Sinemada Renk Psikolojisi

Bir film yapımcısının yükümlülüğü, karşısına çıkan her nesneden yararlanması ve onu değerlendirmesidir. Film izlerken dikkat ederseniz eğer bütün başarıya ulaşmış yönetmenlerin izleyiciyi etkilemek için bilinçli olarak renk psikolojisi ve renk sembolizmini kullandıklarını fark edeceksinizdir. Bu zamana kadar film incelemeleri konu olduğunda ışıklandırmadan, ses tekniğinden ve ekipmanlardan bahsedildi. Peki ya sinemada renk psikolojisi nasıl işler? İşte renklerden bahsetmenin tam sırası.

Sinemada renk psikolojisinden kasıt renk saptırma, renk düzeltme veya kameradan kameraya değişen renk kalitesi değildir. Burada bahsi geçen renk kavramı, yapım tasarımındaki kullanımıdır: Bir rengi sanki senaryodaki bir karaktermiş gibi yazma. Film şeridinden her bir sahneye renk atamaktan bahsediyoruz. Fakat renk psikolojisine geçmeden hemen önce, ilk renkli filmlerden bahsetmekte yarar var.

Sinemada Renklerin Tarihi

İlk renkli filmler, sinema filmlerinin icadından hemen sonra geliştirilmişti. Fakat renkli film çekme işlemi tam gelişmemişti ve pahalıydı. Sessiz filmlerin ilk zamanlarında bile sinema filmlerinde renk kullanılıyordu. En yaygın işlem bazı sahneleri renklendirmek için boya kullanmaktı. Mesela dış mekânda gece çekilen sahneler, geceye benzetmek ve bu sahneleri iç mekânda veya gün içerisinde çekilenlerden görsel olarak ayırmak için koyu mor veya maviye boyanırdı. Tabi ki bu sadece bir renk gösterimiydi. “Tutku: Hz. İsa’nın Çilesi” (1903) ve ‘’Aya Seyahat’’ (1902) gibi filmlerde kullanılan bir başka teknikte, her sahnenin elle boyandığı şablonla çizmeydi. Filmin her sahnesini elle boyama işlemi, o dönemdeki filmlerin şimdiki filmlere nazaran kısa olmasına rağmen zahmetli, pahalı ve zaman alıcıydı.[1]

Film yapımında renklerin hikâye anlatmak için kullanılabileceğini biliyoruz ama nasıl? Tek tek renkler neyi temsil ediyor veya öneriyor? Ve çok katmanlı anlamı iletmek için nasıl birleştirilebilirler? Film renk teorisinin arkasındaki psikolojiye hızlıca bir göz atalım.

Renk Psikolojisi

Bir sahnenin duygusal olarak yankılanması için ince bir yol arıyorsanız, bunun en iyi yolu izleyicide uyandırmak istediğiniz duyguyla bir rengi seçmektir. Renklere ve sembolik anlamlarına giriş yapmadan Video editörü Lilly Mtz-Seara tarafından hazırlanan renkli film sahnelerine göz atalım.

Yukarıdaki videoda gördüğümüz gibi, kullanıma bağlı olarak her rengin hem olumlu hem de olumsuz bileşenleri vardır. Her rengin içinde, tam bilmek istediğiniz duygu düzeyine odaklanmak için daha da parçalayabileceğiniz çok sayıda alt ton vardır.

Bir hikâye anlatırken renkler:

  • Psikolojik tepkiler oluşturur
  • Önemli ayrıntılara odaklar
  • Filmin tonunu ayarlar
  • Karakter özelliklerini temsil eder
  • Hikâyedeki değişiklikleri veya sapmaları gösterir

Hızlıca Bakabileceğiniz Renk Kılavuzu

  • KIRMIZI – öfke, tutku, hiddet, arzu, heyecan, enerji, hız, şiddet, güç, kızgınlık, aşk, saldırganlık, tehlike, ateş, kan, savaş
  • PEMBE – sevgi, masum, sağlıklı, mutlu, rahat, romantik, çekici, oyunbaz, yumuşak, kırılgan, kadınsı
  • SARI – bilgelik, bilgi, rahatlama, keyif, mutluluk, iyimserlik, idealizm, hayal gücü, umut, günışığı, yaz, sahtekârlık, korkaklık, ihanet, kıskançlık, açgözlülük, hilekârlık, hastalık, risk
  • TURUNCU – mizah, sosyallik, denge, sıcaklık, coşku, enerjik, samimi, şaşaalı, gençlik
  • YEŞİL – şifa, yatıştırıcı, sabır, kararlılık, öz farkındalık, gururlu, değişmeyen doğa, çevre, sağlıklı, şanslı, yenileme, tazelik, canlılık, bahar, cömertlik, bereket, haset, deneyimsizlik, imrenme
  • MAVİ – inanç, ruhanilik, gönül ferahlığı, sadakat, iç barış, huzur, sakinlik, istikrar, uyum, birlik, güven, dürüstlük, tutuculuk, güvenlik, temizlik, düzen, gökyüzü, su, soğuk, teknoloji, depresyon
  • MOR – erotik, kraliyet, soyluluk, maneviyat, mistisizm, merasim, gizemli, dönüşüm, akıl, aydınlanma, zalimlik, cahillik, yas, güç, duyarlı, yakınlık
  • KAHVERENGİ – materyalist, algılama, toprak, yuva, dış mekan, güvenilirlik, rahatlık, dayanıklılık, istikrar, basitlik
  • SİYAH – hayır, güç, cinsellik, entelektüellik, resmî, zarafet, zenginlik, gizem, korku, anonimlik, mutsuzluk, derinlik, şıklık, kötülük, hüzün, pişmanlık, sinir
  • BEYAZ – evet, koruma, aşk, saygı, saflık, sadelik, temizlik, barış, tevazu, hassasiyet, masumluk, dinçlik, doğum, kış, kar, iyi, evlilik (Batı kültüründe), ölüm (Doğu kültüründe), soğuk, steril, kliniksel
  • GÜMÜŞ – zenginlik, büyüleyici, seçkin, insansız, doğal, pürüzsüz, pırıl pırıl, zarif, ileri teknoloji
  • ALTIN – değerli, sermaye, aşırılık, sıcaklık, sağlık, refah, ihtişam

Bugün yapım tasarım uzmanları, medyada kullanırken renklerin etkisinin farkındadır. Film afişleri kendileri renk sembolizmiyle çeşitli bilgi katmanları gösterirler; renkler çıkartıldığında, mesajı normalde olduğu gibi güçlü bir şekilde iletmeyeceklerdir. Doğal olarak, yaş, kültür, politik görüşler ve coğrafi konumların hepsi filmlerde renk sembolizminin nasıl yorumlandığını etkiler. Her film bireysel kimlik oluşturmak için belirli renkleri kullanır. Örneğin Quentin Tarantino’nun Kill Bill’inde sarı renkli posterler dikkat çekmek için kullanıldı ama aynı zamanda Uma Thurman’ın karakterinin çılgınlığını ve dengesizliğini göstermek amaçlanmıştı.

Quentin Tarantino demişken filmlerinde renkleri ön plana koyan birkaç yönetmeni yakından inceleyelim.

Wes Anderson Renk Paleti

Wes Anderson ve Renk Paleti via: studiobinder.com

İki ana Wes Anderson rengi varsa, bu kırmızı ve sarıdır. Daha sonraki filmlerindeki kadar parlak ve canlı olmasa da, Bottle Rocket filmi bize tipik Wes Anderson renk paletinin nasıl görünebileceğine dair bir tat veriyor. The Royal Tenenbaums‘a gelirsek filmin genellikle Wes Anderson’ın en iyi filmi olarak görülmesinin birçok nedeni bulunmaktadır. Ancak ana nedenlerden biri, içinde rengi nasıl kullandığıdır.

Wes Anderson’ın renk eğiliminin hepsinin Grand Budapest Hotel’e yol açtığını hissedebiliyoruz. Grand Budapest Hotel çeşitli renklere sahiptir. Kırmızı, sarı, mavi, pembe, mor ve çok daha fazlası. Her kare, her renk, bir hikâye kitabı resmi gibi hissettiriyor ve hayat hikâyesinden daha büyük bir hikâyenin anlatılmasına yardımcı oluyor. Böylesine canlı bir doygunluk ve tonlarla Anderson, pek de gerçekçi olmayan bir film yaratıyor.

Stanley Kubrick Renk Paleti

Stanley Kubrick’in yönetmenlik tarzı, oldukça etkileyici görüntüler ve sahneler oluşturmak için ağırlıklı olarak renge dayanıyor. Bu tür bilinçli renk uygulamalarında çok az film yapımcısı Stanley Kubrick kadar iyidir. Kubrick, bir sahnenin görsel havasına tek bir rengin hâkim olmasına izin verme konusunda ustadır. Kubrick mizansen ile, rengin izleyici üzerinde doğrudan ve güçlü bir etkisi olduğunu anlayan bir film yapımcısıdır. Örnek vermek gerekirse Kubrick, The Shining‘de yaptığı gibi, düşmanlığı ve yüksek gerilimi göstermek için sık sık kırmızıyı kullanıyor. Yeşili iki şekilde kullanıyor; birincisi, doğayı yansıtmak; ikincisi ise hayat, ölüm ve yaşam gibi duyguları izleyiciye geçirmek için.

Denis Villeneuve Renk Paleti

Denis Villeneuve, dokuz uzun metrajlı filmleri ile çağdaş sinemanın önde gelen film yapımcılarından biri olduğunu gösterdi. Yoğun dramalarıyla tanınan Villeneuve, ortamlarının karakterlerinin uzantıları olarak hareket etmesine genellikle izin verir. İşte bunu genellikle renk seçimleri ile gerçekleştirir.

Gizem, Denis Villeneuve filmlerinin merkezindedir. Perspektif genellikle karakterlerin bakış açısıyla sınırlı olduğundan, seyirci olayları karakterlerin yaptıklarının gidişatıyla öğrenir. Villeneuve, izleyiciyi karanlıkta tutarak entrika ve gerilimin yükselmesini sağlar. Denis Villeneuve, hikâye öğelerinden daha fazlasını, filmin renk paletini ve bu gerilim duygularını güçlendirmek için sahne dekorlarını kullanmaktadır. Denis Villeneuve, filmlerinde duyguları güçlendirmek için çarpıcı renkler kullanır. Film renk paletleri, karakterlerinin zihniyetini geliştirmek için idealdir ve Villeneuve bu fikri tamamen benimser. Filmlerindeki sıcak renkler, ateşin yaptığı gibi hareket ederek hem zihinsel hem de fiziksel yolları aydınlatır. Öte yandan soğuk renkler, karakteri duygusal olarak donmuş halde tutan bir mesafe duygusu yayar.

David Fischer’ın Renk Paleti

David Fincher filmlerinde kullanılan çok sayıda etkileyici tekniğe işaret edilebilir, ancak belki de en önemlilerinden biri onun film renk paletidir. Bir zamanlar kendisinin de dediği gibi, “Filmde zamanı şekillendiriyoruz, davranışları şekillendiriyoruz ve ışığı şekillendiriyoruz.

Çatışma herhangi bir hikâyenin merkezinde yer alır, ancak David Fincher filmlerinde çatışma fikri daha karmaşık ve beklenmedik bir şeydir. Tabii ki Fincher hiçbir zaman çatışmalardan kaçınmadı. Sonuçta, filmlerinin başlıklarına bakın: Oyun, Dövüş Kulübü, Panik Odası. Ancak Fincher, karakterleri etkileyen iç ve dış güçlere odaklanmak yerine, çatışmayı ifade etmede çevrenin renk paletini kullanmayı da bir noktaya getiriyor. Fincher için çekimdeki her şey karakterlerin bir uzantısıdır ve ikilemlerini yansıtmalıdır. Bir hikâye anlatması gereken sadece nesnelerin kendileri değil, onları oluşturan renkler ve dokulardır.

Kaynak: 1 234

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir