Anime, herkesin çocuklara yönelik gördüğü fakat esasında oldukça geniş bir yelpazesi bulunan bir alandır. Bir önceki yazımızda size unutulmayan çizgi...
Bahar her zaman değişimi, tazeliği ve umudu simgelemiştir. Baharı simgeleyen çiçek resimleri de bunlardan bir tanesidir. Sizler için baharı simgeleyen...
20 Ocak'ta Netflix'te yayınlanacak olan başrollerini Serenay Sarıkaya, Burak Deniz ve Mert Ramazan Demir'in paylaştığı 'ŞAHMARAN' adlı dizi daha yayınlanmadan...
Modern Türk edebiyatımızın mihenk taşlarından biri olan Ahmet Hamdi Tanpınar'ın aramızdan ayrılmasının üstünden 61 yıl geçti. Sanatçı; kaleme aldığı eserlerinin...
Kraliçe Kleopatra, 19. yüzyılın sonlarında olduğu gibi, bugün de popüler bir konudur. Alexandre Cabanel Kleopatra'sında, kraliçenin dillere destan hayatının bir...
Michelangelo. Leonardo da Vinci. Pablo Picasso. Georgia O’Keeffe. Rembrandt. Rönesans. Kübizm. Empresyonizm. Bu terimleri büyük ihtimalle daha önceden duymuşsunuzdur. Bunlar,...
Michelangelo olarak bilinen Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni, şüphesiz dünyanın en değerli sanatçılarından biridir. Mermerle olan bağı ancak derinden tutkulu...
Banksy, isyancı eylemleri, beklenmedik yerlerde bir dizi dokunaklı, esprili ve kışkırtıcı eserleriyle bilinmektedir. Son zamanlarda, belki de en büyük eserini, dehşete kapılmış satıcılar ve yatırımcıların gözü önünde, açık artırmada kendi işini parçalara ayırarak sanat metalaşmasını protesto ederek teslim etti. Ama her şey göründüğü gibi miydi? Bu sebepsiz, kendini yok etme eylemi anarşinin nihai ifadesi miydi yoksa aslında reklamcılığın ve sanatının…
Gabriele Munter (1877-1962), Berlin’de doğmuş, manzara resimleriyle ve renkleri kullanış biçimiyle tanınan Alman Ekspresyonist ressamdı. Küçük bir çocukken resme olan aşkını geliştirmişti ve ailesi Munter’in ressam olma hayali peşinden koşmasını desteklemişti. Gabriele Munter, Kadın Sanat Okulu’nda okumuştu çünkü o dönemde kadınların daha prestijli Alman Akademilerine katılmasına izin verilmezdi. Anne ve babası Munter daha 21 yaşına gelmeden hayatını kaybetmişti ve ailesinden…
Vincent Van Gogh’un aşk hayatı gerçekten üzücü. Bugün sanatçının başarısız romantizm ve reddedilişlerle dolu aşklarına göz atacağız. Bu hikâyelerden hiçbirinin mutlu sonla bitmediğini bildiğim için gerçekten üzgünüm! Van Gogh’un kadın tercihi pek göreneklere uymuyordu. Her şeyden önce, Protestan papaz-baba tarafından yetiştirilmiş ve hayatı boyunca kadınlara olan saygısıyla, kadınların ulaşılamaz yaratıklar ve cinsel ilişki için uygunsuz oldukları düşüncelerin dayatılması arasında kalmıştır….
The Experiment Alman yapımı olan ‘Das Experiment’tan alınmış ve yeniden çekilmiş bir Hollywood filmidir. Aslında filmin konusu olan hapishane deneyi gerçek bir olaya dayanmaktadır. İngiltere’de 1971 yılında Philip Zimbardo isimli bir sosyal psikolog ‘Stanford hapishane deneyi’ olarak adlandırılacak bu deneyi gerçekleştirmeye çalışmıştır. Filmde deney için seçilecek denekler, toplumun farklı kesimlerinden, karakteristik özellikleri birbirlerinden farklılık gösteren insanlar arasından seçilmiştir. Hepsinin tek…
Paperboyo’nun kâğıttan fırlama karakterleriyle dünyayı dolaşabilirsiniz. Instagram üzerinde Paperboyo olarak bilinen fotoğrafçı Rich McCor, seyahatleri sırasında farklı noktalarda akıllıca bir araya getirdiği özel kâğıt kesimlerini yaratıyor. Sonuç, bu büyüleyici pop kültür kağıt kesikleri koleksiyonunu, dünyanın en havalı sembolleriyle birleştirmekte: Eiffel Kulesi kelebeğe dönüşür, Star Wars karakterleri Dubai sahillerinde dolaşır, Pac-Man lunapark trenini silip süpürür ve dahası. En iyi fotoğraflarını topladığı…
Wagnerizm nedir? Dünyada bir kişinin adının verildiği başka kültürel hareket yoktur. Wagnerizm, on dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında çıkan Wagner’ın müzikal külliyatına olan hayranlığın dışavurumuydu. Wagner’in müziğinin farklı türlerini temsil eden bazı sanat eserleri var. İlki “Piyano Çevresinde”dir. 1885 yılında Henri Fantin-Latour tarafından resmedilmiştir. Bu resimde bir grup insanın müzik dinlediğini görebiliriz. Resimdekilerin hepsi müzisyendi ve Wagneristlerdi. Bir Wagnerist unvanı veya…
New York kelimenin tam anlamıyla ikonik bir şehirdir. Sayısız filmin, şehri mükemmel bir yer olarak seçmesi şaşılacak bir şey değildir. Yükselen gökdelenleri, yemyeşil parkları ve tarihi ile göze çarpan sokakları ile şehir, kendi başına bir karakter haline gelmiştir. 1-Breakfast at Tiffany’s (1961) Blake Edwards, Truman Capote’un aynı adı taşıyan romanına genel hatlarıyla dayanan bu hikâyeyi yönetmişti. Audrey Hepburn, NYC’deki apartmanına…
Disney prenseslerinin, sanatçılar için her zaman büyük bir ilham kaynağı olacağından hiç şüphe yoktur. Ancak, bu sefer hikâyenin ana karakteri onlar değiller. “Kraliyet Hizmeti Köpekleri” adlı seride, klasik prensesler, hizmet köpekleri olan engelli bireyler olarak resmedilmiştir. Arien Smith, sanatını “engelli karakterlerin eksikliğini eleştiren ve savunuculuğunu üstlenen” bir araç olarak görüyor. Aynı zamanda bir avukat, eğitimci, yazar ve akıl sağlığı aktivisti…
Bu tablo, Amerikalı ressamın en tanınmış eserlerinden biridir. Esere Amerikan ikonu, Victoria tarzı Mona Lisa gibi çeşitli tanımlar yapılmıştır. Bugün, James McNeill Whistler’ın “Gri ve Siyah Düzenleme NO. 1” olarak da bilinen “Sanatçının Annesi” hakkında konuşacağız. Anna McNeill Whistler, Londra’da oğluyla beraber yaşarken Chelsea’daki evlerinde resim için poz vermiştir. Anna okumuş ve çok gezen bir kadındı. 1831’de Binbaşı Whistler’la evlendi…
Cem Yılmaz, 18 Ocak’ta iki bölüm halinde vizyona girecek Karakomik Filmler serisi ile ilgili konuştu. Karakomik Filmler serisi, 10 farklı hikâyenin ikişerli olarak kurgulanmasıyla ortaya çıkacak 5 filmin bir toplamı. Serinin ilki olan Kaçamak ve 2Arada, 18 Ocak 2019‘da vizyona giriyor. 60 dakikadan oluşan bu filmleri tek biletle izleyebileceğiz. Cem Yılmaz‘ın ilk defa deneyeceği bu yöntem, seyirciyi nasıl etkileyecek göreceğiz….