Antik Mısırlılar, kedilerin her türünü el üstüne tutmuş ve sanatlarında yer vermişlerdir. Servallardan aslanlara kedigiller, koruma ve yıkım için kuvvetli güçler olarak görülmüşlerdir. Mitolojiye göre Antik Mısır’ın kutsal kedileri, ev süsü heykellerden farklı kedi biçimlerini aldığı düşünülen tanrıların betimlemelerine kadar pek çok farklı formlara bürünmüşlerdir. Kediler Mısırlılar için o kadar değerliydi ki bir kediye bilerek zarar vermenin cezası ölümdü.
Çeviren: Elif Dağatar
Antik Mısır’da Evcil Kediler
Hepimiz kedilerin muazzam avcılar olduklarını biliyoruz bu yüzden kedilere; istenmeyen fare, sıçan ve yılanlara karşı muhafızlar olarak saygı duyulması şaşırtıcı değil. Ayrıca tasvirlerden, Antik Mısır kedilerinin zamanla evcilleştiğini görüyoruz. Ne kadar sevildiklerini gösteren mücevher ve tasmalarla donatılmış kedilerin, kucaklarda veya sandalyelerin yanında bulunduğu, fayans ve kaymaktaşı figürin ve kavanozlar gibi pek çok örnek vardır.
Uzun bir süre boyunca kedileri evcilleştirenlerin, Antik Mısırlılar olduğu düşünülmekteydi. Gelgelelim Kıbrıs adasında sahibiyle birlikte gömülü bulunan 9,500 yaşında bir kedi ile birlikte, kedilerin çok daha önceden beri kutsal görüldüğü ve evcilleştirildiği anlaşılmıştır.
Antik Mısır’da Tanrılar
Ra
Antik Mısırlılar, pek çok tanrısıyla karmaşık bir ruhani sisteme sahipti. Mısır mitolojisinin en önemli olayı, güneş tanrısı Ra’nın doğumuydu. Ra, evreni oluşturmak için yaratılışın ilkel güçleriyle birleşmiştir. Antik Mısırlılar; her gün doğumunun, Ra’nın yeniden doğuşu olduğuna inanırlardı. Daha sonra, sabah gemisi Mandjet ve akşam gemisi Mesektet olan iki solar barka ile gökyüzünde dolaşırdı.
Ra’nın çeşitli biçimleri
Güneşi gökyüzüne taşıdığı zaman, kutsal Mısır böceği olan Khepri halini alırdı. Gökyüzünde ilerlerken ise şahin kafalı tanrı Horus ile birleşip Ra-Horakhty’yi oluşturuyordu.
Geceleri koç başlı Khnum formunu alarak yolculuğuna yer altından devam eder, burada ölülerin tanrısı Osiris ile birleşirdi. Ardından her sabah yeniden doğarak bu yolculuğunu tekrarlardı. Khepri, Ra-Horakhty ve Khnum, Ra’nın çeşitli biçimleriydi. Hem güneş hem de yaratıcıydı. Hayat verendi ve ısıydı. Tanrıların ve gökyüzünün kralı, düzenin suretiydi.
Ra’nın kutsal kedilerle ilişkisi neydi?
Düzenin tanrısı olarak Ra’nın bir karşıtı da olduğunu tahmin edebiliriz. Apep, kaosu simgeleyen yılandır. Dev bir kedi formunda Ra, Apep ile destansı bir savaş vermiştir. Kediler azılı katiller olduklarından dolayı bu akıllıca bir hamleydi. Böylelikle, kızı Bastet’in yardımıyla yılanın başını keserek kaosu yenmeyi başarmıştır.
Ra’nın Gözü
Ra’nın Gözü, Ra’nın kişiliğinin feminen parçasıdır. Aynı zamanda düşmanlarını cezalandırıp yok etmeye yarayan cezalandırıcı işarettir. Antik Mısır’da, ilahi dişi gazaptan korkulurdu. Bu noktada da kutsal kedi tanrıça Bastet ile tanışıyoruz.
Bastet
Bastet, aslen Aşağı Mısır ile ilişkilendirilen güçlü bir tanrıçaydı. Ra’nın Gözü, doğan ilk kızıydı. Babasından ayrılıp bir aslan formunda çöllerde gezinmeye başladı. Bu formda diğer tanrıları bile yok edebilirdi. Babasıyla tekrar buluştuktan sonra Apep’le olan savaşında ona yardımcı oldu.
En nihayetinde Antik Mısır ruhani kültüründe Sekhmet, Bastet’in yerine geçti ve Bastet daha yumuşak başlı bir imaja büründü. Artık Ra’nın intikam gözü olmak yerine doğurganlık, evcimenlik, hastalığa karşı korunma ve kadınların sırlarını himaye etme görevlerini üstlenmişti. Zamanla aslan görüntüsü, bugün bildiğimiz evcil kedi halini aldı. En bilindik görünümü, bir elinde bir çıngırak benzeri alet olan sistrum ve diğer elinde kalkan aegisi tutan kedi başlı tanrıçadır.
Sekhmet
Ra, kızları olarak iki kedi tanrıça yaratmıştır ve bunlardan biri de Sekhmet’tir. Kendisi, Yukarı Mısır’la ilişkilendirilen kudretli bir tanrıçaydı. Yukarı Mısır, Aşağı Mısır’ı fethettiğinde bu iki tanrıça arasında bir değer değişimi yaşandı. Sekhmet, Bastet’in daha haşin ve saldırgan yönlerini üstlenirken Bastet ise yukarıda gördüğümüz gibi Antik Mısır boyunca daha evcimen, kutsal bir kedi haline gelmiştir.
Sekhmet, hem Ra’nın Gözü hem de aslan formunda korkutucu savaşçı bir tanrıçaydı. Ayrıca nefesiyle çölleri oluşturduğu ve firavunların koruyucusu olduğu düşünülürdü.
İlahi hali; güneş enerjisiydi, genellikle kafasında güneş diski ve kobra olan uraeus taşırdı. Varlığı o kadar önemliydi ki Ra’yı güneş barkında yılan Apep’ten korurdu. Sekhmet aynı zamanda ilahi cezalandırıcı olarak da görev yapardı. Okları, insanlara yıkım, veba ve acı getiren varlıklardı. Ayrıca şifa tanrıçasıydı. Diğer kedi tanrıça gibi o da hem yıkım hem de sağlık veren güçlere sahipti. Daha sonralarda; Hathor, Mut ve en sonunda İsis gibi büyük tanrıçaların daha saldırgan yönlerini de aldığı bir hale büründü.
Kediler Tanrısal Güçlere Denkti
Ra’nın Gözü ve Kraliyet Gücü
Kediler genellikle güneşin, böylelikle de Ra’nın ve Ra’nın Gözü’nün amblemi olarak görülmüşlerdir. Bu sembol, Krallar ve Firavunların diyarında da yerini almıştır. Normal insanlar ve tanrılar arasında aracı olarak görüldüklerinden aslan, kraliyet gücü; Ra’nın Gözü ise kraliyet koruması haline geldi.
Özellikle dişi gazaptan daha çok korkulduğundan aslan tanrıçalar olarak betimlenen Antik Mısır’ın kutsal kedileri, aslan tanrılardan daha saygındı. Aslan aynı zamanda Bes, Tawaret ve Griffon ile Sfenksin de bir parçasıydı. Son ikisi, kayda değer güçlerin büyülü gardiyanları olarak görülürlerdi.
Daha pek çok kedi formu vardı
Kutsal kedi formuna sahip daha pek çok küçük tanrı ve tanrıçalar vardı. Aker veya Ruty, ‘dün’ ve ‘yarın’ın ikiz aslanları olarak ufku korurlardı. Ufuk, hem tanrıların ve kralların rejenere olduğu hem de Ra’nın her gün ortaya çıkıp kaybolduğu yer olduğundan bu oldukça önemli bir görevdi. Aker, ayrıca ölüm ve yeniden doğuşla ilişkilendirilmişti ve mumyalama masalarında, tabut sehpasında ve lahitlerde görülebilirdi.
Antik tapınak törenlerine göre Osiris’in bedeni, dört aslan tanrıça tarafından korunurdu: Wadjut, Sekhmet, Bastet ve Shesmetet.
Piramit Yazıtları; Mafdet’in görevlerinden birinin, meşum yılanların gözlerini oyarak ölü krala yardım etmek olduğunu söyler. Kendisi bir kedinin veya firavun faresinin kafasıyla tasvir edilmiştir. Daha sonraki betimlemelerinde ise çita veya vaşak şeklindedir. Başka bir görevi ise ilahi cellat olarak Ra’nın düşmanlarını avlayıp öldürmektir.
Tabut Yazıtlar’ında, geceleri avcı olan savaş tanrıçası Muhteşem Pakhet’ten bahsedilir. Bir aslan veya panter olarak tasvir edilir ve yılanlar için ölümcüldür. İsmi ‘tırmalayan’ anlamına gelir. Güneş Bark’ına eşlik eden aslan kafalı Pakhet Bark’ını sürer.
Antik Mısır’da Kedi Mumyaları
Kediler korunmuş, tapınılmış, tanrı olarak betimlenmiş ve mumyalanmışlardır. Mısır boyunca sahipleriyle veya onlara yakın yerlere gömülen kediler bulunmuştur. Yunan yazar Herodotus(M.Ö 484-425)’a göre bir ailenin kedisi ölürse o evin üyeleri kaşlarını kazırlardı. Kaşlar geri uzadığında, kedinin yasını tutma süresinin sona erdiği anlamına gelirdi.
Mumyalanmış kediler genellikle Babastis şehrinde Bastet’in tapınağına adanırdı. Bununla birlikte kedi sahibiyle birlikte gömülür, kedinin öbür dünyada da sahibini korumaya devam ettiğine inanılırdı.
Antik Mısırlıların Espri Anlayışı
Kedilerin karikatürize edilmiş ve ahlaki hikâyeler anlatan sahneleri bulunabilirdi. Özellikle kedilere karşı suç işlemiş insanları cezalandırırken resmedilmişlerdi. Hatta kazları güderken de görülebilirler.
https://www.dailyartmagazine.com/sacred-cats-of-ancient-egypt/