Antik Yunan dünyasında çömlekçilik oldukça yaygındı. O dönemdeki vazoların farklı isimleri vardı ve her biri farklı işlevlere sahipti dolayısıyla da geniş bir çömlekçilik terminolojisi mevcuttu. Hazırsanız bu çömlekçiliğe ve geniş terminolojisine bir göz atalım.
Çeviren: Betül Kap
Modern dünyada sürahilerimiz, vazolarımız ve çeşit çeşit bardaklarımız var. Peki sizce bugün bütün bunlara rağmen tıpkı Antik Yunan’da olduğu gibi hayatımızın her alanında farklı çömlekler ve bunlara özel terimler kullanıyor muyuz? Dini törenlerde, cenazelerde, evde… Liste böyle uzar da gider. Bu yazıda Antik Yunan’da çömlekçiliğe ve çömlekçilik terimlerine bir göz atacağız.
A:
Alabastron/ Alabastra (Kaymaktaşı) – Alabastron, esanslar ve parfümler için kullanılan sade bir şişedir. Şişe adını yapımında kullanılan kaymaktaşından alır. Şişenin kendisi ince, uzun ve el içinde tutulabilecek küçüklüktedir. Alabastra aynı zamanda birçok kabristanda da kullanılmıştır.
Amphora (Amfora) – Amfora, Antik Yunan dünyasının en yaygın çömlek çeşitlerinden biridir. O kadar yaygındır ki adını bilmeseniz bile şekli tanıdık gelecektir. Amfora, ev içinde küçük yiyecek ve sıvıları muhafaza etmek, mezarlarda ise ölen kişinin küllerini saklamak amacıyla kullanılan çok amaçlı bir vazodur. Birkaç farklı türü vardır.
Attika – Atina ve Attika sık sık birbirinin yerinde kullanılan kavramlardır. Attik, Atina’nın başkent olduğu bölgenin ismidir. Attika’daki çanak-çömlek ve vazo figürleri; antik Yunan resim sanatını yansıtır. Attika, gündelik ihtiyaç ve depolama aracı çömlek ve testileri, zamanla çeşitlendirir; dekoratif eşyalara dönüştürür; hatta resimleyerek, sanat objesi haline getirir.
B:
Beazley, Sir John D. (1885-1970) – Eğer Antik Yunan arkeolojisi ve sanat tarihinin bir rock starı olsaydı bu kişi Beazly olurdu. Beazly, çömleklerin üzerindeki imzaları, çömleklerin şekillerini ve zamanlarını inceleyerek çömlek ustalarını tespit etmek gibi büyük bir görev üstlenmişti. Çalışmaları oldukça önemlidir ve hâlâ bu çömlekler üzerine çalışanlara yol göstermektedir. Beazly, Oxford Üniversitesi’nde görev yaptı. Onun mirasını ise John Boardman gibi Klasik Yunan üzerine çalışan bilginler devraldı. Eğer Antik Yunan arkeolojisi veya çömlekçiliğiyle ilgiliyseniz, bu iki ismi muhakkak tanımalısınız.
C:
Corinthian (Korint) – Korint, siyah figür tekniğinin Attika’daki sanatçılar tarafından kullanılmadan önce ortaya çıktığı Korint bölgesini ifade eder. Korint terimi aynı zamanda Korint sütununa atıfta bulunan bir mimari terimi de ifade etmektedir.
D:
Dinos – Dinos, büyük ve yuvarlak şekilli kulpsuz bir vazodur. Bu vazo özellikle şarap ve suyu karıştırmak için kullanılmıştır. Dinos için genellikle bir ayaklık gerekir, büyük olmasından ötürü kylixe kıyasla çok tercih edilmemiştir.
E:
Exaleiptron – Bu vazo genelde sıvılar için ya da esans ve parfümler için kullanılmıştır. Alabastronun aksine exaleiptron, dinosa benzeyen özgün bir şekle sahiptir. Fakat vazonun ağız kısmı içe doğrudur ve gövdesi bodurdur.
F:
Fırınlama (Firing) – Modern çömlekçilikle biraz bile ilgiliyseniz fırınlama terimi size yabancı gelmeyecektir. Çömlek yapımının bu aşamasında çömlek en az 450 derecede pişirilir. Antik Yunan’da fırınlama işlemi 3 aşamadan oluşurdu: oksidasyon, daraltma ve yeniden oksidasyon. Bu adımlar boyunca fırının sıcaklığı istenen etkilere ulaşmak amacıyla kademli olarak düşürülür ya da yükseltilirdi. Örnek için aşağıya fırınlama yöntemi ile yapılan çömlek videosu bırakıyoruz.
G:
Geometrik (Geometric) – Bir dönemin ve biçimin adı olan geometrik, yaklaşık olarak milattan önce 900-720 yıllarına dayanır. Bu çömleklerde zikzak gibi geometrik şekiller kullanılmıştır. Büyük ebatlarından dolayı bu çömlekler mezarlarda da kullanılmıştır.
Gözler (eyes) – Gözler, birkaç farklı çömlek türünde görebildiğimiz bir desenin adıdır. Adından da anlaşılacağı üzere desen size bakıyor gibi görünen iki gözden oluşur. Gözler insan ya da hayvan gözü olabilir, bir anlam ifade edebilir ya da etmeyebilir.
H:
Hydria – Hydria, Antik Yunan’da kullanılan en yaygın su testisi şekillerinden biridir. Testinin ikisi yanlarda biri de arkada olmak üzere üç kulpu vardır. Bu kulplar testiyi tutmaya veya suyu boşaltmaya yardımcı olur. Daha önce bahsettiğimiz diğer birçok çömlek çeşidi gibi hidralar da ölüm ritüelleriyle ilgilidir.
K:
Kafa Vazosu (Head Vase) – Bu vazo, adı üzerinde kafa veya yüz biçiminedir. Bir hayvan, mitolojik yaratık veya insan yüzü olabilir. Janiform ise birbirine arkası dönük iki yüzü içeren vazolara verilen isimdir.
Kerameikos – Bu terim Antik Atina’daki çömlekçi bölgesini ifade eder. Kerameikos, çömlek kili anlamına gelen “keramos”tan türemiştir. Aynı zamanda çömlekçi bölgesinin yanındaki mezarın ismi de Kerameikos’tur. Mezarlık ve onu çevreleyen alan, Atina’daki diğer arkeolojik alanlara kıyasla daha az ziyaretçi alır.
Krater – Krater, geniş bir ağzı ama daha küçük ve ağır bir ayağı olan büyük bir kasedir. Etimolojik olarak krater terimi Yunanca “karıştırmak” fiilinden gelir. Bugün Türkçede de kullandığımız krater kelimesinin kökeni ise işte bu vazodur.
Kylix – Antik Yunan’da içkiyi muhafaza etmek için 30’dan fazla çeşit kap kullanılmış olsa da en yaygın olanı Kylix’tir. İki kulpu ve bir ayağı olan bir kasedir. Birçok farklı çeşidi vardır. Kylix içkili kutlamaların veya şölenlerin olmazsa olmazıydı ve bu sebeple yüzeyinde günlük yaşamdan veya mitolojiden sahneler çokça bulunurdu. Kasenin içindeki zemini -tondo- genellikle içki içme sahneleriyle bezenmiştir.