam onlarla birlikte izleyin.
12- Her Şeyi Bitirmeyi Düşünüyorum (I’m Thinking of Ending Things) – 2020
Bir çift, fırtınalı bir kışın ortasında ailesinin ücra evine doğru yola çıkar. Karlı ortam, The Shining‘ten de aşina olduğumuz, filmin o rahatsız edici tonunu daha çok ortaya çıkartıyor. Bu filmi izlemek, evde ve sıcakta olduğunuz için daha iyi hissetmenizi sağlayacak (ayrıca Charlie Kaufman’ın filminde bir karakter olmadığınız için).
13- Fargo – 1996
Fargo‘nun genel hava ve tarz açısından şimdiye kadarki en soğuk filmlerden biri olduğunu düşünüyoruz. Ve evet aynı isimle bir de dizisi var. Jerry Lundegaard (William H. Macy), asla karışmaması gereken bir suça karışıyor ve Marge Gunderson’un (Frances McDormand, hak ettiği Oscar ödüllü performansla) kibarlığı ve ısrarı yüzünden her şey tepetaklak oluyor. Diziyi beğendiyseniz filme bayılacaksınız ve ekranda soğuk manzaralar görmeyi seviyorsanız kesinlikle Fargo‘yu seveceksiniz.
14- Sil Baştan (Eternal Sunshine of the Spotless Mind) – 2004
“Eğer bunu yapabilseydin, nasıl olurdu?” temalı bir film. Size acı veren birini, hatıralarınızdan silebileceğinizi düşünün, kesinlikle yapardınız değil mi? Hiç şüphesiz “Sil Baştan” bu fikri yerle bir ediyor. İlişkileri çıkmaza giren çift birbirlerini anılarından silebilmek adına tıbbi bir prosedür altına girmeye karar verir. Bu film, bir battaniye altında, TÜM duyguları en derinine kadar yaşayarak keyif alacağınız bir cumartesi gecesi için mükemmel olacaktır.
15- Harry Potter (Tüm Filmleri)
Evet, kesinlikle tüm filmlerinden bahsediyoruz! Yalnız takılmayı seven ve izole hayat yaşayan bir insansanız şayet, Harry Potter da tıpkı sizin gibi olan büyücü bir çocuğun hikâyesini konu alıyor. Tabi ki dahası da var! Filmdeki kar ve Noel sahneleri, en sıcakkanlı muggle’ların bile kalbini ısıtmaya yetecektir. Ayrıca, bu seride sizi kar fırtınasında hapsetmeye yetecek kadar film mevcut!
16- Gerçeğin Parçaları (Winter’s Bone) – 2010
Jennifer Lawrence’ın kariyerini başlatan Winter’s Bone, duygu açısından zorlayıcı bir film olsa da kalitesini bağırıyor. Lawrence, Missouri’nin Ozarks kırsalında, ailesini tahliye kararından korumak için kayıp ve suçlu babasını bulması gereken genç bir kızı canlandırıyor. Bu film yalnız olduğunuz bir cumartesi akşamı için mükemmel bir seçenek olacaktır ve bittikten sonra tek yapmak isteyeceğiniz şey direkt uyumak olabilir… Seyirciye hissettirdiği duygular oldukça gerçek ve zorlayıcıdır hatta sonunda duygusal olarak biraz yorgun hissedeceksiniz.
17- Diriliş (The Revenant) – 2015
Bu sadece Leonardo DiCaprio’nun bir ayı ile mücadelesi değil, aynı zamanda insanın sevdiği için intikam almak uğruna göze alacaklarının dondurucu bir hikâyesidir. Leonardo DiCaprio filmdeki performansıyla Oscar kazanmıştır ancak oyuncu kadrosundaki herkesin sonunda hipotermi geçirmesi daha fazla dikkat çekicidir. İşte biz buna metot oyunculuğu deriz!
18- Nefret Sekizlisi (The Hateful Eight) -2015
https://www.youtube.com/watch?v=zFvEuJgA9vg
İç savaşın üzerinden çok geçmemiştir. Kar fırtınasının vurduğu buz gibi Wyoming kışında bir ödül avcısı, canlı yakaladığı kanun kaçağıyla birlikte bir mola yerine sığınır. Ancak burada birbirinden değişik karakterlerle yolları kesişir. Bu 8 kişi arasındaki bazı gizli bağlar, hayatta kalmalarını çok zorlaştıracaktır. Ödül avcıları arasındaki ihanetleri ve intikamı da gözler önüne seren film, kış ayının mükemmel bir tasviridir.
19- Doraibu Mai Kâ (Drive My Car) – 2021
Bir tiyatro oyuncusu ve yönetmeni olan Yusuke Kafuku, sevgili karısının kaybının üstünden iki yıl geçmesine rağmen hâlâ toparlanamadığı için Hiroşima’daki bir tiyatro festivalinde Vanja Amca’nın yönetmenliğini yapmayı kabul eder. Orada, arabasını sürmek için atanan içe dönük genç bir kadın olan Misaki ile tanışır. Yolculuklar arasında, geçmişten gelen sırlar ve içten itiraflar açığa çıkacaktır.
Drive My Car, vizyondan çıkmadan önce mutlaka izlenmesi gereken bir film.
20- Carol (2015)
1950’li yıllarda New York’ta geçen hikaye, evli, çocuklu ve zengin, ancak eşiyle sorunlar yaşayan, orta yaşa yaklaşmakta olan bir kadın olan Carol ile genç bir tezgahtar olan Therese arasında tesadüfen tanışmalarıyla başlayan, ancak günden güne tutkulu bir yakınlığa dönen ilişki anlatılıyor. Carol eşinden boşanıp kızının velayetini almak istese de kocası Harge, onun Therese ile olan ilişkisinin sınırlarından gitgide kuşkulanmaya başlayacak ve kızını bırakmak istemeyecektir.